Odama çıkınca fotoğrafların hala kitabın yanında olduğunu gördüm. Fotoğrafları elime alıp balkona çıktım. Sabah fotoğraflar bakıp ağlıyordum şimdi ise gülüyorum. Fotoğraflara bakmaya devam ederken telefonum çalmaya başladı -klasikleşti artık-.
Sır Ortağım 💙 arıyor...
''Efendim''
''Nabıyosun''
''Hiçç öyle balkonda oturdum boş boş dışarısını izliyorum''
''Bugün size geldim. Teyzene seni sordum bana dediği şey bu oldu 'o Mert oğlum ile buluşmaya gitti' ''
ah teyze ah. Dudağımı dişleyip
''Yooo alakası yok''
''Şu an dudağını dişledigine yemin edebilirim o yüzden seni parkta bekliyorum'' diyip kapattı. Bu çocuk niye beni bu kadar iyi tanıyor ki. Aşağı indiğimde anneannemle teyzem yine klasik olarak yemek hazırlıyorlardı. Berkeyle Yağız da televizyon izliyordu. İlk mutfağa geçip anneannemle teyzeme
''Batu beni çağırıyor ben 10 dakkalık parka gidiyorum'' dedim. Anneannem 'tamam' dedi ama teyzem ağzını oynatarak 'Batu olduğuna emin misin' dedi. Sabır çekercesine yukarı bakıp salaona doğru yürüdüm. Benim başımı yakan zaten teyzem. Berkeyle Yağız bana bakıp aynanda bakın altını çiziyorum aynanda.
''Yine nereye'' dediler. Göz devirip onlara bakıp
''Batu çağırıyor onun yanına gidiyom'' dedim. Bunlar teyzem gibi ağız oynatmadı direk söyledi tabi
''Batu olduğuna emin misin'' ben yine sabır dilerçesine yukarı baktım ve
''Evet eminim'' dedim. Sonra onlara el sallayıp tam çıkıyordum ki Yağızın söylediği şey ile kapıda kaldım. Dediği şey
''O kolundaki bandana Mertin değil mi'' dedi. Bu bandanayı Yağız ile beraber Merte almıştık. Yağıza dönüp
''Ne alakası var benim hergün bilegimde olan bandama neyse ya çocuk ağaç oldu beni beklemekten gidiyorum ben'' diyip çıktım. Ucuz yırttım hee.
Yırttın hıhı yırttın Batunun yanına gidiyorsun
Ayyy doğru. Bakalım neler olacak. Parka gittiğimde Batu daha gelmemişti. Telfonumu çıkarıp Batuya masaj attım.
Siz: Geldim ben
Sır Ortağım: Tamam ben biraz gecikeceğim
Siz: Ne zaman gelirsin
Sır Ortağım: 10 dakikaya gelirim herhalde
Siz:Tamam
Telefonumu kapatıp cebime koydum. Sonra gidip salıncağa oturdum ve sallanmaya başladım. Sonra didim niden Merti aramıyorum. Telefonumu çıkarıp rehbere girdim. D lere gelip Mertin numarasının üstüne tıkladım.
Delibal🖤 aranıyor...
''Efendim''
''Nabıyosun''
''Araba sürüyorum sen nabıyosun''
''Araba mı sürüyorsun. Kapatıyım ben istersen''
''Yok yok sorun olmaz zaten yollar boş. Ee sen nabıyosun
''Hiç salıncakta sallıyorum''
dediğim şeyin sonradan farkına varınca hemen ağzımı kapadım
''Hmm, dışarıdasın yanı''
''Yani, birazcıkın olabilirim ama zaten bizin evin ordaki parlaktayım''
''Peki o parkta bu saatte ne yaptığını sorabilir miyim''
''Batuyu bekliyorum''
sen mal mısın Beste ya Batuyu bekliyorum ne
''Hmm, ben seni tutmayayım o zaman''
''Ya Mert saçmalama Batuyla ben kardeş gibiyim bunu sende biliyorsun''
''Tamam tamam bişey denicem'' bunu demesine sırıttım
''Şu an sırıtıyorsun dimi''
beni nasıl bu kadar iyi tanıyorlar ya ben bile kendimi bu kadar iyi tanımıyorum
''Valla brova nasıl bildin''
''Ben bilirim''
söylediği şeye sadece güldüm
''Neyse güzelim ben kapatıyorum''
''Tamam'' onun kapatmasını bekledim ve kapattı. Bir dakika lan o güzelim mi dedi. Aha valla bana GÜZELİM dedi. Kalbime bişey oluyor galiba. Galiba değil kalbim koşmaktanda ileri gitti biri kalbimi durdura bilir mi. Tabi içimden söylemeyi bırakıp dışımdan söylemeye başladım
''Bana güzelim dedi ya. Güzelim dedi. Ayy yerim ben bunu'' tabi keşke dışımdan söylemeseydim arkamdan gelen ses ile sıçtıgımı anladım.
''Kim sana güzelim dedi'' dedi. Arkadaşlar cenazeme bekliyorum. Helvamı dondurmalı dağıtın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abilerim / TAMAMLANDI
Jugendliteratur(Tamamlandı) 3 kıskanç abi, 1 kıskanç ikiz, 1 kıskanç erkek arkadaş, 1 kıskanç kuzen ve 1 kıskanç sevgili. Bunlarla hayat ne kadar da güzel olur dimi.(!)
