Sabah meleğimi okula bıraktıktan sonra bizimkilerin kaldığı yere gelmiştim. Tabii Jeongguk'u bırakmak zor olmuştu. Arabanın içinde on beş dakikaya yakın öpüşmüştük. Hatta bir ara nasıl yaptıysa kıcağıma çıkmıştı ve beni adımı unutturacak kadar derince öpmüştü. Dilimde hala tadı vardı.
Eve kapıyı kırıp girdiğimde salonda oturan ikili yerlerinde sıçramıştı. Beni sadece Jimin hissedebilirdi. O da ben içeri girerken bana bakıyordu zaten. JaeHyun'un gözleri büyümüştü ve ben hızla onun yanına gidip yakasından kavradığım gibi duvara fırlattım. Duvar çöküp arka bahçeye molozlar dökülmüştü. Tekrar yakasından kavradığım bedeni molozlara yatırdım ve simsiyah olduğunu hissettiğim gözlerimle gözlerinin içine baktım.
"Taehyung, sakin ol lütfen."
"Bu orospu çocuğu birkaç gündür meleğimi rahatsız ediyormuş. Bıktırdın lan beni. Ne cürretle efendinin eşine böyle davranabilirsin sen?! Nasıl unutabilirsin efendin olduğumu?!"
Boğazımdan gelen hayvani hırıltılarla gözleri sapsarı oldu.
Tehlike diyordu gözleri. Tehlikenin ellerindeyim.
" A-affedin Efendi Taehyung. "
" Seni bir daha Jeongguk'un yakınlarında görürsem yakarım, anladın beni değil mi JaeHyun? Bu sana son uyarım. Ciddi ciddi son uyarım. Ona yaklaşırsan sonsuz hayatın onun iki dudağının arasına bakar."
Yakasındaki ellerimi çekip paltomu düzelttim ve evden çıktım.
°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
" Ee Jeongguk, neler yaptınız dün? "
" Şey, bir şeyler işte. "
" Ya, anlatsana! Merak ediyorum işte! "
" Mi Cha, utanıyorum ya! Öpüştük işte! "
" Tanrıya şükürler olsun! Bakir Taehyung alt dudak verdi! Başka neler yaptınız, ileri gittiniz mi?"
"Biraz."
"El işi mi yaptınız? Jeongguk ben hangi pozisyonda ne kadar sikiştiğimi bile anlatıyorum, niye bu kadar utanıyorsun ya?!"
"Sürtündük işte! Oldu mu, tatmin oldun mu?!"
Yüzünü ekşitip kolumdaki tırnaklarını çekti.
"Sürtünmek mi? Tanrı size, her ne kadar iğrensem de, penis vermiş, sürtünün diye mi? Sokuşun diye!"
"Ne kadar utanmaz bir insansın sen ya!"
"Sürtünmek benim işim kardeşim, onu da alamazsınız elimizden! Sevişin artık!"
Yüzümü buruşturup saçlarını çektim. Ciyaklayıp tırnaklarını elime geçirdi. Kafedeki herkes dönüp bize baktığında kafamı masaya yasladım ve Mi Cha hayvan gibi gülmeye başladı.
" Oh, hoşgeldin enişte! Jeongguk da tam dün gece nasıl orgazmın dibine vurduğunu anlatıyordu."
Ağzım ve gözlerim açıldığında karşımda siyahlar içinde oturan sevgilimi bile görmüyordum. Mi Cha'nın koluna vurduğumda kaşlarını çattı ve üstüme atladı.
"Ne terbiyesiz şeysin sen ya! Ne zaman söyledim sana öyle bir şey! Git başımdan istemiyorum seni!"
"Ama Kookie! Doğru değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wizard×Taekook ✓
Fanfiction" Dóiteáin Krallığı'nın tek prensi Kim Taehyung. Anne ve babası yakılarak öldürüldükten kısa bir süre sonra tahta çıkmıştır ve ülkeyi layığıyla yönetmiştir. Bir prenses yerine, soylu olmayan, yoksul bir erkekle evlenmiştir. Kim Jeongguk, tarihin gör...