beş genç, ertesi gün planlarını hatasız biçimde halletmişlerdi. burcu ve kemal rock konserine birlikte gideceklerdi. şimdi halletmeleri gereken tek bir şey kalmıştı. ışık'ın da gelmesi için ailesini ikna etmek.
akşam, hepsi ışık'ın evinde toplanmış salonda oturuyorlardı. osman, sinan'ın sabahtan beri dalgın olduğunu farketmişti. sanki bir sorunu varmış gibi gözüküyordu.
birkaç dakikalık ikna etme çabalarının ardından ışık'ın annesi, öğretmenleriyle birlikte sinemaya gitme yalanına kanmış ve izin vermişti.
''çocuklar, öğretmeninizin sözünden çıkmayın sakın. lütfen yani endişede bırakmayın beni. evlatlarımız bizim için çok kıymetli, siz de kendi ailelerinizden biliyorsunuz zaten. her çocuk ailesinin en kıymetlisidir.''
osman, hemen bakışlarını sinan'a çevirdi. karşısındaki duvara gözleri dolmuş bir şekilde bakan sinan'ın eli ceketinin içinde doğru, içki şişesini çıkarmak için uzandığında osman hızlıca yerinden doğrularak çocuğun kolunu tuttu ve uyarır bir biçimde ismini vurguladı.
''sinancım.''
sinan, osman'ın bu hareketinden sonra elini osman'ın eline koyarak,
''ben biraz hava alayım.'' diyerek kolundaki elden kurtuldu ve balkona yöneldi.
ışık'ın annesi, evlatlar hakkındaki konuşmasına devam ederken sinan içki şişesinin kapağını açtı ve içindeki sıvıyı yudumlamaya başladı. birkaç dakika sonra da evden ayrılıp üstlerine daha düzgün bir şey giymek için kendi evlerine dağıldılar.
*
konsere gelmişlerdi, burcu ve kemal'i yakınlaştırma planları tıkır tıkır işliyorken osman'ın gözleri sinan'ı aradı. zaten konsere diğerlerinden daha geç gelen çocuk, yanlarına geldiği zaman normalde göründüğünden daha solgun görünüyordu ve bu osman'ın endişelenmesine sebep olmuştu.
osman, sinan'ı bulma umuduyla konserden uzaklaşıp daha kuytu alanlara doğru ilerledi ve sinan'ı gördü.
osman, yavaşça sinan'ın yanına yaklaştı. sinan gözlerini osman'a çevirmeden elindeki içki şişesinden içmeye devam etti.
uzayan sessizliği osman bozdu,
''böyle sessizce duracak mıyız yoksa sorununun ne olduğunu anlatacak mısın?''
sinan, yere bakan gözlerini osman'a çevirdi. osman, sinan'ın gözlerinin dolu olduğunu görünce kalbinin acıdığını hissetti.
''sessiz kalsak?'' dedi sinan kısık bir sesle.
osman, kafası karışmış bir şekilde sinan'a bakmaya devam ediyordu. bir kez olsun içinden geldiği gibi davranmak istedi ve kollarını kaldırdı yavaşça. sinan, emin olmak ister gibi baktı osman'ın gözlerine ve kollarını usulca çocuğun beline sardı.
birbirlerinin kalp atışlarını hissedebiliyorlardı. osman, vücutlarını ayırıp sinan'a baktı. gördüğü duygu yoğunluğu onda şok etkisi yaratmıştı.
uzun zamandır yapmak istediği ama yapamadığı şeyi, sonradan pişman olacağını bilse de gerçekleştirdi.dudaklarını, sinan'ın dudaklarıyla buluşturdu. sinan, olayın şokuyla kaskatı kesilse de sonrasında yavaşça dudaklarını araladı. osman, alt dudağını kavrarken arkalarından gelen ses ikisini de korkutmuştu. hızla birbirlerinden uzaklaştılar.
eda, ikisine de şaşkınlıkla bakıyordu,
''hasiktir!''
gelsin bakalım drama

ŞİMDİ OKUDUĞUN
weakness & love • sinman
Fanfictionsen daha ateşsin, bense böyle kül. bizi dağıtıp savuracak.