Kader'den
Sabah Dolunay abla ve Ayda abla ile ezan okunurken uyandım. Sabah namazını kılıp kahvaltıyı hazırlamaya başladık. Kahvaltı hazır olunca Bartu'yu da uyandırdım ve kahvaltı yaptık. Biraz sohbet ettikten sonra Ayda abla ve Dolunay abla bugün işlerinin olmadıklarını söylediler. 'Parka gidelim.' dediler. Bende kabul ettim. Onlar Bartu ile önden gittiler ben de kapıyı kilitleyip çıkacaktım ki isminin Handan olduğunu bile yeni öğrendiğim kadın yanıma yanaşıp laf attı.
- Hemen de şikayet etmişsin
Sustum.....
- Yüzün yok değil mi konuşmaya
- Bakın hanımefendi ben bir kadınım benim ahlakım sizin dişlerinizin arasında öğütebileceğiniz bir çerez değil. Beni siz mi sorgulayacaksınız? Ya da sizin gibi ahlakını bile bilmediğim kişiler mi? Erkek olsaydım böyle yapmazdınız ama... Ben yanlış ve haram olan hiç birşey yapmadım, ki yapsam bile bunu bir din kardeşim ve Müslüman olarak örtmelisiniz insanlara yaymamalısınız. Ben kimseye hesap vermek zorunda değilim bir tek rabbime ve kendime hesap veririm. Artık daha da fazla küçülmeyin isterseniz. Hayırlı günler.Dedim ve yanından geçtim. Yetmişti artık bu kadarı, cevabını vermeliydim. Allah yanlış birşey yaptıysam affetsin inşallah. Aşağıya Ayda ablagilin yanına indim. Ayda abla konuştu
- Kader çok yakışmış güle güle giyin inşallah
- Abla zaten çok zahmet verdik size. Bir de kıyafet almışsınız, ben çok teşekkür ederim hakkınızı helal edin.
- Estağfurullah ne hakkı baksana Bartu paşaya da çok yakışmış kıyafeti. Sevdin mi rengini Bartucuğum? Dolunay ablan mavi olsun diye tutturdu. İstersen başka rengini de alabiliriz.
- Yok Ayda ablacığım ben çok sevdim hepsini... Dolunay abla?
- Efendim ablacığım
- Sen de mi benim gibi maviyi çok seviyorsun?
- Evet ben mavinin her tonunu severim. Bak Bartu da seviyormuş duydun mu Ayda?
- Tesadüf tamamen 😒 Bartu, mor olan nasıldı?
- O da güzeldi Ayda ablacığım.
- Bak onuda sevmiş.
- Hıh mavi daha güzel.
- Aman yesinler mavisini tamam o daha güzel.
- Hahaha 😂😂😂Ayda'dan
Parka geldik. Birkaç saat geçti tam eve gidecektik ki Selim aradı ve beni biriyle tanıştırmak istediğini söyledi aslında ben de onu birileriyle tanıştıracaktım.
- Selim ben de seni bir yere götürecektim seni birileriyle tanıştırmak istiyordum. Önce senin götüreceğin yere gidelim sonra ben seni tanıştırmaya götüreyim.
- Olur sen nasıl istersen öyle olsun lavanta kokulu'm. 💜. Sen evde misin?
- Hayır canım. Dolunay, Kader ve Bartu ile evin oradaki parka gelmiştik tam kalkacaktık ki sen aradın.
- Tamam sen beni orada bekle Seni almaya geliyorum.
- Tamam dikkatli ol.
- Tamam görüşürüz.
- Allah'a emanet ol.
- Sende.Telefonu kapattım. Kader ve Dolunay'a dönüp konuşmaya başladım.
- Kızlar siz eve geçin isterseniz. Selim beni buradan alacakmış.
- Tamam dikkatli olun düşmanişteme selamımı söyle. 😏
- Tamam söylerim 😂
- Allah'a emanet ol abla.
- Sizde hadi görüşürüz.Dolunay, Kader ve Bartu yürümeye başladılar. Yaklaşık 10 dk. sonra gözden kayboldular 5 dk. sonra da Selim geldi. Arabaya bindik. Yarım saat sonra şehitliğin önünde durduk. Ben Selim'e baktım ve konuştum.
- Size özel kuvvette akıl okumayı da mı öğretiyorlar? doğruyu söyle.
- Sende mi buraya gelmek istedin?
- Evet.
- Kalp kalbe karşıymış hadi gelBiraz yürüdük ve bir mezarın önünde durduk.
Şehit Polis Galip TÜRKER D.T 09.09.1959 Ö. T. 13.03.2001 Ruhuna El-Fatiha 🇹🇷
Selim konuşmaya başladı.
- Baba bak inşallah gelinin olacak kişiyi getirdim sana.
Baba deyince biraz şaşırdım babası hakkında konuşmadık pek ama vefat ettiğini söylememişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Savcı & Bir Doktor Ve Askeriye
БоевикBir Savcı ve bir Doktor iki can dostu düşünün. Dolunay ve Ayda İkiside anasız ve babasız bir tek onları öz kızı gibi gören Tuğrul amcaları ve Aysel teyzeleri var. Şimdi de bir tim düşünün kardeş gibiler hergün birbirlerine canlarını emanet ediyorl...