45.bölüm

1.7K 138 20
                                    

Mertin boyun kısımlarına bezi koyduktan sonra ayağa kalktım. Mert bana dönüp
"Noldu" dedi. Bende gülümseyip
"Yağızlara bakıp gelicem" dedim. O da kafasını salladı. Merte son kez bakıp odadan çıktım. Aşağı inip koltuğa oturdum. Odadaki bütün bakışlar bana döndü. Bende onlara dönüp
"Hayırdır bi sorun mu var ne bakıyonuz" dedim. Hepsi bana göz devirdi. Bende onlara gülüp televizyona döndüm. Yağız televizyonun sesini kısıp bana dönünce bende ona döndüm. Yağız bi süre yüzüme baktıktan sonra
"Ee biz şimdi nabıcaz Mert nasıl oldu" dedi. Derin bi iç çekip
"Bende onu soracaktım Mert anca 2 3 güne iyileşir. Yani yarında iyi olur ama tam iyileşmez" dedim. Bi süre sesizlik oldu. Sessizliği bozan Didem oldu. Benim çok zeki arkadaşım Didem
"O zaman şöyle yapalım. Beste burda kalsın Mertin yanında, Cemre bize gelsin, Siz Berkeyle Yağız zaten eve gidiyonuz ee Baranda evine gidiyor. Yağız eğer abinler Besteyi sorarlarsa Didemlerde dersin" dedi. Ben boşuna zeki demiyorum bu kıza. Hemen öne atlayarak
"Yaa ben bu kıza boşuna zeki demiyorum. Neyse bence Didemin dediği çok mantıklı" dedim. Yağızlar ilk baş kabul etmediler ama bizim üstün yeteneklerimiz sağ ol-ne saçmalıyorum yine ya. Neyse işte kabul ettiler. Tam kapıdan çıkıyorlardı ki
"Haa bu arada Yağızla Berke beni ararken abimlere gözükmemeye dikkat edin, Didem ve Cemre siz beni istediğiniz zaman araya bilirsiniz. Abimler sizi ararsa Beste uyuyor falan diyin, Baranım sen beni istediğin zaman araya bilirsin sana telefonum her zaman açık" dedim. Baran hariç hepsi göz devirip dışarı çıktı. Baransa bana öpücük atıp çıktı. Onlar gidince bende gülüp yukarı çıktım. Odanın kapısından Merte baktım uyuyordu. Gülümsemen daha da genişlemişti. Odaya girip Mertin yatağının yanında olan koltuğa oturdum. Mertin uyanmamasına dikkat ederek ateşine baktım. Ateşi düşmüştü, tahminen 37 yani normal olmuştu. Arkama yaslanarak telefonumu elime aldım.
(1:30 saat sonra)
Mert hâlâ uyuyordu. Ama ben acıkmıştım. Yine sesizce odadan çıktım ve mutfağa gittim. Mutfağa girdiğim gibi telefonumu çaldı. Telefonu cebimden çıkarıp kimin aradığına baktım. Yağız arıyordu.

Diğer Yarım💚
"Efendim"
"Nabıyosun"
"Çorba yapmaya mutfağa inmiştim"
"Hmm"
"Hayırdır"
"Ne hayırdır"
"Ne biliyim bi an çok ciddi konuştun"
"Berk abim geliyor ben kapatıyorum"
"Tamam dik-" aaa yüzüme kapattı terbiyesiz. Neyse sakinim yani sakin olmam lazım. Dolaptan tam tencereyi alıyordum ki telefonum çaldı. Söve söve kimin aradığına baktım. Didem arıyordu.

Yengeçikim 💛
"Efendim"
"Nabıyon"
"Çorba yapacaktım"
"Hee Mert nasıl oldu"
"Ateşi düşmüş şimdi uyuyor"
"Tamam ben kapatıyorum o zaman sen çorbayı yap"
"Tamam görüşürüz"
"Görüşürüz" dediği gibi telefonu kapattı. Hayırdır bunlara noluyo. Yukarı bakıp sabır dedikten sonra tencereyi alıp tezgah koydum
Ne çorbası yapıyon
Aaa hoş geldin iç ses sen uğrarmıydın buralara
Kovdun ya beni
Kovdum mu hiç hatırlamıyorum valla
Neyse ya ne çorbası yapıyon onu söyle gidicem
Hasta çorbası yapıyorum
Hee tamam hadi ben gittim
Bay bay. Vay be iç ses ilk defa kendi kendime gitti. Neyse bak yine kafam karıştı. Malzemeleri alıp doğradım falan. Vee çorbayı ateşe koyup bahçeye çıktım. Bahçeye adımımı attığım gibi telefonum çaldı. Yeter ama ya valla yeter. Telefonumu cebimden çıkarıp kimin aradığına baktım. Bu seferde Baran arıyordu.

Nutellam 🍫
"Alooo"
"Efendimmm"
"Nabıyon kankacım"
"Çorba yaptım onun pişmesini bekliyorum Baranım sen nabıyosun"
"Uuu çorba mı beni boşver ne çorbası yaptın"
"Hasta çorbası yaptım"
(Bu hasta çorbası noluyor hiç bi fikrim yok böyle bi çorba var mı onu bile bilmiyorum)
"Anaa cidden mi"
"Hee cidden"
"Lan sen o çorbayı çok güzel yapıyon"
"Sanada yaparım bi gün hiiç üzülme"
"Yapar mısın"
"Yaparım"
"Hasta olmam gerekiyor mu"
"Yok gerekmiy-Allah ben çorbayı unuttum kapat Baran kapat"
"Tamam hadi sana kolay gelsin" diyip kapattı. Koşarak mutfağa gittim ve hemen çorbayı kapattım. Çorbayı karıştırırken bi ohh dedim.

Mert'den devam

Çorba kokusu ile uyandım. Çok güzel bi çorba kokusu vardı. Yavaşca yataktan kalkıp odadan çıktım. Aşağı inince mutfakta çorbayı karıştıran bi Beste gördüm. Gülümseyip kapıya yaslandım ve
"Oo hasta çorbası mı o" dedim. Beste geldiğimi fark etmemiş olamalı ki korktu. Bana dönüp
"Ayy Mert ödümü kopardın" dedi. Gülüp masaya oturdum.

Beste'den devam

Mert arkadan sessizce gelince korkmuştum. Mert bana gülüp masaya oturdu. Bende gülüp çorbaları tabaklara koydum. Kaşıkları ve tabakları masaya koyunca bende oturdum.

Abilerim / TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin