Kahverengi saçlı çocuğun gülümseyerek konuşması sonrası Atsumu bir baş selamı ve teşekkür ile dediği yere doğru yöneldi. Çokça kapı bulunuyordu burada. Atsumu şaşırmadan edemedi, böyle bir yeri yaratmak kolay olmasa gerek. Tekrar bir kapıyı açtı, bu sefer çok hoş tarzda bir odaya girmişti. İlk fark ettiği şey burnuna geçen buram buram temiz kokuydu. Nedense kullanılan bu temizlik malzemesi çok hoşuna gitmişti. Sonrasında da dizaynı ve duvardaki fırça izleri. İnsanı yeniden canlandırıyordu. Böyle bir odayı kendi evinde de istiyordu kesinlikle. Biraz daha sağa bakınca gözüne karşısında dikilen, ondan ne yazık ki daha uzun boylu, kıvırcık saçlı bir çocuk takılmıştı. Ondan çok uzakta duruyordu.
Atsumu ona bir adım attığında, o da bir adım geri atmıştı. Kaşlarını çattı sarışın, bir adım daha attı. Ve bir geri adım daha kazandı. Oyun mu oynuyorlardı şimdi? Birkaç adım daha ileri gitti. Aynı anda kıvırcık saçlı çocuk da geri giderken ayağı oturma yerine takıldı ve biraz geriye sendeledi.
İçinden bildiği en güzel(!) sözleri saydırmak ile meşguldü Sakusa. Ayağının acısından dudağını ısırmıştı. Karşısındaki adamın inatçı olması sinir bozucuydu. Daha şimdiden böyle yapması onun hakkındaki düşünce bulutlarını eksi özelliklerle doldurmuştu. Ayrıca maske taktığı için şükrediyordu, sanki parfüm suyuyla yıkanmış gibi gelen genç minik burnunun işlevini yitirmesini istiyor gibiydi. Derin nefes aldı.
"Bay Miya, ben Sakusa Kiyoomi. Sizinle bugünkü buluşma nedenimiz nasıl bir şey istediğiniz hakkında konuşmak. Ayrıca bu mesafeyi bozmadan benimle iletişim kurarsanız sevinirim. Oturmak isterseniz karşıdaki koltuklardan birine oturabilirsiniz."
Sakusa son sözünde elini koltukların olduğu yere uzatarak tam karşısındaki yeri göstermişti Atsumu'ya. Atsumu dediği yere geçerken bu kadar mesafeli ve sinir bozucu bir ressamının olmasına gıcık olmuştu. Değiştirmek istiyordu onu, ama Suna canına okuyabilirdi. Çünkü bu çizim işi yüzünden önemli bir işi ertelemişlerdi. Kuruyan dudaklarını diliyle nemlemdirdi Atsumu. Söze başlamak biraz zordu, bir açıdan o da ne istediğini tam olarak bilmiyordu çünkü.
"İçimdeki renkleri dışarı dökmeni istiyorum.... Estetik ve hayal gücüne kalan güzellikler ile beni şekillendirmeni, tasvirinde keskin adımlar istiyorum. Kafamda bir şey yok açıkçası, sadece beni, olduğum kişinin güzelliğini yansıtmanı istiyorum. Bunu yapabilir misin?"
Evet, Sakusa hayatında hiçbir zaman böyle bir istekle karşılaşmamıştı. Gözlerinin parladığına yemin edebilirdi. İnsanları renkli ve çıplak bir şekilde çizmişti, birçok sınırını aşan olayı yansıtmıştı tuvaline ama böyle bir isteğin hiçbir zaman gelmediğini söyleyebilir. Onu ilk kez özgür bırakacak birinin olması heyecanına heyecan katmış, işi yapmak için büyük bir istek uyandırmıştı. Maskesini altından ince bir gülüş belirdi.
"Bunu kesinlikle yapabilirim."
Karşısındaki heyecanlanan ressamı görmek sevindirmişti Atsumu'yu. Her zaman onun bu tarz fikirlerini aptalca bulup geriye atarlardı, yani, çevresi hep böyle yapardı. Bu yüzden hep çenesini kapalı tutmak istiyor fikirlerini belirtmemek için kendisini hep uyarıyordu. Ama nafile. Hep ağzından kaçıyordu sözler, sonrasında da pişman bir Atsumu elde ediyordunuz tabii.
Gülümseyerek konuşmasına devam etmişti genç ressam, karşısındaki bir anda canlanan sarışına karşı az da olsa bir sempati beslemeye başlamıştı.
"Sizi, sizin gibi yansıtacağım ancak bana daha çok açılıp, konuşmanız gerek. Çünkü sizinle ilgili hiçbir bağım, muhabbetim yok. Ve sosyal medyada, haberlerde gördüğüm şeyleri yansıtmamı da isteyeceğinizi düşünmüyorum açıkçası.."
Atsumu yavaşça kafasını sallamıştı. Evet, haberler her seferinde onu daldan dala atlayan bir playboy gibi gösteriyordu, ya da umursamaz biri gibi. Hiçbir zaman kendi kişiliğinin doğru düzgün verildiğini görmemişti, görürse kesinlikle o günü bayram ilân edecekti. O yüzden hak veriyordu ressamına, ince bir tebessüm ile ayağa kalktı. Kısa süren bir randevu idi bu, daha fazla konuşamayacağı için az da olsa için burkulmuştu ama önlerinde daha uzun bir zaman vardı.
"Pekâlâ Bay Sakusa. Size olmadığım kadar açık biri olacağım, ama bunun için bir isteğim daha var, sizin de aynı duruşu bana göstermeniz. Yoksa bu işi yapabileceğiniz konusunda emin değilim."
not: yazım yanlışlarını kontrol edemedim bugün, varsa affola.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
masterpiece [sakuatsu]
Fanfiction"Gözkapakların bir resim fırçasının yumuşaklığına, bir ressam spatulasının sertliğine sahip." [ tam gaz devam ]