** dikkat** bu bölüm birazcık jk×soobin görebilirsiniz 😳😳
•
"Pekala, seni merak ediyorum. Oldu mu? Tatmin oldun mu şimdi?"
•
***
"Bunun neresi plan tam olarak anlayamadım, işin sonunda yine ben yanıyorum?"
Soobin gariban bir şekilde kendini göstererek sorduğunda neredeyse gülecektim. Neyse ki kendimi tutabilmiştim.
"Bak Soobin, sen pek anlamazsın bu işlerden biliyorum ama, bu her zaman işe yarayan bir taktiktir."
Gözlerini devirerek geriye çekildi. Üçümüz birlikte kafa kafaya ve omuz omuza vermiş bir şekilde duruyorduk ama o çekilince dengemiz bozulduğu için yeri boylayacaktık neredeyse. Acımasız çocuk.
Haemin de bana katıldığını ifade ederek üst üste beş defa falan kafasını salladı.
"İşe yaramayacağına yüzde yüz eminim, Jungkook. Yeonjun öyle biri değil. Hislerini belli etmez öyle bir durumda."
"Ona bakarsan Jimin de öyle biri değil ama öyle bir durum olduğunda asla kendine hakim olamıyor. Bence o kadar çabuk karar verme."
"Peki... ya tam tersi benden daha da soğursa? Bunu istemiyorum. Zaten aramız bok gibi."
"Yahu kardeşim denemeden nereden bileceksin, hem bak ben veriyorum garantisini en azından--"
"Mal mı satmaya çalışıyorsun bana, bu ne?"
Dediğini duyunca birden gülme geldi. Harbiden de sanki ona bozuk bir malı kakalamaya çalışan herhangi bir esnaf gibi konuşmuştum. Ama sonuç olarak haklıydım yani, denemeden bilemezdi.
"Her neyse işte, emin ol işe yarayacak. Güven sen bana."
***
"Ahaha Jungkook ya, ne kadar komiksin vallahi kahkaha şelalesinden kocaman bir yudum aldım şu an." Gerçekten gülmeye çalışan ama bunu yapmaya çalışırken sesi istemsizce maymuna benzeyen Soobin'e elimde olmadan acıyan bir bakış attım. Ona sadece eğleniyormuş gibi görün demiştim.
"Haha, abartma istersen Soobin'ciğim."
Kimse fark etmeyecek şekilde elinin üzerini çimdikledim.
Planımız şu şekilde gelişmişti, ona Yeonjun'un okuldan sonra genelde nerelerde takıldığını sormuştum ve o da okulun yakınlarındaki kafelerde arkadaşlarıyla takıldığını söylemişti. Klasik öğrenci etkinliğiydi ve şaşırmamıştım. Aslında yapacağımız şey çok basitti, onu kıskandırmaya çalışacaktık. Evet, aşırı klişeydi ama bu taktik birinin sizden hoşlanıp hoşlanmadığını anlamada mükemmel işe yarıyordu. Çünkü kıskançlık öyle bir histi ki, en sessiz sakin insanı bile bazen çıldırtabiliyordu. Yani bu iş çok kolay olacaktı, tabii Soobin'den hoşlanıyorsa..
Soobin bir anda kulağıma eğilerek konuşmaya başladı.
"Jungkook, diyelim ki gerçekten beni kıskandı. Ya ona sebebini sorduğumda arkadaşça olduğunu söylerse? Sonuçta seninle benim tanışık olduğumuzu öğrendiğinde de aşırı tepki vermişti ama arkadaşça olduğunu söylemişti."
Sırıtıp az önce çimdiklediğim elini tuttum ve sandalyemi ona biraz daha yaklaştırdım. Beni çok hafife alıyordu. Halbuki kendine derman bulamayan tek kişi bendim, başkalarının sorunlarını çözmede usta bile sayılırdım yani. Ah, bazen gerçekten halime üzülüyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
velleity ࿐ jikook
Fanficuyursam geçer mi gece senden güzel mi top!jimin bottom!jungkook