8. Bölü-m-

14.3K 894 1.4K
                                    

bölümde smut var diye sakın önceki kısımları okumadan smuta geçmeyin, pişman olursunuz hehe :)

bu arada seme jimin taginde #1 olmuşuzz 🤤🥺 çok teşekkürler!!


"Aşkını beklemekten yoruldum."

"Kolumu acıtıyorsun, hyung.."

"Biliyorum,"

Kolumu çekeklemeyi bırakıp yüzüme yaklaştı. Dibime kadar girmişti. Karanlık koridorda yüzünü göremememe rağmen gözlerindeki parıltıları görebiliyordum. Gönlüm isterdi ki o parıltılar bana duyduğu sevgiden kaynaklı olsaydı ama... maalesef öyle bir şey yoktu. Muhtemelen otel odasına girdiğimizde onunla sevişeceğimi falan sanıyordu. Çok fena yanılıyordu.

"...Ve umarım birazdan da acıyan tek yerin kolun olur, Jungkook. Çünkü beni biliyorsun, genelde kendimi tutamayan biriyimdir. İster kavgada olsun, ister başka bir şeyde."

Ya tabii, bilmem mi...

Yüzüme doğru fısıldayarak konuşurken bile kolumu sıkıyordu. Canımın acıdığını bilmesine rağmen nasıl böyle zorbalık yapabiliyordu ki bana?

Dişlerimi sıkarak konuştum gözlerine bakarak.

"Artık bana karşı istediğin gibi davranman canımı sıkıyor, hatta gördüğün gibi canımı yakıyor hyung. Seni ne kadar seversem seveyim, yaptığın şeylerle sana duyduğum saf sevgiyi yok etmeye çalışıyorsun sanki. Ben... ben seni artık sevmek istemiyorum. Çok yoruldum. Yıllardır seni beklemekten, her istediğini yapmaktan ama bir karşılık alamamaktan... Aşkını beklemekten yoruldum."

Bir şey demesini istiyordum. Gözlerime öylece bakarken sadece beni yatıştırması bile yeterdi ama o ellerini saçlarından geçirmiş, delirmiş gibi etrafında dönmeye başlamıştı. Gözlerimden akan yaşların artık yüzümü ıslattığını bile hissetmiyordum çünkü neredeyse her gün onun yüzünden ağlıyordum zaten.

Şu haldeyken bile, onun otel odasının kapısını yumruklayarak açıp içeri girişini izlemek bana acı veriyordu. Canının yandığını gördüğümde hâlâ canım yanıyordu. Kendi halime üzülmem gerekirken, onun kapıyı yumrukladığında elinin ne kadar acımış olabileceğine üzülüyordum.

Arkasından odaya girdiğimde hâlâ bana bakmıyordu. Birkaç dakika boyunca odada volta atarak saçlarını çekiştirip durdu benim varlığımdan habersizmiş gibi.

"Jungkook... Olmaz. B-ben yapamam. Seni sevemem. Seninle olmaz."

Eh, böyle şeyler diyeceğini zaten biliyordum. Şaşırtmamıştı.

Ona biraz daha yaklaşarak elini tuttum. Buz gibiydi.

"Neden hyung? Seninle normal sevgililerin yapacağı bir çok şeyi yapıyoruz, beni kıskanıyorsun, paylaşamıyorsun, her şeyime karışıyorsun. Benden nefret etmediğini de biliyorum. Neden beni sevemezsin?"

"Olmaz işte!"

Bağırdığında irkilerek geri çekildim. Elini de avuçlarımdan çekmişti zaten.

Pes ederek kafamı salladım. Bu şekilde bir yere varamayacaktık.

"Peki öyleyse. Ama şunu söyleyebilirim ki hyung, bu yaptığımız şeye daha fazla devam etmeyeceğim. Bundan sonra... olmaz. Eğer beni sevemeyeceksen, her istediğinde benimle sevişerek parçalara da ayırma bundan sonra beni."

velleity ࿐ jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin