Uzun olan başındaki ağrıyla gözlerini araladı .En son hatırladığı şey kütüphanede kitap okuyor oluşuydu.Fakat şuan yataktaydı ve ne zamandan beri yatağının bu kadar rahat olduğunu düşündü.Odayı dikkatli bir şekilde incelediğinde buranın kendi odası olmadığını anladı.Başındaki ağrıyı umursamayarak ayağa kalktı ve kapıya yöneldi.Bu tanımadığı yerden bir an önce çıkmak istiyordu.Merdivenlerden hızla geniş bir salona indi.Daha önce tanımadığı yedi kişi salonda tartışıyorlardı ve o burda neler olduğunu öğrenmek istiyordu.
"Siz de kimsiniz Burası neresi?" diye bağırınca salondaki yedi kişi de ona döndü.İçlerinden kendinden bile daha uzun olan sarışın çocuk:
"Lanet olsun daha kaç kişi var burada" diye bağırdı.Salondaki sekiz kişide neden burada olduklarını bilmiyorlardı.
Sarışının bağırmasıyla birlikte merdivenlerden aşağı 5 kişi daha indi.Etraf karışmıştı.Herkes nerede olduğunu bilmek istiyordu.Salona inen son kişilerden gözleri büyük olan çocuk:
"Neden buradayız,bileniniz varmı burası neresi?"
"Sakin olun beyler neden burada olduğumuz hakkında bir fikrim yok ama burası neresi biliyorum.Eskiden çiftlik evimdi fakat bir ay önce sattım."
"Minho evi kime sattın biliyor musun ?" diye sordu sarışın ve uzun olan çocuk.
"Bilmiyorum Kris .Yaşlı bir çifte sattım.Kim oldukları hakkında hiç bir fikrim yok."
İkiliye "Siz birbirinizi nereden tanıyorsunuz ?"diye bir soru yöneldi.İsmini yeni öğrendikleri evin eski sahibi Minho:
"Kris'le biz yakın arkadaşız"dedi.
"Peki neden sadece siz birbirinizi tanıyorsunuz?"
"Şu sarı saçlı geyiğe benzeyen çocuk yani Luhan'da futbol takımından arkadaşım"diyerek Luhan'ı işaret etti.Daha sonra başka birine dönerek
"Ve" dedi fakat cümlenin devamını getiremedi.Döndüğü çocuk:
"Ve bende Suho Minho'nun eski sevgilisinin abisiyim"dedi Minho'nun cümlesini tamamlayarak.
Tüm bu konuşmalardan sıkılan büyük gözlü çocuk çıkmak için kapıya yöneldi fakat kapı açılmıyordu.
"Boşuna deneme baykuş bizde denedik ama heryer kilitli Camlar dahil" dedi Kris.Kris'in cümlesini Luhan devam ettirdi.
"Ve camlar kırılmıyor onuda denedik."
Evdeki 13 kişi çaresiz oturmaya başladılar. Çünkü Ne telefonları vardı nede onlara yardımı olacak birşey,yapabilecekleri hiçbirşey yoktu.Zaman ilerledikçe ne yapacaklarını düşünüyorlardı. Sonunda Suho:
"Boş boş oturacağımıza birbirimizi tanıyalım belki bir işe yarar .Ben Suho bir şirkette çalışıyorum."
"Evet bencede haklısın.Ben de Chen Üniverste ikinci sınıf öğrencisiyim.Akşamları Seoul Kütüphanesi'nde çalışıyorum"
"Seoul kütüphanesi mi? Bende orada çalışıyorum ama gündüz vardiyasındayım.Nasıl birbirimizi göremedik.Ahh bu arada ben Baekhyun."
"Benden önce çalışan kişi ben geldiğimde hiç yerinde olmuyordu.Demek o sendin Baekhyun "
"Ah evet son dakikalarımı arşivde geçiriyorum kitapları düzenleyerek"dedi.
"Şey ben Kris zaten biliyorsunuz.Minho'yla dövüş sanatları kursundan tanışıyoruz.En yakın arkadaşlarımdan biri"dedi ve Minho'ya gülümsedi.
"Ben Minho bu evin yani çifliğin eski sahibi, bu arada kursa gitmiyorum sadece Choi Dövüş Sanatları Kursu'nun sahibi babam "
"Ben Lay bende o kursa gidiyorum daha doğrusu yeni başladım sayılır ama sizi hiç görmedim "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN KURUCU
FanfictionTüm kötülüklerin arasındaki saf bir kalp ve tüm saf aşklar arasındaki kötü kişi. Tüm hayatlarını alt üst edecek bir oyun.. OYUN KURALLARI ♠Kaçarsanız ölürsünüz. ♠Görevlerinizi yapmazsanız yine ölürsünüz. ♠Oyun süresi 30 gündür. ♠Oyun çiftler halinde...