- Bölüm 6-

248 28 27
                                    

-Taeyong

Sinirle okuldan çıktığında kafası oldukça karışıktı taeyong'un. Çocuklara markete urayacağını söylemişti ama vücudu kendinden bağımsız hareket ediyordu.

Siyah ve hafif krem olan binaya geldiğinde nefesini tuttu taeyong. Az sonra olacak şeyleri kendiside planlamamıştı.

Sinirliydi ve sebebini bilmiyordu, sinirli olduğu için öpmek istememişti daha önce kimseyi. Sinirli olduğu için görmeden önce kalbi hızlı atmamıştı kimseye taeyong'un.

Terleyen ellerini tişörtüne sürttü ve rastgele bir bina sakininin açtığı binanın demir kapısından girdi.

Üzerinde "jung jaehyun" yazan kapıyı durmadan tekmelemeye başladı taeyong.

Kapı açıldığında gri bir sweat giyen ve düne göre daha iyi görünen yoon-oh ile gözgöze geldi taeyong.

Tek hamleyle içeri girdi ve kapıyı çarptı, yoon-oh'u göğüsünden iterek duvarla arasına aldı.

Buraya sadece iyi olup olmadığını sormak için gelmişti. Ne oluyordu? Neden karşısında duran melek gibi çocuğa bakarken bu kadar hızlanıyordu aptal kalbi?

Dudaklarını yoon-oh'un dudaklarına bastırdı. Sanki aşk varmış ve onu hissediyormuş gibi bastırdı. Kendine ne olduğunu anlamadığı için bastırdı.

Kumral olan taeyong'un ani hareketiyle buz kesmişti. Hafifçe taeyong'un yanaklarına koydu ellerini yoon-oh ve kendinden uzaklaştırdı taeyong'u.

"Bir daha böyle birşey yapma"

Yoon-oh mutfağa ilerlediğinde taeyong hemen arkasından girdi mutfağa.

"Neden beni umursamıyorsun?"

Kumral saçlı mutfağın okyanus kokusunu çekti içine.

"Arılardan korktuğunu duydum"

Taeyong anlamayan bir ifade ile onayladı yoon-oh'u

"O zaman bir lavanta tarlasına girmeye kalkışma taeyong"

Taeyong hala anlamamış şekilde yüzüne bakmadan su içtiği bardağı bulaşık makinesine yerleştiren yoon-oh'u izledi

_________________________________________
-Jeno

"Gelir birazdan jaemin bu kadar heyecanlanmana gerek yok"

jeno pembe saçlı çocuğun heyecanlı bebek yüzünü ne kadar sevsede bu kadar heyecanlanması sonucu abisine aşık olduğunu sanmıştı.

Kapının kilit sesi ile içeriye abisinden daha uzun bir beden girmişti.

"Bu kodumun kapısını buraya kim koyduysa ona koyay-"

Artık herkes birbirine bakıyordu

"Sen kimsin?"

"Asıl sen kimsin lan?"

Jeno misafir olarak lucas'ı beklemiyordu. Lucas rezillik demekti. Yalan hikayelerle rezil olmak demekti.

"Jaemin bu benim kuzenimin oğlu lucas yani kuzen gibiyiz ama değilizde bilmiyorum"

"Bu kim?"

"Lucas bu jaemin.."

"HANİ ŞU KAÇ GÜNDÜR AĞZINDAN DÜŞEMEYEN MELEK YÜZL-"

Jeno lucas'ın ağzını eliyle kapattığında kıkırdayan jaemine baktı ve "daha yeni başlıyoruz" diye mırıldandı

"Sen neden gelmiştin lucas?"

"Jeno ben burda yaşıyorum salak mısın? Çatı katında ben yaşıyorum yatağım var hatta"

Album-JaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin