-Bölüm 4-

250 29 11
                                    

Taeyong ve johnny sonunda sesin geldiği kapının önünde durduklarında,bembeyaz ve hiç iyi görünmeyen yoon-oh'la karşılaşmışlardı

Açık teni bembeyaz olmuştu,gözlerinden uyku akıyordu ve üzerinde olan kalın hırkaya rağmen çenesi tir tir titriyordu.

Taeyong karşısında titreyen bedenle göz göze geldikçe eli ayağı boşalıyormuş gibi hissediyordu.

Sanki bu çocukla tanışması gerekiyordu taeyong'un. Sanki bu çocukla tanışısa hayatı değişecekti. Sadece karşısında duran koyu kahve gözlere bakarak düşündü bunu.

Sıradan hayatına bembeyaz ve tertemiz bir sayfa açacaktı bu çocuk. Ama bu şeyler sadece kafasında kurduğu "sanki"lerden başka birşey değildi 

"Hoşgeldiniz içeri gelsenize" çocuk titreyen çenesiyle taeyong'un gözlerine baktı

"Dostum çok fena gözüküyorsun ilaç almamızı ister misin?" Johnny taeyongdan önce atılmıştı

"Hayır teşekkür ederim hadi içeri geçin"

Taeyong ve johnny ayakkabılarını çıkartıp küçük eve girdiler. Cidden küçük ama fazlasıyla ferahtı.

okyanus ve toprak gibi kokuyordu içerisi. Daha çok bej ve açık kahve tonlarındaydı ev. Yeşil bitkilerle süslenmişti, salonda büyük aynı zamanda oldukça rahat gözüken koltuklar vardı ve büyük bir kitaplık. Ama kitaplık o kadar büyüktü ki salonda televizyona yer kalmamış gibi gözüküyordu. Beyaz bir ayna vardı duvara yaslanmış. Aynanın yanında yeşil büyük yapraklı bir bitki vardı. Oldukça sevimli gözüküyordu salon ve duvarlardan birtanesi boylu boyuna camdı.

"İçecek birş-"

"Sadece otursan? Hastasın zaten" taeyong jaehyun'un kalın ve titreyen sesini kesmişti

Jaehyun büyük koltuklardan birine bacaklarını kıvırıp oturdu ve üstündeki hırkaya daha çok sarıldı

"Kanka ateşini ölçtün mü sen?" Johnny meraklı şekilde sormuştu çünkü jaehyun'un ölçmediğine nerdeyse emindi

Ve haklı çıkmıştı, karşısında duran çocuk kafasını salladı "hayır" anlamında. Taeyong derince bir nefes çekti içine ve ayaklanıp yoon-oh'un yanına gitti, elini yavaşca anlına koydu.

Yoon-oh karşısında duran zayıf çocuğun yumuşak ellerini anlında hissettiğinde çocuğun gözlerine baktı, kemikli bir çenesi vardı ve dudakları sanki yüzüne özenle yerleştirilmiş kadar güzeldi. Yüzünün her bir parçası birbirini tamamlıyordu

"Johnny git soğuk su ve bez getir bayılmaması bile mucize"

"Çocuklar ciddi birşeyim yok cidden sadece grip işte dönemsel olur hep"

"Yoon-oh ya hastaneyi arayalım ya da şuraya yat hemen düşürelim ateşini johnny bu tarz durumlar için ders almıştı..."

Taeyong önündeki güzel gözlerin içine bakarak devam etti

"Bana güvenebilirsin."

_________________________________________
-jeno

"Jeno cidden eğer ailen rahatsız olacaksa daha sonra ders verebilirim ya da bir kafeye gidebiliriz" pembe saçlı çocuk hayatında ilkkere ders vereceği için fazlasıyla stresliydi ve kaçmaya çalışıyordu

"Jaemin cidden ailem yok evde sadece abim ve bir ihtimal arkadaşı johnny olabilir odam ikimize yetecek kadar büyük"

Jeno'nun günlerdir abisine ve en yakın arkadaşı renjun'a öve öve bitiremediği pembe saçlarıyla bütün okulu baştan çıkartan güzellikteki çocuğun adı jaemin'di. Sanatla arası oldukça iyiydi jaemin'in ve jeno sırf onunla daha yakın olabilmek için ondan resim dersi almaya karar vermişti.

Album-JaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin