Komutan (Koruması Mısın?- 1)

Eğlence

Günün 2. Bölümü ❤

Şirin şirin gülümseyip aklımı başımdan söküp atan Doruk'a son kez baktım. Hatta sadece söküp atmamış aynı zamanda kafamın içindeki kıvrımlı şeyi bir traktöre bağlayarak peşinden sürüklemişti. Bunu tek kelimeyle kısaca anlatacak olursam bunun adı aşk oluyor.

"Ne var? Niye öyle bakıyorsun?"

"Hiiiç."

Tabikide hiç değil. Biliyorum. Bir şey var. Adamın bakışlarından belli bir şey söyleyeceği. Neden direk söylemiyor ki?

Kesin kötü, kızacağım bir şey. Ah, ah. Evlenme teklifini aldıktan yarım saat sonra kalbime indirecek bu adam benim.

"Artık söylesene Doruk. Gına geldi bak."

Derin bir nefes alıp önündeki gazlı içecekten büyük bir yudum aldı. Bende o sırada önümdeki harika soslu makarnadan ağzıma attım bir çatal. Ne kadarda güzel yapmışlar bunları. Aç olmayan bile acıkır.

"Elif?"

"Doruk?"

Tekrar bir yudum içtiğinde dik duran omuzlarım düştü. Çıldırtacak bu adam beni. Deli edecek. Fıttırtıcak. Kafamda huniyle gezecegim sonra.

"Biz arkadaşlarla şey dedik."

"Ney dediniz?"

Merak etmiştim bu gizemli tavırlarını. Elleriyle oynayıp yüzüme bakmaması garipti mesela. Yada kızgın olacağımı düşünceğini bu kadar belli etmesi. Vardı bir şeyler hallerinde. Hadi hayırlısı.

"Hani biz evlenicez ya."

"Ee?"

"Hani bir daha bekar olamayacagız."

Eğer tahmin ettiğim şeyi söylerse bu su dolu bardağı başından aşşagı zevkle dökmezsem benimde adım Elif değil.

"Dedik ki belki bekarlığa veda gibi bir şey yapsak."

Yüzüme kuşkuyla bakarken gülümsedim.

"Erkek erkeğe. Maç keyfi gibi değil mi?"

"Yaani. Biraz öyle gibi değil."

Eli ensesinde alt dudağını endişeyle ısırırken yüzüme sakinliğimden korkarak bakıyordu. Sakindim ama. Gerçekten. Onu öldürmek istemiyorum.

"Gidemez miyim bir eğlence mekanına? Mesela erkek erkeğe."

"Gidemezsin."

"Ama-"

Yüzüne yediği bir dolu bardak suyla daha fazla konuşmadı. Bunun yerine gözlerini şokun ve korkunun etkisiyle sıkı sıkı kapattı.

"Seni ve o arkadaşlarını öldürürüm! Yapmıyorsunuz bir eglence falan! Evlenmeden bu kadar rahat olan evlendikten sonra karısını da boynuzlar!"

"Güven miyor musun sen bana?"

" Hayır!"

Çok net konuştum. Aferin kız bana. Kendi aklımı seveyim. Güvenmiyormuymuşum. Erkek adama güvenilir mi hiç?

"Beni kılıbık bir adam olarak görmelerini istemiyorum. Gidip eğlenecegim."

Kaşlarını çattığında gerçektende sinirlenmişti. Yüzüğü atıp evlenmiyorum diyebilirdim. Tabi fevri davranan ve mantıklı düşünemeyen bir kadın olsaydım. Bu yüzden bunun yerine gülümsemekle yetindim. İçimde kocaman bir bebek şeytan vardı. 'İblissss' diye tıslıyor.

"Peki."

Yemeğime tekrar döndüğümde şaşırdığını bakmasamda biliyordum. Beklemiyordu. Biliyordum.