43.bölüm

1.7K 144 22
                                    

Kahvaltımız bitince ayağa kalktım. Benim kalkmamla beraber Yağız ve Berke
"Üstündeki olmamış" dedi. Hee bende ne zaman söyleyecekler diyordum. Benim bişey dememe fırsat olmadan Cemre
"Yoo bence çok güzel olmuş" dedi. Aha bu inatlaşma bitmez he. Şimdi Yağız ardan çekilecek ve Berkeyle Cemre atışmaya başlayacak. Berke Cemreyi baştan aşağı süzüp
"Seninkin de olmamış" dedi. Cemre Berkeye göz devirip
"Yooo çok güzel oldum" dedi. Berke kaşlarını çatıp tam bişey diyordu ki araya girerek
"Pardon araya giriyorum ama okula geç kalıçaz hadi daha Cemreyi okula yazdıracaz" dedim. Yağız da beni onaylayan mırıltılar çıkarınca ikisi de bişey demedi.
Okula gelince hemen sırama geçtim. Bi eksiklik vardı ama ne
Mert yok Mert
Anaa Mert yok hakikatten he aferin iç ses 40 yılın başı bi işe yaradın
Ben aslında hep işe yarıyorum da sen gerizekalı olduğun için anlamayon
Aman sus be benim daha önemli işlerim var. Sınıfta son bi kez baktığım sonra telefonu elime aldım. Tam Merti arayacaktım ki yanıma Baran geldi. Barana dönüp
"Noldu" dedim. Baransa sırıtıp
"Bana değil ama sana bişey olmuş galiba" dedi. Anlamaz bakışlarımla
"Ne diyon Baran" dedim. Baran göz devirip
"Mert diyorum nerde" dedi. Bu sefer ben göz devirip
"İzin verirsen arayıyam ve nerde olduğunu sorucam" dedim. Baran eliyle 'buyur' işareti yaptı (inşallah ne demek istediğimi anlamışsınızdır). Barana göz devirip Merti aradım.

Delibal🖤   aranıyor...

Yanıt yok , zaman aşımı sonlandı

Niye açmadı ki. Endişeli bi şekilde Barana döndüm ve
"Açmadı" dedim. Baran da kaşlarını çatıp
"Dur bir de ben arayım" dedi. Bende 'tamam' anlamında kafamı salladım. Baran telefonu kulağından çekip
"Açmıyo" dedi. Ben daha da endişelenmeye başlamıştım. Yerimden kalkıp
"Niye açmıyo ki" dedim. Benim kalkmamla diğerkiler de yanımıza gelmiştiler. Yağız benim endişemi anlamış olucak ki
"Noluyo" dedi. Bende hemen sıramdan çıkıp
"Mert telefonlarını açmıyo" dedim. Yağız sakin bi şekilde
"Duymamıştır sakin ol" dedi. Ama ben sakin olamıyordum. Ya bişey olduysa. Ayyy Allah korusun. Bakışlarımı Yağızdan çekip yere bakmaya başladım ve
"İkimizinkini de mi duymadı" dedim. Berke güven verici sesi ile
"Dur bi kere de ben arıyım" dedi. Bende yine kafamı salladım. Berke de bi süre sonra telefonu kulağından çekip
"Iıı açmıyo" dedi. Yavaş yavaş gözlerim dolmaya başlamıştı.

Yağız'ın ağzından

Besteye baktığımda gözlerinin dolmuş olduğunu gördüm. Yanımda duran Didemi dürtüp Besteyi gösterdim. Oda anlamış olacak ki kafasını sallayıp Bestenin yanına gitti ve
"Beste hadi gel güzelim biraz hava alalım" dedi. Beste de kafasını salladı. Didem Bestenin koluna girerek dışarı çıkardı. Onların arkasından da Cemre çıktı. Onlar çıkınca bizimkilere dönüp
"Olum bişey olmamıştır dimi lan" dedim. Berkeyle Baran sadece yere bakıyordu. İkisini de dürdükleyip
"Cevap versenize" dedim. Berke derin bir iç çekip
"İnşallah bişey olmamıştır" dedi. Offf neredesin be olum neredesin.

Didem'den  devam

Besteyi bahçeye çıkartmıştım. Ama hâlâ kendinde değildi. Bestenin yanına çömelip
"Bestem iyi misin" dedim. Beste kafasını 'hayır' anlamında sallayıp ağlamaya başladı. Hemen Cemreye dönüp
"Sen Besteyi sakinleştirmeye çalış ben bi su alıyım ona" dedim. Cemre kafasını sallayıp Bestenin yanına çömeldi. Osman abinin yanına gidip
"Osman abi bi su verebilir misin" dedim. Şu an derste olduğumuz için kantinde beden dersi hariç kimse yoktu. Osman abi suyu verince bende parasını verip teşekkür ettim. Bestelerin yanına gitmeden Mertti bide ben aradım.

Eniştem  aranıyor...

Yanıt yok, zaman aşımı sonlandı.

Offf nerde bu. Kafamdaki düşünceleri atıp Bestelerin yanına gittim. Bestenin diğer yanına çömelip
"Bestem hadi sakinleş biraz" dedim. Cemre de Besteye sarılmış saçını okşuyordu. Beste yavaşca bana dönüp
"D-didem ona bişey o-olmamıştır dimi" dedi. Ben de Bestenin saçını okşayıp
"Hayır tabiki de görmemiştir telefonu belki uyuya kalmıştır" dedim. Beste ayağa kalkarak
"O zaman evine gidelim" dedi. Besteye bişey demeden Cemreye baktım. Cemre de bana bakıyordu. Kafamı 'tamam' anlamında sallağımda Cemre de
"Berkelere de söyleyelim önce" dedi. Beste hemen okulun içine girdi.

Beste'den devam

Cemre Berkelere söyleyelim dince ben hemen okulun içine girdim. Sınıfın önüne gelince içerde hoca olmadığını anladım ve direkman daldım. Ben içeri öyle girince sınıftaki herkes bana döndü. Bense onları umursamadan Yağızların yanına gittim ve
"Hadi kalkın gidiyoruz" dedim. Üçünün de kaşları çatıldı. Yağız anlamaz bakışlarıyla
"Nereye" dedi. Bende biraz endişeli sesimle
"Mertin evine" dedim. Bu sefer tek Yağız değil Berkeyle Baranda bana anlamaz bakışlarla bakıyordu. Derin bi iç çekip
"Yaa bişey olmuş mu olmamış mı diye bakıcaz" dedim. Onlarda kafalarını sallayıp kalktılar. Sırama gidip çantamı aldım ve arkama döndüm. Berkeyle Barana bakıp
"Cemreyle Didemin çantasını da alın" dedim. İkisi de kafalarını salladılar.
Mertin evinin önüne gelmiştik. Bismillah diyip zile bastım. Bi kaç dakika bekledik ama açan olmadı. Zaten bildiğim kadarıyla Mertin annesi ve babası yurt dışında. Kapıyı açan olmayınca tekrar zile bastım ama yine açan olmadı. Arkamı dönüp Yağızlara baktım ve
"Eee niye açmıyo" dedim. Hepsi derin bi nefes aldı. Yok ben dayanamam. Çantamın en ön kısmından Mertin evinin anahtarını çıkarttım. Bizimkiler bana şaşırmış bi şekilde bakıyorlardı. Baran bi önce gelerek
"Sen o anahtarı geri vermemiş miydin" dedi. Bende derin bi nefes alıp
"Vermemiştim ki iyiki de vermemişim" dedim ve kapıyı açtım.

Abilerim / TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin