(8.BÖLÜM)

66 13 0
                                    

4 ay sonra...

Meryemimden bir haber yok Hüseyinde hiç uğramıyor acep başlarına bir hâl mi geldi? Yusuf bu düşünceler ile boğuşuruken Sultan ananın sesi ile kendine geldi.

"Yusuf gel oğlum yoruldun gel"

"Geldim ana "

Yusuf eve girdi. Önce elini yüzünü tertemiz yıkadı. İçine bir sıkıntı çökmüştü. Köyede gidemiyordu bu batakta her geçen gün daha da batıyordu.

Yusuf:
"Anacım Meryemimden haber yok Hüseyinde uğramıyor başlarına bir hâl mi geldi ki? "

Sultan ana:
"Aman oğlum ne gelecek başlarına korkma sen bir şeycik yoktur."

Yusuf:
"Ben daha fazla dayanamıyorum ana bu gece köye gideceğim ne olacaksa da olsun artık dayanamıyorum ana anla beni. "

Sultan ana:
"Dur hele oğlum delirdin mi sen Sarı Yusufum nasıl gitmeye cesaret edersin belki jandarma falan vardır senin başını belaya sokmak istemiyorlardır. Korkma bir hâl yoktur. "

Yusuf:
"Ana anlamıyorsun beni.Benim ondan başka kimsem yok. Aç mı,tok mu bilmiyorum içimde bir sıkıntı var diyorum anla beni.

Sultan ana:
"Tamam Yusufum. Benim Sarı Yusufum ben giderim Meryem'e bakmaya hem senin başın belaya girmez hem onu buraya getiririm yeter ki sen burada kal. "

Yusuf:
"Bu iyiliği bana yapar mısın ana? "

Sultan ana:
"Yaparım oğlum yaparım. "

Yusuf Sultan anaya olan borcunu nasıl ödeyeceğini bilmiyordu. O olmasa bu dünyada yapayalnız kalacaktı. Her sıkıntısında yanında olan tek kişiydi.

Yusuf:
"Senin hakkını nasıl öderim ben anam. "

Yusuf Sultan ananın elini öptü. Birbirlerine sarıldılar ve Sultan ana hazırlanmak için odaya gitti. Yarım saat sonra Sultan ana elinde bir çanta ile içeri geldi. İçinde bir kaç parça giyecek ve bir miktar para vardı. Yusuftan evin adresini bir kağıda yazmasını söyledi bunun üzerinde Yusuf masanın üzerinde duran sararmış kağıda adresi yazdı. Son kez birbirlerine sarıldılar.

Sultan ana:
"Sakın ola merak etme oğlum tez zamanda Meryem kızımı alıp döneceğim. İşlerinin başında bekle sen asla ama asla peşimden gelme oğlum Sarı Yusufum. "

Yusuf:
"Hakkını helal et anam. "

Sultan ana:
"Helal olsun oğlum. "

Sultan ana arkasına bile bakmadan yavaşça kapıyı çarpıp çıktı. Oğlu sandığı Yusuf için iyilik yapmak onu çok mutlu ediyordu. Karanlığa aldırmadan yola düştü. Bir kaç saat yürüdükten sonra yolda bir araba ışığı belirdi. Sultan ana arabanın onu görebileceği bir pozisyon aldı ve ona doğru yaklaşan arabaya dur işareti yaptı.

" Buyur ana ne var neden durdurdun? "

"Oğlum yaşlı kadınım kavaklı köyünde bir hastam var oraya gitmem gerek ama yürü yürü iki güne anca varırım o zamana kadar hastama ne olur onu da bilmem sana zahmet vermessem beni oraya bırakır mısın? "

"O nasıl söz anacım yolumun üstü zaten gel bin hele gidelim daha fazla geç kalmadan. "

"Vay allah razı olsun senden evladım."

"Amin anacım amin. "

Yol boyunca ne Sultan ana ne de onu köye götüren genç konuşmadı. Gece saat üçte şoför genç Sultan anaya:

"Geldik anacım burası işte kavaklı köyü. "

"Sağol oğlum" Sultan ana bir süre çantasını karıştırdı. Bir onluk çıkardı ve şoföre uzattı. Adam biraz mahçup oldu ama ihtiyacı olduğu her halinden belli olduğu için parayı aldı. Sultan ana arabadan inince yoluna devam etti.

"Demek Meryem kızım burada kalıyor. Pekte küçük bir köymüş burası acaba nerede bulacağım evini? Hah işte şurada ki gençlere sorayım onlar bilir nerede olduğunu. "

"Çocuklar bakın hele! "

"Buyur teyze ne var? "

"Oğlum Meryem kız varmış bu köyde nerede kalıyor acep beni oraya götürün hele. "

Çocuklardan en küçükleri Sultan anayı Meryemin evinin önüne getirip çocukların yanına geri döndü. Ev çok küçük eski bir evdi. Sultan ana eve yaklaştı kapıyı çaldı çaldı kimse açmadı. Pencereden içeri baktı ışıkta yanmıyordu. Tam o sırada bir kadın :

"Buyur hanım sen kimsin? "

Sultan ana sesin geldiği yere doğru kafasını çevirdi.

"Selamun aleyküm bacı burada Meryem kız varmış evde yok heralde nerede ola ki ben bir tanışıyımda yaa ona bakmaya geldim. "

"Teyze senin haberin yokmu. Meryem evlendi yaa gittiler bu köyden. Onun eski kocası ağayı öldürmüştü yaa işte oda gitti kocasının arkadaşı Hüseyinle evlendi. Yazık yazık ne adi bir kadınmış sende boşver o orosbuyu yiğit, delikanlı kocasını bıraktı ölümü hakediyor ölümü "

Kadın cevap beklemeden yoluna devam etti. Sultan ana hayretler içindeydi. Yusufuma ben Sarı Yusufuma ne derim şimdi diye düşünüyordu.evin bahçesindeki tabureye oturdu. İçinden sadece ağlamak geliyordu. Üzerine çok büyük bir yorgunluk çöktü.Ağlaya ağlaya sabaha kadar düşündü.

YAŞAMAK DEDİKLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin