25~

1K 85 21
                                    

"Ya da ya da ya da boşversene. Dertleşmeyelim. Kalk gidelim." Diyip birden salıncaktan zıplayarak indi ve elini uzattı.

"İyi de nereye?" Şu an şokta olduğumu belirtmeme gerek yoktur herhalde.

"Nereye istersek." Dedi. Elimi tutup beni yürütmeye başladı. Şu an beynim değil de o yönetiyordu sanki bedenimi.

"Bin." Diyip bi motorun önünde durdu bir kaskı bana verdi. "Ben korkarım." Dedim.

"Bi kere de hiçbir şey düşünmeden sadece özgür hisseder misin benim yanımda?Rica ediyorum."

Bindi. Umudu gözlerinde gördüğümde onu üzmek istemedim. Yine bi şeyi kendim öyle istedim diye değil başkası üzülmesin diye yapıyorum. Aferin pol. Değişecektin sözde aferin.

"Tutun." Hafif tutundum. Birden gaza basınca korkuyla çığlık atıp delice sarıldım resmen yapıştım sırtına. Biraz yavaşladı. "Bana sarılmak istediğini önceden söyleseydin motora gerek kalmazdı küçük hanım." Dedi birazcık bağırarak ama bağırmasına rağmen rüzgardan zor duyuyordum.

"Gıcıklık yapma. İlk defa biniyorum dedim niye korkutuyorsun ki!?" Biraz titriyor olabilirdim korkudan.

"Dur."

"Ne?"

"Çok hızlandık dur." Tünelden çıktığımızda sağ sapaktan girdi ileride ufak bir arazi gibi bi yer vardı orda durdu.

İndi motordan. Ben de kendimi (abartısız) motordan yere attım.

Nefes nefese kalmıştım korkudan. Belki biraz da ağlıyor olabilirdim.

Yanıma eğildi korku ve tedirginlikle. Kaskımı çıkarmaya çalışırken yardım etti. Kafamı avuçlarının arasında tutarak "İyi misin çok özür dilerim çok özür dilerim seni korkutmak istemedim güzelim gerçekten özür dilerim. Normalde hep o hızla gittiğim için senin için aşırı olabileceğini düşünemedim bi an çok özür dilerim." Kafamdaki bi elinin baş parmağı ile gözümdeki yaşı sildi.

Ne olduğunu anlamadan kafamı göğüsüne gömülü buldum. "Korkma artık ben burdayım. Titreme lütfen, benim yüzümden bu halde olduğumu görmek beni mahvetti."

"İyiyim." Dedim. Geri çekildi. "Emin misin?"

"Evet abarttım biraz." Hayır üzülmeni istemiyorum.

"Abartmadın benim hatamdı özür dilerim." 

"Hayır özür dileme artık. Ayağa kalkalım." Dedim yerden destek alacaktım o ayağa kalkıp elini uzattı.

Ayağa kalkıp üzerimdeki tozu silkeledim. "Nereye gideceğiz?"

"Rahatlayacağın bi yere!"

"Mesela?"

"Uçurum nası fikir. Yaklaşmana izin vermem ama bağırıp çağırırsın. İçini dökersin. Rahatlarsın."

"Olur da bi şey sorabilir miyim?"

"Tabi"

"Diyar neden birden bire böyle şeyler oldu. Yani geldin benimle acını paylaştın. Şimdi beni iyileştirmeye çalışıyorsun. Neden?"

"Hayatımda sadece bi kere doğru bir insana değer vermek istedim." Dedi gözlerimin içine bakarak. Gözlerinin içinde gördüğüm hissi tarif edemem sanırım. Parlayan gözleri bana onun umuduymuşum gibi bakıyordu. Ama o bana umut olmak istiyordu.

"Gidelim." Diyip kaskımı taktım tekrardan. Motora bindik. Bu sefer daha az korkuyordum. Birazcık da güveni görmüştüm onun gözlerinde. Bu yüzden iyi hissediyordum. O bana iyi geliyordu şu an ve başka bi şey umrumda değildi.

..x..

"Bağır."

"Cidden mi?" Dedim inanmıyormuş gibi. Aptal mısın pol buraya bunun için geldin dese haklıydı. "Evet bağır çağır rahatla. Ama çok yaklaşma o tarafa." Diyip uçurumu belirtti. "Tamam." diyip gülümsedim hafifçe.

"Ey Dünya senden nefret ediyorum. Tamam mı nefret ediyorum." Kahkaha attım sinirden.

"Bensen her şeyi aldın. İlk aşkım olan babamı aldım. Kalbimi verdiğim ikinci adamı aldın. Evim olan kişiyi annemi aldın. Duygularımı aldın. Doya doya ağlayamıyorum. Ama boktan dünya neden beynimin içindeki düşünceleri almıyorsun. Delireyim diye mi he!" Diye bağırdım.

"Ben aldatılmayı hakkedecek kadar çirkin bi kız değilim tamam mı? Hayır anlamıyorum. Aldatılmayı haketmiyorum, Lili'yi  haketmiyorum, aile kurmayı ailemle birlikte mutlu olmayı haketmiyorum tamam. Ama ölmeyi haketseydim belki. Denedim niye izin vermedin. Beni sevmiyor musun dünya!" Diye son kalan nefesim ve en yüksek sesimle bağırdım. Ve arkamı döndüm. "Bitti!"

"Ben de bir şeyler ekleyebilir miyim?" Dedi Diyar.

"Tabi!"

"Ey boktan dünya. Bu kız hiçbir şeyi haketsin istemedin izin vermedin ama bu kız mutlu olmayı hakkediyor ve ben onu mutlu edeceğim. Sen karşı gelemeyeceksin!" Diye yüksek sesle bağırdı.

Dolmuş gözlerimle dolmuş gözleri buluştu. Gülümsedik hafifçe....

ŞİZOFREN MİSİN?~texting~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin