MERHABALAR 💙💙
Hiç uzatmadan bölüme geçelim ♥
İyi okumalar ❤
---
Düşüncelerimin beni ele geçirdiği havuzumda dalgın bir şekilde yemeğimle oynarken içimdeki sıkıntıyı atmaya çalışıyordum. Göğüs kafesime vuran bu sıkıntı içimi yiyordu. Ondan kurtulmak için derin bir nefes aldığımda bir türlü başarılı olamıyordum. Derin bir iç çekiş ile sıkıntı dolu bakışlarımı karşımda oturan Ron ve Harry'ye çevirdim. Her zaman ki gibi Ron sanki son yemeğini yiyormuşçasına önündeki yemeklere saldırırken yanındaki Harry ise sakin bir şekilde yemeğini yiyordu. İki zıt kişiliğe baktıktan sonda iç çekip tekrar tabağıma dönüp yemeğimle oyalanmaya başladım. Büyük Salon'un camlarından dışarı baktığımda gökyüzü ruhum gibi kapalıydı. Bir müddet sonra Dumbledore konuşmak için baykuş figürlü kürsüsüne geçti. Büyük salon anında sustu. Her zamanki gibi.
"Sevgili, Hogwarts öğrencileri bu senede sizinleyiz kuralları bildiğinizi düşünüyorum. Tabii bazılarınız daha öğrenememiş olsa da." Gözlüklerinin altından bize baktığında biz ise sanki bize dememiş gibi yemeğimizle oynuyorduk. "Yeni gelenler için tekrardan söylüyorum Yasak Orman bütün öğrencilere yasak, Yasak Saat başladığı zaman da hiç bir öğrenci dışarı olmayacak." Sözlerini bitirdikten sonra gözlerim Mr. Filch'i buldu Dumbledore'un söylediklerini memnuniyetle dinliyordu. Eminim içinden bizim bu kurallara uymamamızı içtenlikle istiyordur. Öğrencilere ceza vermek onu içi bir zevkti. Dumbledore konuşmaya devam etti.
"Gerekeni Mr. Filch yapacaktır. Ayrıca şunu da eklemek istiyorum ki Lord Voldemort geri döndü." İsmi Büyük Salon'da yankılanırken birkaç tabak ve çatal devrilme sesi ardından ise Lavender Brown'dan hıçkırık sesi duyuldu. İsmi zihnimde çınlarken içimdeki sıkıntı büyüyüp beni daha çok ele geçiriyordu. Titreyen elim balkabağı suyuma giderken Dumbledore konuşmaya devam etti.
"Ve gün geçtikçe güçlenmeye devam ediyor. Bizden intikam almak isteyecektir, daha önce alamadığını tekrar almak için bize saldıracaktır." Gözeleri tekrardan bize doğru döndüğünde Ron başını eğdi, Ginny boğazını temizleyip yemeği ile ilgilenmeye başladı, Harry ve ben ise gözlerinin içine bakmaya devam ettik. "Ama hayır korkmayın. El ele verdiğimizi ve ondan korkmadığımızı gösterirsek korkacak ve kaçacaktır. Hiç kimse gerçek dostluğun karşısında galip gelemez. " Boğazını temizledi ve ekledi. "Evet, yemeğinizi yemeğe devam edebilirsiniz."
Harry'ye döndüğümde bakışları donuklaşmış hâlâ Dumbledore'un arkasından bakıyordu. Ron'un rengi beyazlamış, iştahla yediği tabağını ileri itmiş, bakışları yere eğilmişti. Ginny'nin ise gözleri dolmuş elindeki çatalı titriyordu.
"Hey! Kendinize gelin Dumbledore'un ne dediğini duydunuz ondan korkmayın." Bu yetersiz çabam dördümüz arasında hiçliğe karıştı.
"Sende duydun Hermione 'daha önce alamadığını almaya gelecek' eninde sonunda onun karşısına çıkacağım ya o beni öldürecek ya da ben onu." Başımı olumsuz anlamda sallayıp Harry'ye cevap verecektim ki Slytherin masasından Malfoy'un sesi duyuldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TOMİONE || RİTİM
FanfictionYalanlarla dolu geçmişin içine atılan iki kız. En güvendiklerinin bir yalan olduğunu, yalanın ise bir doğru olduğunu öğrendiklerinde içine düştükleri araftan çıkmaya çalışırken en dibe düştükleri zaman geriye hiçbir şey kalmayacaktı onlar için. Yo...