osman, yatağına uzanıp burcu hoca'nın okulda kalması için plan yapmaya çalışırken bir anda aklına sinan geldi. sinan'ı okulda daha önce de görmüştü.
sinan, ilgiyi üzerine çeken bir tip değildi ve genelde yalnız takılırdı.
buna rağmen osman bu çocuğun neden bu kadar çok ilgisini çektiğini anlayamıyordu. kızlara karşı daha önce bir hoşlantı hissetmediğini biliyordu ama daha önce hiçbir erkeğe de ilgi duymamıştı, ta ki sinan'a kadar.
bugün ellerinin temas etmesiyle ne kadar heyecanlandığını hatırladı. sinan'ı çözmek istiyordu, neden sürekli mutsuz durduğunu merak ediyordu.
bunları düşünerek uykuya daldı.
ertesi sabah osman, alt sınıflardan bir çömeze sinan, kerem ve eda'yı sınıfa çağırmasını söyledi. sınıf boşaldığında ve sadece dördü kaldığında osman konuşmaya başladı,
''bir şeyler yapmamız lazım.''
eda, osman'ın sözünü keserek,
''niye beraber olmak zorundayız herkes kendi götünü kurtarmaya oynasın.''
''aynı şartlar altındayız, birlik olmamız lazım. senin o kaltak arkadaşların seni anında satar. kerem seni de direkt şutladılar zaten takımdan.'' diye cevap verdi osman.
sinan'ın sesiyle ona doğru döndü osman. sinan tam gözlerinin içine meydan okur gibi bakıyordu,
''tespitlerin ardı arkası kesilmiyor maşallah. peki ya ben, okuldan atılmak sikimde değil desem?''
osman, sinan'ın oturduğu sıranın karşısına gelip yüzüne doğru eğildi,
''gerçekten necdet'in hayat çizgini değiştiren kişi olmasını içine sindirebiliyor musun, bok necdet'in?''
osman'ın bu cümlesinden sonra sinan'ın bakışları yumuşadı ve meydan okuyan bakışlarının yerini kabullenmişlik aldı. çünkü söylediği şeyler mantıklı gelmişti.
osman bu sözleri söyleyip sınıftan çıkana kadar sinan onu izledi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
weakness & love • sinman
Fanficsen daha ateşsin, bense böyle kül. bizi dağıtıp savuracak.