40.bölüm

2.3K 176 29
                                    

Yavaşca arkamı döndüğümde Berkeyle Yağızı gördüm. Sertçe yutkunup ayağa kalktım. İkisi de acayip sinirli duruyordu. Dudağımı dişleyip
"Yağız Berke" dedim. Yağızla Berke burnundan soluyordu resmen. Yağız sinirini biraz olsun bastırmış olmalı ki
"Git çantanı al gel eve gidiyoruz" dedi ve çıkışa doğru yürümeye başladılar. Onlar gidince Dideme döndüm. Didem güven verircesine gülümseyip
"Bişey olmaz merak etme sen onlara herşeyi anlatırsan hiç bişey olmaz" dedi. Bende hafif bi şekilde gülümseyip sınıfa çıktım. Sınıfta sadece Baran vardı. Nefes nefese kaldığım için sıraya oturdum. Baran yanıma oturup suyu uzattı ve
"Hayırdır bi sorun mu var" dedi. Suyun kapağını kapatıp masaya koyduktan sonra Barana dönüp
"Yok bişey ya alt tarafı azar yicem söylenene göre tadı güzelmiş sende dene istersen" dedim. Baran kaşlarını çatıp
"Doğru düzgün söyle şunu" dedi. Şu an çok ciddi duruyor hafif tırsmadım değil yani. Neyse konumuza dönelim.
"Ya bahçede Didemle dün Mertle olanları konuşurken Berkeyle Yağız duydu" dedim. Baran kafasını sallayınca bende hemen çantamı alıp bahçeye çıktım. Didem de sınıfa çıkıyordu.

Eve geldiğimizden beri Yağızla Berke hiç konuşmadı. Baktım bunların konuşacağı yok ben odama çıkayım bari. Tam ayağa kalkmıştım ki Yağızla Berke'nin bana bakmasıyla olduğum yerde durdum ve
"Odama çıkıyorum" dedim. İkisi de ayağa kalkınca anlamaz bakışlarımla onlara baktım. Yağız anlamadığımı anlamış olacak ki
"Bizde geliyoruz konuşacaz" dedi. Bende kafamı sallayıp merdivenlere yöneldim. Odamda ki balkona çıkıp oturduk. Yağızla Berke yine konuşmayınca ben konuşmaya başladım
"Mert buraya ilk geldiği zamanlarda Merte karşı bi sinir vardı içimde. Ama o sinir Mertin neden gittiğini öğrendiğim zaman o 4 senenin siniri gitti. Biz Mertle köydeyken de konuşup buluşuyorduk. Hani bi akşam gözlerim kıpkırmızı eve geldim ya o gün mezara gitmiştim. Ondan bi yarım saat sonra da Mertle buluştum belki de o buluşmamızda full ağladım ve Mertin sarılması benim ağlamamı kesti. Benim içimde Merte karşı bi sinir nefret olmuyor olamıyor. Yani ben size şöyle diyeyim. O okyanus olsa ben balık olurdum. O gökyüzü ise ben bulut. Uçurtma olsa peşindeki ip. Toprak olsa üzerindeki çiçek olurdum. Ben Merti eskisi gibi çok seviyorum ve sizin ona karşı güvenmenizi istiyorum çünkü ben ona güveniyorum" dedim. Yağızla Berkeye baktığımda bana bakıyorlardı. Berke hafif gülümseyip
"Sen güveniyorsan bize de güvenmek düşer meleğim ama eğer sen onun yüzünden bir damla göz yaşı dökersen gerisini sen anladın zaten" dedi. Gülümseyip Berkeye sarılmaya gidiyordum ki kapıda duran abilerimi daha yeni fark ediyordum. Abimler bana gülümseyerek bakıyordu. Şaşırmış bi şekilde abimlere bakarken abimler gelip bana sarıldı. Onlar sarılınca Yağız ve Berke de sarıldı. Bende gülümseyip sarıldım.

Sabah 7 de yataktan kalkıp tuvalete girdim rutin işlerimi halledip çıktım. Dolabımdan elime ilk geleni yatağa koyup aşağı indim. Kahvaltılık bişeyler hazırladıktan sonra Berk abimin odasına çıktım. Kapıyı açıp içeri girdim. Yatağın kenarına oturup saçıyla oynamaya başladım. Berk abim yavaşca gözlerini açmaya başlayınca
"Abi hadi uyan da kahvaltı edelim" dedim. Abim yatakta oturur pozisyona geçip
"Tamam bitanem" dedi. Bende abimin yanağından öpüp odadan çıktım. Hemen onun yanında olan Kaan abimin odasına girdim. Abim yatakta yatmış telefonla oynuyordu yanına gidip
"Abi hadi kalk kahvaltı edelim" dedim. Abim yataktan kalkıp saçımdan öpüp
"Tamam." dedi. Bende onun yanağından öpüp odadan çıktım. 2.kata inip Barkın abimin odasına girdim. Abim giyinmiş parfüm sıkıyordu. Beni görünce gülümseyip yanıma gelip yanağımı öptü ve
"Günaydın güzelim" dedi. Güzelim diyince ilk aklıma Mert geldi. Bende gülümseyip
"Günaydın abimm, hadi kahvaltı edicez" dedim. Abim kafasını sallayıp
"Tamam güzelim" dedi. Gülümseyip yanağını öptükten sonra odadan çıktım. Yan odaya girdiğimde gülmeden edemedim. Gülmemin sebebi ise Yağızin Berkeye sarılması. Gülüp yanlarına gittim ve ikisini de yataktan yere ittim. İkisi de bağırarak kalkınca ben gülmeye başladım. İkisini de bağırmasına abimler gelmişti. Yağızla Berke bana bakınca gülmemek için dudağımı dişledim. Yağızla Berke aynanda
"BESTEE" diye bağırınca abimlerin arkasına saklandım. Abimler kahkaha atarken ben gizli gizli aşağı indim. Herkes aşağı gelince sırıtmaya başladım. Kahvaltının ortalarında benim telefonumun çalmasıyla bütün bakışlar bana döndü. Pijamamın cebinden telefonumu alıp kimin aradığına baktım. Mert olduğunu görünce onun aradığını belli etmeden telefonumu açtım.

Delibal🖤
"Günaydın güzelim" diyince ben öksürmeye başladım. Sonra su içip bahçeye çıktım.
"Beste iyi misin"
"İyiyim iyiyim masadaydım da zeytin boğazım da kalıyordu"
"Dikkat et güzelim, neyse ben okula ne zaman geleceksiniz diye soracaktım"
"Ben birazdan giyinicem ondan sonra çıkarız"
"Tamam güzelim o zaman okula gelince görüşürüz"
"Görüşürüz delibal" diyip telefonu kapattım. Tabi ki arkamı dönünce abimleri, Yağızı ve Berkeyi beklemiyordum.

Abilerim / TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin