"Merhaba hyung
Şu an diğer hyunglarla berber yüzüyorsun. Yüzümde kocaman bir gülümseme var, gözlerin parıl parıl. Mutluluğunu okuyabiliyorum.
Aramız diğer günlere göre daha iyi. Bu sabah bana 'günaydın' dedin ve araba başını omzuma koyup kulaklığının tekini bana taktın.
İnan ki o sırada öleceğimi sandım. Kalbim çok hızlı atıyordu ve ah... heyecandan elim ayağıma dolaştı.
Kavgamızdan sonra böyle davranman biraz garipti, yine de tadını çıkarmak istedim. Çünkü biliyorum, birkaç güne eski haline döneceksin.
Sevgi dolu yurdumuz yine hüznün pençesine kaptıracak kendini. Herkesin yüzü yine düşecek. Yalnızlık kapımızda kul gezecek. Ruhlarımızı soğuk bir üzüntü esir alacak. İçimizdeki sıcak duman çıkabildiği tek delikten sızmakta çalışacak. Ve sonunda bir yerden patlayacak.
Dağılacağız. Gitmezsem dağılacağız. Özür dilerim hyung. Soğuk hüznün bedenimizi esir almasına sebep olduğum için özür dilerim.
Son hafta hyung... bu haftanın sonunda gideceğim, temelli. Beni bir daha görmek istemediğini söylemiştin. Görmeyeceksin.
Hıçkırıklarımın boğazıma dizildiği son günler olacak bunlar. Damarlarımda akan kanın vücudumdan çıkışına meraklı gözlerle süzerken ayaklarımın altından kayan zemini izleyeceğim. Bulunduğum bölgeden karınca gibi görünen insanlara veda edeceğim. Ve son nefesimi gökyüzüne vereceğim.
Son günlerim hyung... ne kadar beni sevmesen de, tadını çıkar."
