Komutan (Koruması Mısın?- 1)

Prenses'im

15 gün içinde final yaparız herhalde.
İyi okumalar
🎈🎈🎈

Tüm yemek boyu sırıtıp duran Doruk'a sinirle döndüm. Omuz silkip gülümsemeye devam edince önüme döndüm. Ne olmuş buna bilmiyorum ama neşesine bakılırsa gayet iyi bir şey.

Telefonumu çıkarıp Whatsapp'a girip Doruk'a tıkladım.

Siz: Ali ile barıştın diye mi bu mutluluk.

Doruk: Biraz öyle.

Doruk: Yemekten sonra hazırlan. Dışarı çıkalım.

Siz: Sebep?

Doruk: Yüzük alırız.

Yüzük? Ne yüzüğü olduğunu anlamam çokta uzun sürmedi. O kadar da salak değilim ama yinede sebebini anlamadım.

Siz: Ne alaka? Zaten yakında boşanıcaz. Birde dışarı çıkamayız tüm aile birlikte olmalı. Tehlikeli.

Doruk: 1.si evliyiz ve boşanmak istemediği biliyorum karıcım. 2.si ölecek olan bizsiz de ölür boşver. 3.sü zaten herkes tehlikede.

Doruk: O yüzden yemekten sonra hazırlan şişko'm.

Şiskom? Bana yine kilolu dedi o değil mi? Yinede takılmam gereken farklı ve daha önemli konular olduğu için bunu sonra döverim diye hafızama kaydettim ve ilk mesaja döndüm.

Boşanmak istemediğini biliyorum? Ne alâka bu şimdi? Nerden uyduruyor bunu? Niye istemeyeyim boşanmayı?

Doruk: Ne zaman şaşkınlığın bitecek? Telefona şaşkın şaşkın bakınca komik oluyorsun ;)

Siz: Neler uydurduğunu anlamak zaman alıyor.

Doruk: Uydurmak?

Doruk: Çocukluğunu hatırlıyorum karıcım.

Yüzüm mosmor bir şekilde telefonu kapatıp yemeğimi yemeye odaklandım. Nerden hatırlayabilir ki? Çocukluğumla alakam yok. Kesin biri söyledi. Ama kim? Ah, Dilan. Bir tek o biliyor.

Bildirim sesini sevmeyip telefonumu titreşime aldığım için kendime teşekkür edip cebimde durmadan titreyen telefonu unutmak için ailenin konuştuğu konuya dahil oldum. Doruk'ta konuşmaya girdiği halde telefonum bir kez daha titrediği için merakla cebimden çıkarıp Whatsapp'a tekrar girdim.

Kankaşk: Kız ne konuştunuz da öyle morardın sen

Kankaşk: Yavaş ye knk boğulma

Kankaşk: Bak şu telefona hayırsız

Kafamı kaldırıp Dilan'a baktım. Tek kaşını kaldırmış, gözlerini kısmış 'ne oluyor' der gibi bakıyordu.

Siz: Doruk küçükken onu sevdiğimi hatırlıyor.

Dilan: Kız bende bir şey oldu sandım

Siz: Biliyor muydun bildiğini?

Dilan: Sabah siz eve geldikten sonra sordu böle böle diye. Doğru mu hatırlıyorum dedi. Evet dedim

Siz: Ne zamandan beri hatırlıyor?

Dilan: Dün hatırlamış sanırım

Telefonu tekrar cebime bırakıp yemeğe döndüm. Doruk'un tam karşımda sırıttığını unutmaya veya görmemeye çalıştım hiç olmamış gibi. Bu oldukça zor oldu.