Kazananlar hiç hata yapmayanlar değil, asla pes etmeyenlerdir.
HİLAL
Alışveriş merkezine doğru yol alırken Miray'ın bize savurduğu tehditleri düşünmeden edemiyorduk. O kızın derdi ne bilmiyorduk. Ama o kız yüzünden başımıza kötü şeylerin geleceğini hissediyordum ve içime garip bir korkuyla doldu. Deniz"e doğru dönüp "Artık Miray denen kızla uğraşmayalım." dedim. Deniz de bana
"Artık çok geç, bu kız peşimizi asla bırakmayacak. Çünkü okula rezil ettik ve belalı bir tipe benziyor. Ama umurumda değil."
45 dakikalık yolun ardından alışveriş merkezine varmıştık. Orda ev için gerekli birkaç şey ve yiyecek bir şeyler aldık. Yorucu geçen alışverişten sonra bir taksiye binip eve döndük. Ben yemek yapmak için mutfağa gittiğimde Deniz de duş almaya gitti.Akşam yemeği için sofrayı kurup Deniz'e Davut Hoca'ya yemek götürmesini söyledim. Daha sonra birlikte yemeğimizi yiyip sofrayı kaldırdık ve salona geçip televizyon izledik.
Deniz ile Miray hakkında biraz konuştuk. Ben ona bu konuda çok endişeli olduğumu söylesem de Deniz oralı bile olmadı. Korkmamamı ve benim yanımda olacağını söyledi. Onu çok seviyordum, artık bu hayatta tek ailem olmuştu.
Sabah uyandığımızda hala tedirgindim. Ama bozuntuya vermedim. Deniz'i uyandırıp hazırlanmasını söyledim.
" Bugün biraz erken gidelim, kantinde bir şeyler atıştırırız." dedim. Deniz de onayladı. Okulun yolunu tuttuk. Yarım saatin ardından okula varmıştık. Direkt Deniz ile birlikte kantine gittik ve kendimize birer tost yanına da meyve suyu alıp boş bir masaya geçtik.Tam tostumu ısıracakken bir anda herkesin suspus olduğunu gördüm. Buna bir anlam veremedim. Arkam kapıya dönük olduğu için kimin geldiğini göremedim. Ve bakmaya da niyetim yoktu çünkü kurt gibi acıkmıştım.
Bir anda Deniz'in fal taşı gibi açılan gözlerini görünce ben de arkamı döneceğim sırada ensemde bir nefes hissettim. Nefesi hissetmemle irkilmem bir oldu. Sağ tarafa bakacağım sırada bir çift sinirli gözün odağı altında kaldım. Ben ona o bana bakarken yanındaki sarışın çocuğun kahkahası kantini doldurdu. Ben ne olduğunu anlamadan arkadan Miray'ın sesini duydum. Sarışın çocuk Miray'a dönüp dalga geçer gibi "Bunlar mı seni bu hale getirmiş hahahahaha! Hiç güleceğim yoktu." dedi.
O sırada Deniz'in birden ayağa kalktığını gördüm. Çocuğa dönüp "Hayırdır? Evet biz getirdik. Beğenemedin mi?" ve Miray'a dönüp "Aaaa Miraycık sen okula velilerini mi çağırdın? Hiç yakıştıramadım sana. Oysa biz bu konuyu kendi aramızda hallederiz diye düşünmüştüm." Bunun üzerine sarışın çocuk "Ooo fena laf soktu."dedi.Benim arkamda beliren sinirli çocuk araya girip" Kesin şamatayı! Siz kim oluyorsunuz da Miray'ı bu hale getiriyorsunuz? " Bunun üzerine Deniz gene hırçınlığını ortaya koyup" Aaa pardon! Küçük kızınıza nerde ve nasıl davranması gerektiğini öğretmediğiniz için biz öğreteceğiz. Asıl siz kimsiniz de bizim masamıza gelip bizden hesap soruyorsunuz? Şimdi defolup gidin burdan! "dedi. Ama onların gitmeye niyeti yoktu. Sarışın çocuk Deniz'in yanındaki sandalyeyi çekip oturdu. Ben daha fazla burda kalmayacağımı anladım ve Deniz'e gitmemizi söyledim. Deniz de beni dinleyip ayağa kalktı. Tam kalkacağımız anda Miray" İşte böyle korkup kaçarsınız. "dedi. Deniz ağzını açacağı anda onu çekiştirdim ve" Boşver ne halleri varsa görsünler. "dedim. O da geleceği sırada masadaki meyve suyunu sinirli olan çocuğun yüzüne fırlattı. Bunun üzerine çocuk delirdi, bu benim bir adım gerilememe sebep oldu. Sinirli çocuk ayağa kalkıp başladı tehditlere. "Sen kim oluyorsun da bana su atıyorsun? Kızım seni mahvederim. Bittiniz siz! Artık bu okulda size huzur yok." dedi.
Ben de daha fazla suskunluğumu sürdüremedim ve "Boş tehditleri başkalarına sakla! Elinden geleni ardına koyma. Bays!" diyip Deniz'i kolundan tutup sınıfa doğru çekiştirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜZGAR
Teen Fictionİki kuzen hayallerini gerçekleştirmek için her şeyden vazgeçip bilmedikleri bir şehre Rüzgar ile sürükleniyorlar. Peki siz bu iki kuzenin hayat hikayesine ortak olmaya var mısınız???