bölüme yorum gelirse belkş diğer bölümü biraz erken atabilirim
bu arada bölümde jimin jungkooka bir şiir okuyor. pek şatafatlı değil ama istediğim gibi bir şey bulamadığım için kendim yazmaya çalıştım. umarım kötü değildir
***
"Bunca zaman nasıl bana aşık olamadın asıl buna şaşırıyorum aslında biliyor musun?"
Dediğim şey karşısında gökyüzüne dönük olan yüzünü bana çevirmeden güldü. Sadece kıkırdamıştı ve bende sırıtmıştım.
"Bu egonun kaynağı ne acaba? Merak ettim."
Şımarık bir şekilde omuz silktim.
"Bilmem. Biraz Haemin yüzünden galiba. Her konuda beni gazlıyor ve biraz rol modelim sayabileceğim biri."
"O manyağı nasıl rol modelin sayabilirsin ki? Diğer çocuk... neydi adı Soobin mi? Neyse işte onu rol modeli alsan neyse."
"Niye onun için neyse dedin ki? Tanıyor musun sanki onu?"
Ben iflah olmaz bir salak olduğum için dayanamayıp bardaki olayların aslını ona anlatmıştım ama sadece o kadarını biliyordu. Soobin'i tanıdığını düşünmüyordum yani.
"Tam olarak tanıyorum denilemez. Ama sizin yanınızda gördüğümde çok daha aklı başında biri gibi. En azından Haemin burnuyla süt içmeye çalıştığında o da senin gibi ona katılmıyor."
Sırıtışım yüzümde dondu. Hayır ya, cidden, o anı görmüş olmamalıydı.
"Hyung ya..."
Sesim nerdeyse çıkmadığı gibi bir de bedenimi istemsizce ondan azıcık uzaklaştırmıştım çünkü utanmıştım.
Utanç makinesi gibisin Jungkook.
Bir iki saniye sonra kafasını bana çevirip utandığımı fark ettiğinde kahkaha atarak omzumdan tuttu ve göğsüne çekti beni. Şimdi bedenimin neredeyse tamamı ona temas ediyordu.
"Neden utanıyorsun ki? Senden hoşlandığımı söyledim. Ki muhtemelen uzun zamandır hoşlanıyordum. Ondan daha utanç verici anlarını gördüm."
"Öyle mi? Ne mesela?"
"Mesela... örümcek adamlı--"
"SUS! Tamam anladım. Konuşma lütfen."
Örümcek adama çocukluğumdan beri bayılıyordum ama eşyalarını alacak kadar da değildi aslında. Jimin'in bahsettiği şey ise... örümcek adamlı iç çamaşırıydı ve annem almıştı. Tanrım... onun yanına hiç onu giyerek gitmemiştim bile. Nereden görmüştü?
"Sizde kaldığım zaman gördüm. Annen kuru çamaşırlarını çekmecene diziyordu. Sonra onu aralarından çekip 'Bizim Jungkook örümcek adamı çok sever. Sen de seviyor musun?' diye sormuştu bana. "
Evet, bu yaşıma gelmiştim ama annem hala dolap ve çekmecemdeki kıyafetlerimi katlıyordu. Pasaklı sayılmazdım ama düzenli de sayılmazdım. Bu yüzden sürekli bana kızmasına rağmen yapmıyordum ve en sonunda artık o yapmaya başlamıştı.
Jimin'in sıcak göğsünde yatarken ikimiz de yıldızları izliyorduk. İçimden, bu anın bozulmamasını diledim. Okula gittiğimizde bana tekrar soğuk davranmamasını diledim. Yıldızları izlerken, bana hayatımın en güzel öpücüğünğ vermesini diledim.
"Ne düşünüyorsun?"
Kulağıma fısıldayarak sordu.
"Güzel şeyler düşünüyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
velleity ࿐ jikook
Fanficuyursam geçer mi gece senden güzel mi top!jimin bottom!jungkook