-4 yıl sonra
Taeyong sıradan bir sabaha uyandığını düşündü, açık olan camı vücudunu buz kestirtiyordu adeta.
soğuk bedeni kendisine 4 yıl önce jaehyun'la geçirdikleri ilk geceyi hatırlatıyordu.
bugün o gecenin 4. yılı olacaktı.
taeyong istediği gibi konservatuar kazanmıştı, jaehyun ise mimarlık okuyordu ama evleri oldukça yakındı özellikle yakın yerlerden almışlardı.
johnny ve ten'de 4 yıldır çıkıyorlardı. 4 yıl önce o gecenin sabahı johnnyi evde göremeyip johnnyi aramıştı taeyong ve john ona olanları açıklamıştı.
açıkçası jaemin ve jeno güzel bir ilişki sürdürüyordu fakat jaemin bazen jenoya fazla kıskançlık yapıyordu ve jenoda ağlayarak renjun'a koşuyordu her zaman ki gibi...
mark ve lucasa gelecek olursak...mark hala john ile yaşıyordu ve hayatı hala aynı düzende devam ediyordu. bir sevgilisi veya hoşlandığı biri yoktu sadece arkadaşları vardı mark için.
lucas ise daha farklıydı 4 yıl içinde 7den fazla sevgilisi olmuştu ama maymun iştahı durmuyordu. jeno ile yaşıyordu hala ve taeyong'un odasına yerleşmişti, artık çatı katında olmadıgı icin son derece mutluydu
taeyong sevgilisinde son zamanlarda artan bir hastalık seziyordu. hiçbirşeye odaklanamıyor ve agrasif gözüküyordu.
ne zaman renjun ile aynı ortama girse geriliyordu.
taeyong jaehyun'un okulunun bitmesini bekleyip evinden çıktı. jaehyun'un evine doğru yürüdü, yürürken o gece açtığı şarkıyı açtı. bu gecede gülümseyerek o şarkıyı dinlemek istiyordu taeyong.
binaya vardığında zile bastı, açan olmamıştı. birşeyler yanlış hissettiriyordu taeyong'a. her zaman yanında olan yedek anahtarla girdi binaya. attığı her adım daha geriyordu onu.
merdivenleri yavaş yavaş çıkardı normalde, şu an neden koşuyordu? yavaş yavaş çıkar en sonda jaehyun'un güzel gamzeleriyle karşılanırdı.
kapıya vardığında elleri titriyordu taeyong'un. anahtarı paslı kilite soktu.
içeri girdiğinde jaehyun diye seslendi, 1 ya da 2 kere? sonrası zaten üst üste geliyordu
jaehyun kapalı gözleri ve terli saçlarıyla bembeyaz bir çarşafın üzerinde yatıyordu. günün en güzel ışıkları jaehyun'un yüzüne ve bedenine vuruyordu.
taeyong'un hafif titreyen bedeni artık ayakta durmaya bile zor dayanıyordu, gözlerinden akan yaşlar tamamen kendi isteğinden doğrultusuz ilerliyordu.
hemen yanındaki masasında duran devrilmiş ilaç kutusu taeyong'un yükselen bağırmalarına ve hıçkırıklarına sebep olan şeydi.
yatağa jaehyun'un yanına çıktı taeyong. sevgilisini onlarca kez salladı, uyanmıyordu.
jaehyun'u uyanmıyordu.
taeyong sevgilisinin yüzüne ellerini koydu son kez, bembeyazdı. güzel anlamda bembeyaz olan yüzü artık sadece beyazdı.
saçlarını okşadı ve kokusunu içine çekti taeyong. biliyordu onu ellerinden almışlardı ve bir daha hissedemeyecekti sevgilisini.
bunları bildiği için ağlayarak çekiyordu kokusunu içine. son kez yanağına en hafif öpücüğü bırakıp titreyen elleriyle johnny'nin numarasını tuşladı ve gördüğü korkunç manzarayı ağlayarak anlattı.
20dakika kadar sonra johnny yanında bir ambulansla daireye giris yapti,yetkililer jaehyun'u alırken johnny arkadaşını göğüsüne yaslamış krizinin ve şokunun geçmesini bekliyordu.
bir hemşire taeyong'a sakinleşmesi için bir ilaç vermişti ama hala şoktaydı.
johnny taeyong'a aynı şoku daha sonra yaşamaması için jaehyun'un masasında bulduğu beyaz lavanta ile süslenmiş zarfı uzattı.
taeyong zarfı zarar vermeden titreyen elleriyle açtı
"sevgilim? okuyorsun değil mi? umarım bu mektup sana güvenli bir şekilde ulaşır
benim biricik taeyong'um.güzelim ben uzun bir tatile çıkıyorum. benim için endişelenme tamamm'ı?
ve emin ol şu an olduğum yerde çok daha mutluyum.sadece sen yoksun taeyong, 4 yıldır bu tatile çıkmıyorsam sebebi sensin.
hatırlıyor musun taeyong, bana yüzüğündeki lavantanın anlamını sormuştun.
anlamı "bir dileğin gerçekleşmesi/çok istediğin bir şeye sahip olmak" demek. iki anlamında ucu sana çıkıyordu, bu yüzden yüzüğü o gün sana taktım.
benim taeyong'um. şu an seni görebiliyorum. nasılda dolu dolu güzel gözlerin. beni son kez öpüşünü buradan hissettim endişelenme tamamm'ı?
ve benim biricik sevgilim, bunu yapmaya beni iten şeyi merak ediyorsun değil mi?
son birkaç yıldır sesler duyuyorum sevgilim, bunu yapmamı söylüyorlardı. ben ne kadar olmaz dersem diyeyim daha çok diretmeye başladılar. bu konu hakkında renjun'la konuşabilirsin.
johnny'e üzülmemesini söyle taeyong, biliyorum ki herşeyden çok arkadaşlarını önemsiyor.
ve sana gelecek olursak benim zarif taeyong'um. özür dilerim. sana herşeyden çok değer veren ben daha fazla dayanamadım, sende bırakacağım yaralar için özür dilerim.
sen gelene kadar burada seni bekliyor olacağım.
mezuniyetinde, ilk iş gününde,belkide evlendiğinde,ilk ehliyet aldığında,jeno'nun düğününde,lucas kendi evini aldığında,mark sevgili yaptığında... kutlamalarınızda hep yanınızda olacağım taeyong'um.
yaşlandığında ve son nefesinde bile seni burada bekliyor olacağım sevgilim. ve senden son ricam cenazemde o beyaz tişörtünü giy olur mu? bırak insanlar sana baksın "neden siyah giyinmemiş" desinler. o tişörtü sık kullan taeyong çünkü o tişört sana çok yakışıyor ve unutma seni hep izliyor olacağım.
-seni çok seven sevgilin jaehyun"
taeyong mektubu kapatıp iç cebine koydu. bu mektup taeyong'u o kadar derinden sarsmıştı ki kendisi kadar şokta olan johnny'den ayrılıp ağlamayı kesti.
jaehyun'u onu izliyordu ve şu halini görmesini istemiyordu. taeyong hayatının en üzgün gülümsemesini yerleştirdi yüzüne ve yukarıya doğru baktı.
" ben de seni çok seviyorum"
evet çok hızlı bir şekilde yaşandı herşey farkındayım ama bu hikaye zaten bu temeller üzerinde ilerliyecekti bende direk sadece temelleri yazdım ve toparlayamadım bu yüzden kitabın sonunun gelmesine karar verdim önümüzdeki bölüm final olacak AQKISJWISJAISKA
belki daha sonra güzel bir konu ile bir jaeyong kitabı daha yazarım ama şu an markhyuck üzerinde çalışıyorum 🙇♀️ ve onun konusunu hazirladim o yuzden bana kızmayin ve kitaba sövmeyin lütfen ...
🤍🤍🤍🤍🤍bu arada kitabın ismi olan
"Album" latincede beyaz demek. beyaz lavantalar, jaehyun'un üzerinde yattığı beyaz çarşafı ve taeyong'un tişörtü bu isimden dolayı geliyor.🤍🤍🤍🤍🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Album-Jaeyong
Teen Fiction"Taeyong gözlerini kapattı usulca, kapanan gözlerinin bir daha açılmayacağını biliyordu"