Gül Prensesi // Papatya güzeli

4.8K 279 57
                                    

Durmadan Doruk'a düşüyorum. Şapşal bir şair bu çocuk. Elif'e küfretmek serbest.
🎈

Silah talimleri yaparken yorgunluktan ölüyordum. Her an yer fark etmeksizin bir yere çökebilirdim. Hatta orada uyuyada bilirdim.

Hayır. Yorulunca uykum gelmez normalde. Tüm gece kabus görüp bir türlü huzurla uyuyamadığım için burda uyumak istiyordum. Burası olmasıda fark etmezdi. Neresi olursa olsun. Deli gibi uykum var.

Telefonum titreyince birinin aradığını anladım. Çıkardığımda bilin bakalım kimin aradığını gördüm?

Bu üstün derecede zor sorunun cevabı Doruk Zorbey tabiki. Adam her saat başı arıyor.

"Ne var?"

"Hayatım böyle mi açıyorsun telefonu?"

Her iş günü beni ararsa evet bende böyle açardım. İş ciddiyeti diye bir şey var canım. Hemde böyle ciddi bir işte.

"Evet böyle açıyorum."

"Kızgın mısın sen? Yanlış bir şey mi yaptım?"

Endişeli sesi ile istemsizce yumuşadım. Biri bu pişmanlık dolu sesle konuşursa -ve bu kişi Doruk olursa- tabikide istemsizce yumuşardım. Hatta şu anki tipini görmek isterdim.

"Kızgın değilim. Sadece yorgunluk var."

Derin bir iç çekmeyle anladım kötü bir şey için aradığını. Gözlerim hâlâ erlerdeyken bu sessizliği bozmak ve birazda merak için o malum soruyu sordum.

"Bir şey mi oldu?"

"Kızmayacağına söz ver."

"Yani kızacak bir şey yaptın?"

"Söz ver."

"Uzatmada konuş artık."

Derin bir nefes aldı. Evet. Kötü ve kızacagım bir şey. Tek nefeste her şeyi anlattı.

"Ben evi yaktım ama yemin ederim bilerek olmadı zaten şimdi hastanedeyim birde mimar falan ayarladım ben o yüzden sakın panik olma eskisi gibi yaparlar evini."

Evimi yakmasına yanayım mı yoksa sinirleneyim mi?

Daha güzel soru; Hastanede olmasına endişeleneyim mi yoksa tek nefeste bu kadar çok kelime kullana bildiği için evlenmekten vaz mı geçeyim?

"Çok kızdın mı?"

Adam yanmış hâlâ kızdın mı diyor? Gelde gülme arkadaş.

"Hayır kızmadım. Sen iyi misin?"

Derin bir oh çektiğini duymuştum telefondan. İyi. En azından daha fazla panik olmaz.

"Yok. İyiyim."

"Hastaneye gitmişsin?"

"Ambulans gelmiş almış beni. Dumandan önce panik atak geçirmişim. Komşular da gelmiş hemen. İtfaiyeyi falan çağırmışlar."

"Geleyim mi yanına?"

"Yok. Hasta bakıcım var benim. Sen işinden olma. Kapatıyorum."

Hasta bakıcısı mı var? Bu çocuk Şırnak'ta ne çabuk arkadaş edinmişti?

"Kapatma sakın! Kimmiş hasta bakıcın senin?"

"Birisi işte ya. Boş ver."

Niye geçiştiriyor şimdi bu beni? Kesin kadın var. Bir uzun bacak vakası daha kaldıramaz benim minik kalbim. Atarım kendimi bir uçurumdan.

"Ne demek boş ver? Dişi mi var senin yanında!"

"Dişi ne biçim bir tabir Elif. Hemcinslerin hakkında bu tür ithamlarda bulunma rica ediyorum. Hayvana dişi denir."

Komutan (Koruması Mısın?- 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin