OYUN KURUCU

16.BÖLÜM-SON KEZ GÜVEN

"Bana derhal neler döndüğünü anlat Oh Sehun !!!"

"Hyung beni yanlış anladın."

"Sehun derhal bana neler çevirdiğini anlat yoksa gidip Kris ve Lay'e onları takip edip izlediğini söylerim!"

"Onları takip etmedim Luhan! Sadece bana güvensen olmazmı ?!"

"Sen şimdi haksız olduğun halde bana bağırdın mı ?! Lanet olsun.Ben söylemeye gidiyorum. "

Luhan kapıya doğru hareket ettiğinde Sehun bileğinden tutup onu kendisine çevirdi.

Luhan Sehun'un gözlerinden bir damla yaş düştüğünü gördü.

"Sadece bana güven.Daha sonra zamanı geldiğinde söz anlatacağım.Lütfen sadece bir kere .."

Luhan gözlerini kapayıp bir kaç saniye boyunca öyle bekledi.Derince bir nefes alıp verdi.Sehun'un çatlamış sesi nedenini bilmediği bir şekilde canını acıtmıştı.

"Daha sonra anlatacağına söz verdin.Sana güveniyorum , lütfen güvenimi boşa çıkarma.Ayrıca bebek gibi ağlamayı kes."

"Teşekkür ederim Luhan , gerçekten seni pişman etmeyeceğim."

Sehun ağlamayı kesip bir anda Luhan'ı kollarının arasına alıp sarılmaya başlamıştı.

"Beni öldürmeye mi çalışıyorsun nefes alamıyorum Sehun.Hem sana olan kızgınlığım hala geçmedi , anlatana kadar da geçmeyecek."

Her ne kadar o kolların arasında olmayı sevsede şuan çok kızgındı.Kollarından ayrılıp odadan çıktı.

~~~~

Chen Xiumin'in neden böyle yaptığını merak ediyordu

Xiumin ise hem kendine hemde Chen'e kızıyordu.

"Neler olduğunu anlat bana Xiumin derhal !!" (Bir önceki bölümdeki XiuChen kısmından devam ediyoruz.)

"Ne anlatmamı istiyorsun ! "

"Neden böyle yaptığını anlat hemen!"

"Neden mi böyle yapıyorum ? Sorun sensin.Buradan ayrılmayı bu kadar mı çok istiyorsun ? Düşüncesizce hareket ediyorsun. Ya sürekli kaçmaya çalıştığın için SES seni cezalandırmaya kalkarsa.Ya sana zarar verirse ?! Bunları hiç mi düşünmüyorsun ? Sikeyim ! Hiç mi kendini düşünmüyorsun?!"

"Lanet olsun her gün burada birine bir şey olacak diye korkuyo-"

Chen'in sözlerini Xiuminin dudakları sayesinde tamamlayamamıştı.Xiumin o kadar sert , hırslı bir şekilde öpüyordu ki Chen yetişemiyordu.Xiumin anında Cheni kalçalarından kaldırıp çamaşır makinesinin üzerine oturttu.Chen hızlıca bacaklarını araladığında Xiumin yerini almıştı bile.

İkisininde şehvetten gözü hiç bir şeyi görmüyordu.Chen ağzında kan tadı hissettiğinde umursamadı.Bu dudaklardan ayrılmak istemiyordu.Sonsuza kadar dudaklarınının sahibi bu adam olsun istiyordu.

Xiumin kendini Chen'e bastırdığında öpüşmelerini bölüp ikiside inledi ve Chen kafasını geriye doğru attı.

Chen' boynunda hissettiği dudaklarla ve bacaklarının arasındaki Xiumin'in eroksiyonunu kendine sürtmesiyle daha çok inliyordu.

Xiumin Chen'i hala kendine bastırırken dudaklarını boyundan yüzüne doğru öperek yol aldı.

Çenesine , dudaklarına , elmacık kemiklerine,burnuna minik öpücükler kondurduktan sonra alnını Chen ' in alnına yasladı.

İkiside nefes nefeseydi.

"Sadece sana bir şey olacak diye korkuyorum."

Xiumin Chen'in dudaklarına fısıldayarak konuştuğunda Chen'in gözlerinden bir damla yaş düştü.