11.bölüm

455 32 12
                                    

Dolunay'dan

Arabadan indim ve Bartu'nun yanına gittim.
- Bartu
- Aa geçen gün ki abla. Abla mendil alır mısın?
- Bartucuğum sen burda ne yapıyorsun senin bu saatte okulda olman gerekmiyor mu?
- Abla ben çalışıyorum babam dedi.
- Ama senin okuman gerekiyor. Hem Arkadaşlarını, öğretmenini özlemez misin?
- Özlerim ama babam kızar annem öyle dedi ona çok kızdı.
- Biz konuşuruz babanla gel bakalım gidelim.

Arabaya bindik. Bartu'yu arka koltuğa oturtup emniyet kemerini bağladım. Ben de Yavuz'un yanına oturdum. Ve Yavuz arabayı sürmeye başladı.

- Geçen gün ki abla?
- Efendim Bartu
- Senin ismin ne?
- Dolunay
- Dolunay abla bu abi kim Ayda ablacığım yok mu?
- Valla Bartu elimde bu vardı bir daha ki sefere Ayda ablacığını getiririm. 😂

Yavuz güldü.
- Sevmedin mi beni? ama daha tanışmadık bile.
- Yok severim herhalde ben Bartu
- Merhaba Bartu ben Yavuz
- Tanıştığıma memnun oldum Yavuz.
- Bak sen Yavuz ha, bende memnun oldum Bartu abi 😂
- Hihihi Senin mesleğin ne?
- Ben askerim.
- Vayy ne güzel ben de asker olucam.
- Olcaksın ya çakı gibi asker olacaksın.
- Ama ben senin komutanın olucam.
- Bak bak bak komutanım olman için kırk fırın ekmek yemen lazım canım.
- Hiçte bile ben kocaman adam oldum.Azcık zaman sonra ben de komutan olcam. Dolunay abla ben kocaman olmamış mıyım?
- Hmm olmuşsun ama azcık kalmış. Sana büyümenin sırrını söyleyeyim mi?
- Yaa gerçekten mi söyle nolurr
- Bu sütü içersen biraz daha büyürsün. Yavuz abine söyleme sakın ama bu bir sihirli süt
- Öyle miiii ben de içeyim hemen o içmesin.

Ayda'dan ödünç aldığım sütleri daha doğrusu dolabından çaldığım kakaolu sütlerden bir tanesini çantama atmıştım. İyi ki atmışım. 😂

Yol boyunca Yavuz ve Bartu muhabbet ettiler ben de hem Yavuz'a evi tarif ediyor hem de iki koca bebeğe annelik yapıyordum. Yol boyu beni hakem yapıp bir birlerini kıyasladılar. 🙄
En sonunda eve geldik.

Arabadan indik. Yavuz Bartu'ya doğru döndü ve "Siz burda arkadaşlarınız ile oynayın biz babanızla konuşacağız Komutanım." dedi. Bartu da gülerek ve göğsünü gere gere "hmm uygundur asker burdayım ben siz gidin." Ben gülerek konuşmaya başladım.
- tipe bak seni yerim ben yaa ısıracağım  şimdi...
- Yaa Dolunay abla bozma havamı ya
- aman havasını yesinler.
- Hihihi

Kapıyı çaldık ama açmadılar, bir kaç kez daha çaldık ve kapıyı Bartu'nun annesi açtı dudağı patlamış saçı başı dağılmış ve gözü biraz şişmişti. Ben konuşmaya başladım.
- Hanımefendi siz iyi misiniz? Ambulansı arayalım mı? Kim yaptı bunu size?
- Birşeyim yok benim kapıya çarptım. Siz niye geldiniz?
- Biz oğlunuz için geldik.
- N-ne birşey mi oldu oğluma?
- Hayır hayır Bartu iyi arkadaşları ile oynuyor ancak Bartu'yu biz sokakta mendil satarken bulduk onu nasıl çalıştırırsınız? onun okuması gerek mendil satması değil!

Kadın sanki bana hak veriyor ama birşey diyemiyor gibiydi. İçeriden bir ses geldi. "Lann kim geldi?" kadın konuşmaya başladı. "Hiçkimse"
- Hadi hadi lütfen gidin burdan!
- Hanımefendi biz o içerdeki adamla yani tahminime göre Bartu'nun babası olacak o adamla konuşmalıyız.

Sonra içerdeki adam geldi. İçmekten kokmuş, iri yarı biriydi. "Ne var?" dedi.
- Beyefendi Bartu'yu siz mi çalışmaya zorluyorsunuz?
- Evet nolacak?
- Bakın beyefendi o yaşta bir çocuğu çalıştırmanız suç görünüşe göre sizde çalışacak durumdasınız ki öyle olmasa bile o çocuk okumalı eğer maddi durumda zorluk çekiyorsanız da bu konuda devletimiz yardım ediyor.
- Sen ne karışıyon lan sen kimsin? karı da benim,çocuk da!
- Üslübunuza dikkat edin beyefendi karşınızda bir Savcı ve ondan önce bir kadın var.

Bir Savcı & Bir Doktor Ve AskeriyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin