Sakura alışveriş merkezinde dolaşıyordu ve hala Sasuke'ye ne hediye alması gerektiğine karar veremedi. Bir tişört almak istedi ama kalıcı olmayacağını ve özel bir şey olmayacağını düşünüp vazgeçti. Bir oda süsü almayı düşündü ama ev ziyaretine gitmiyordu.
Sonunda bir şeyler yedikten sonra almaya karar verdi. Yemek katına çıkıp kendisine bir şeyler söyledikten sonra düşünmeye başladı.
Bir kitap?
Hayır, olmaz ona kendini hatırlatacak bir şey almak istiyordu.
Parfüm?
Bir gün bitecek.
Gömlek?
Aynı tişört gibi.
Bir bileklik?
Olabilir, diye düşündü. Sonuçta bileğinden hiç çıkarmazsa kendini hatırlayabilirdi.
Yemeğini hızla yediğinde bir takı mağazasına girdi. Çift bilekliklerini görünce gülümsedi. Aslında alabilirdi. Sonuçta yakın zamanda gidecekti ve haberi bile olmayacaktı. Yavaşça çift bilekliklerine doğru ilerledi, bilekliklere bakarken bir tane bileklik gözüne çarptı.
Üstünde siyah bir kelebek vardı ve oldukça hoş duruyordu. O bilekliğin diğer çiftine baktığında o bileklikte beyazdı. Siyahı kendine beyazı da Sasuke'ye vermeye karar verdi.
Bileklikleri alıp kasaya doğru ilerledi ve aldıktan sonra alışveriş merkezinden çıkıp evine doğru ilerledi saate baktığında yarım saat sonra Sasuke kendisini almaya geleceğini fark etti, biraz daha acele etti.
Sasuke yarım saatin dolmasını bekliyordu. Heyecanlıydı ve annesi de oldukça heyecanlıydı. Abisi ise nasıl rezil ederim,diye düşünüyoru fakat öyle bir ihtimal yoktu. Sasuke bu ihtimali bildiği için Sakura'yı direk çatıya çıkaracaktı. Annesi bu konuda yakınsa da oğlunu kıramayıp kabul etmişti.
Sakura son hazırlıklarını tamamladı son olrak parfümünden iki fıs sıkıp Sasuke'nin gelmesini bekledi.
Kapı zili çaldığında Sakura hemen koştu. Kapıyı açtığında Sasuke, ellerini ensesine götürmüş gülümsüyordu.
"Şey hazır mısın?"
"Evet, hazırım."
Sakura ayakkabılarını giydikten sonra yavaşça Sasuke'yi inceledi. Siyah bir kot pantolon beyaz bir tişört ve siyah bir ceket giymişti. Yavaşça evin yolunu tutarken Sasuke kolunu Sakura'ya doğru uzattı. Sakura, Sasuke'nin koluna girdi ve gülümseyip yola devam ettiler.
Eve geldiklerinde Sasuke içinden umarım abim herhangi bir şeyi bozmaz diye dua ediyordu. Hızlıca çatıya çıktıklarında Sakura'nın ağzı bir karış açık kalmıştı. Çatı oldukça harika görünüyordu. Her yerde led lambalar geniş bir koltuk ve bir sürü abur cubur vardı, yerden uzanan küçük bir lamba ve duvara montelenmiş büyük bir televizyon Sakura etrafı incelerken Sasuke, gülümseyen bu kıza dalmıştı. Çok güzel gülümsüyor, diye düşündü.
"Sasuke burası çok güzel!"
"Beğenmene sevindim."
Sasuke gülümsediğinde Sakura da gülümsemişti.
"Eeee ne yapmak istersin?"
"Bilmem bence abur cubur yiyip konuşabiliriz."
"Bana uyar. Bekle abur cuburları getireyim."
"Bende sana yardım edeyim."
Sasuke cipsleri kaseye koyarken Sakura da içecekleri hazırlıyordu. İkiside tepsiye yönelecekken elleri birbirine değdi ve birkaç saniye birbirlerine bakakaldılar. Sonunda Sakura gülümsediğinde Sasuke de gülümsemişti. Koltuğa oturduklarında Sasuke yüzünü Sakura'ya doğru döndürdü.
"Eee anlat bakalım."
"Ne anlatmamı istersiniz,beyefendi ?"
"Bilmem siz karar verin, hanımefendi."
"Hımm bir düşüneyim. Aslında sana bahsetmek istediğim birçok konu var."
"Ne tesadüf benimde."
"İlk sen anlat o zaman."
"Hanımefendiler önden."
Sakura'nın aklına gideceği gelince ister istemez üzülmüştü ve suratı asılmıştı. Sasuke bunu fark ettiğinde yavaşça Sakura'ya doğru yaklaştı ve elini tuttu.
"Bir sıkıntı mı var? Bana anlatabilirsin."
"Sasuke.. Ben gidiyorum."
...
aga be üzüldüm şimdi bunlara