Sabah namazına kendiliğimden kalkmıştım Tuğçe'yi namaza kaldırdım sonra abimleri kaldırmaya gittim zorda olsa uyandırmayı başardım:)
Tuğçe ile namazımızı kılıp yattık tabi ben uyuyamadım orası ayrı...
sesizce kıyafetlerimi giydim temiz havanın iyi geleceğini düşündüm, sürükleyerek de olsa Tuğçe'yi yataktan kaldırdım.
Eminim içinden bana saydırıyordur :))
benim zavallı arkadaşım bin pişman oldu benim sırama geldiğine oturduğuna, arkadaş olduğuna. Bizim gürültümüze Berke abim indi yanımıza "delirdin mi İlayda? kızı niye sabahın seherinde kaldırdın?" diye homurdanıyordu.
Tuğçe'de sırıtmalar falan,
noluyor burada?
ben ne kaçırdım acaba?
Neyse bu ev beni basıyor çıkmam lazım.
Sonra bunun hesabı sorulurdu.
Ben önden Tuğçe'cim arkamdan okula doğru yürümeye başladık. Tuğçe ben okula gitmek istemiyorum bugün dedim çok şaşırdı
( Şey ben biraz inek bir ögrenciyimde:))"Canım ders çalışmak istemiyor "dedim
"Ben bu dersten kalmaya yakınım gitmem lazım" dedi
"Tamam sen git ben biraz dolaşayım""Tamam çıkınca yanına gelirim"dedi ve gitti..
Yusuf'un ağzından....
İlayda hastaneden çıkıp iyileşmişti. Bugün onlara yemeğe davetliydim. Üzerimi özenle giyinip annemi öpüp çıktım, fırına uğrayıp tatlı aldım boş gidemezdim.
İki sokak aşağıda oturuyorlardı bize uzak değildi. İçimde bir heyecan onu görme isteğiyle eve vardım. Eve bakınırken Tuğçe'yi gördüm, seslendim
"Burası gel "dedi.
Selamlaştık ve biraz geri durup bekledim, Tuğçe kapıyı çaldı kapı ani bir gürültüyle açıldı. Bi de baktım ki yere kapaklanan İlayda :)
O gülümseyince utanmasın diye bende gülümsedim, yüzümü inceledi 3-5 saniyeliğine. Tabi istemsizce bende onu. Allah'ım affet......
Çok güzel gözleri vardı. Yıldız gibi parlıyordu. Gülüşü cennet gülleri vaad ediyordu insana. O an içimden
"Allah'ım o benim için, ben onun için hayırlıysam bizi birbirimize helal kıl "diye dua ettim.
Sonra kapıya abileri geldi. Kanım kaynamıştı abilerine çok iyi insanlardı. Yemek yedik, çay içtik müsade istedim. Abim bugün mesaideydi Annem yanlız kalmasın istedim. Onuda getirecektim ama rahatsızlanmıştı gelmedi. Özür ve selamlarını iletti. Onlarda geçmiş olsun dileklerini ilettiler.
Bende onları bize davet ettim. Vedalaşıp çıktım.Ilayda'nin agazindan. .....
Sahile inmiştim kulağıma kulaklığımı takıp en sevdiğim ilahi ve ezgileri dinlemeye başladım. Bişeylerle kafam meşgul olmalıydı. Yoksa Yusuf aklımdan çıkmıyordu
-Tuğçe 'den mesaj'Kardeşim nerdesin ablam eve geçiyormuş gelemiyorum:('
'Tamam kardeşim Tuğba ablaya selam sahildeyim '
'Aleykümselam
'Bu arada sana bomba haber Yusuf'ta bizim okuldaymış kantinde karşılaştık seni sordu bende sahile gittiğini söyledim '
'Nee???'
'Hangisine ne??'
'Tabiki okul ve Yusuf '
'Hiii!! Bende sandım ki sahilde olduğunu söylediğime '
'Tabi ona ayrıyeten Nee!!!'
'Neyse tatlım ben kaçar'
'Kaçırıcam ben seni varan iki......'
'iki derken '
Sorguda görürsün iki ne '
'Sakin tatlım tamam neyse cezam kes razıyım:))'
Saate baktım çok geç olmuştu.Eve dönmek için oturduğum banktan kalktım.Yürümeye başladım birkaç adım atmıştım ki.........
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİZ İKİMİZ(TAMAMLANDI) Düzenlenleniyor....
Espiritual-Cennet hatunum bak başladığımız yere döndük. ☆- Evet çimen gözlüm. - Şu kapının önünde çarpıştığımızda vermiştim kalbimi sana. ☆- Ben de ilk o gözlerde kaybolmuştum farkına sonradan varsamda. ☆-Yusuf'um - ilayda'm ☆- BİZ İKİMİZ , dünyanın en...