Multimedyadaki Masal arkadaşlar. Düsüncelerinizi bekliyorum.Iyi okumalar :))
Zor olsa bile bunu yapmak zorundayım. Hayatım pahasına olucağını bilsem de kendi benliğimi bulmalıyım. Kısacası kendi kaderimi kendim yazmalıyım.
Bir saat sonra;- Nasıl hissediyorsun kendini Masal?
- Çok iyiyim Doktor Bey teşekkürler.
- Peki o zaman seni taburcu edelim ne dersin?
- Evet lütfen, hemen çıkıp evime gitmek istiyorum.
- Tamam çıkabilirsin ama kendine dikkat etmek sartıyla bundan sonra iyi besleniceksin yoksa seni hastaneye yatırmak zorunda kalabiliriz.
- Peki merak etmeyin bir dahakine daha dikkatli olurum.
- Hemşire hanım serum bitmiş kücük hanımı taburcu edicez serumu cıkartın lütfen.
- Peki doktor bey hemen çıkartıyorum.Sonunda çıkıcaktım hastaneden. Hastaneleri hiç sevmiyorum beni boğuyor. Odaları,renkleri,kokusu bitmek tükenmek bilmeyen ambulans sesleri bunlar beni korkutuyor sanırsam.Hastanenin kapısından çıktığım an karşımda Ilker abiyi gördüm.Çok şaşırmıştım babamın şöförünün burda ne işi vardı? Bir koluma Hayal bir koluma Damla girmisti beraber Ilker abinin yanına yürümeye başladık.
- Heyy deli kız ne yaptın yine iyi misin bakalım?
- Iyiyim abi merak etme de senin burda ne işin var?
- Senin hastaneye kaldırıldığını öğrendik. Babanın önemli bir toplantısı olduğu için gelemedi seni çok merak etti bu yüzden beni gönderdi.
- Evet gerçekten çok merak etmiş yine işi kızından önce geliyor.
- Hadi kızım boşver sen bunları bin bakalım.Kızlara dönüp teşekkür ettim beni ne kadar bırakmak istemeselerde onlara iyi olduğumu ve eve gidince uyuycağımı söyledim. Iyi olduğuma inandıktan sonra anca gidebildiler. Arabaya binip dışarıyı seyretmeye başladım. Ben hastaneden çıkarken Mert yoktu acaba nereye gitmişti onu merak ediyordum ne yaptıgını nerde olduğunu öğrenmek istiyordum. Bunları düşünürken çoktan eve geldiğimizi farkettim. Evin önünde durunca Ilker abi arabadan inip kapımı açtı. Ona geldiği için teşekkür ettikten sonra zile bastım. Sevim teyze kapıyı açtığı gibi bana sarıldı anlaşılan benim için çok korkmuş,beti benzi atmıştı. O sırada omzumda bir ıslaklık hissettim. Ağlıyormuydu? Hemde benim için! Annem babam bile beni bu kadar merak etmezken o benim için gözyaşı akıtıyordu. Buna dayanamayıp bende ağlamaya başladım. Hıçkırıklarımın arasında zar zor konusmaya çalıştım.
- Se..vim teyze iyiyim ben ağlama ne olursun.
- Ama sende ağlıyorsun güzel kızım kıyamam ben sana tamam hadi bakalım gir içeri.
Sevim teyzenin cevabına gülümseyerek karşılık verdim. Hala kapının önünde durdugumuzu yeni farkediyordum. Içeri girip kapıyı örttüğünde;
- Yukarı cık üstünü değiştir ve hemen aşşağı in sana güzelce bir çorba yapiyim dedi.
- Peki emredersin Sevim Sultan. Dedim. Çünkü ona Sultan diye hitap etmemden çok hoşlanırdı onu mutlu görmek beni de mutlu ediyordu.Sevim teyze söylene söylene mutfağa giderken bende yukarı çıkmak için merdivenlere yöneldim. Bugün olanlardan sonra sıcak bir duşa ihtiyacım vardı. Odama girince direk çantamı yere attım. Üstümü çıkartıp duşa girdim. Duştayken bol bol düşünmeye fırsatım oluyordu. Suyun sıcaklığını ayarladıktan sonra altına girdim. Kendimi kendi içimde aramaya başladım ben güçlüydüm yapabilirdim. Su heryerimi ıslatırken içimde bişey hissettim çok güçlü bişey sanki bütün bedenimi yavaş yavaş ele geçiriyordu. Heryerimde bir akım hissediyordum. Bu çok güzel bir duyguydu hemen saçımı yıkayıp dışarı çıkmalıydım. Bu hissettiklerim gerçek ben miydi? Belki görünüş olarak da değişmişimdir merak ediyorum kendimi çünkü ilk defa çok güçlü ve huzurlu hissediyorum daha demin ki yorgunluğum birden uçup gitti. Bunları düşünürken hemen saçımı sabunladım durulayıp kremledim ve vücudumu da sabunlayıp duruladıktan sonra kremli olan saçımı durulamaya başladım. Durulayıp havlumu aldım ve saçımı topladım. Bornozumu da giydikten sonra aynanın karsısına geçtim gözlerimi açmaya korkuyordum acaba aynı mıydım belki de ben yanlış düşünüyorumdur belki hic bisey olmamıstır belkii gücüm bile yoktur. Korka korka gözlerimi araladım yüzüm çok pürüssüzdü tamam önceden de sivilcelerim yoktu ama sayılabilecek kadar siyah nokta vardı yüzümde. Gözlerim ahh inanamıyorum yeşile dönmüş ben bunu nasıl saklıycam milletten herkes bende bir değisiklik olduğunu anlar Sevim teyze, kızlar, Mert ve digerleri ben ne diycem onlara. Tabiii yaa buldum lens der geciştiririm. O rüyamdaki bayan bir şey olursa kalbine bak ben ordayım demişti işte şimdi bişeyler oluyordu iyi mi kötü mü bilmiyordum. Ve gözlerimin rengini,yüzümün pürüssüzlüğünü,içimde bitmek tükenmek bilmeyen şu gücün ne olduğunu açıklayacak tek kişi o.. Bana sadece o yardım edebilir ona ulaşmam gerek hemde hemen..Yorumlarınızı bekliyorum insallah beğenmişsinizdir arkadaşlar :) bu arada kitabımın kapağını hazırlamaya yardım eden siyakiz'e cook tesekkür ederim bitanesin sen siyakiz :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
*Aşk Bizim Olunca*
CasualeDünya'dan baska bir gezegene göç eden insanlar. 17 yaslarında Dünya'ya gönderilen dört genç kız. Normal hayatlarına devam ediyorlarken rüyalarına giren dört erkek. Rüya gerçeğe dönüşürse ne olur? Iyiler mi kötüler mi? Aşk, kudret, kazanma hırsı heps...