Merhabalar 💚
İyi okumalar ❤
---
Yavaşça yutkundum. Tanrının bana vermiş olduğu bu akıl beni sonu görünmeyen zifiri bir kuyunun içine atmıştı. Benden ise o kuyunun içinden bir an önce çıkmam herkese ve en kötüye karşı savaşmamı bekliyorlardı. Derin yaralar almam kimsenin umurunda değildi ya da güçlü olup olmadığım. Sadece herkes beni koruyacağını söylüyordu ama kimse yanımda değildi. Kötülüğe karşı tek başıma olmam isteniyordu benim cevabımı beklemeden ya da sorma gereği dahi duymadan.
Yanımda oturan kötülüğün lordunu umursamadan derince iç çektim sanırım benim buradaki varlığımı sorguluyordu. Doğru bende benim buradaki varlığımı sorguluyordum. Evet, sadece sorguluyordum ve kahretsin ki her sorguladığımda elimde koca bir boşluk oluyordu. Tamam, belki kendi zamanımda çağımın en zeki cadısı ben olabilirdim ama benden önce eminim ki daha iyileri vardı ama denek olarak beni seçmişlerdi. Hayır, bu kesinlikle tesadüf değildi Dumbledore basit bir büyücü değildi beni seçmesi için eminim ki elinde nedenler vardı ama benim seçilmek için nedenlerim yoktu.
Profesör Horace bir şeyler anlatıyordu ama sadece uğultular duyuyordum. Muhtemelen Çok Özlü iksir hakkında ki bilgileri anlatıyordu ki böylece dinlememe gerek yoktu. İkince sınıf trajedisinden sonra bir daha unutmamak üzere zihnime kazınmıştı. Aslında içimde cevaplanmayı bekleyen o kadar soru vardı ki bazılarının cevabı zamanda saklıyken bazıları ise Hogwarts'ta saklıydı ama şu an öncelikle cevaplanması gereken soru;
Karanlıklar Lordu neden gözlerini dikmiş bana bakıyordu? Ve gözlerini bir saniye bile olsun ayırmadan.
Acaba benimle konuşmak mı istiyordu ya da bilinçaltım mı böyle düşünme mi istiyordu? Bilmiyordum ama parlak yeşil gözlerin beni izlemesini bilmek işte bu beni tedirgin ediyordu. Bir anda ayağa kalkıp "Beni yenemezsin Granger seni kendi zamanına canlı bir şekilde göndermek isterdim ama ne yazık ki bugün tüm merhametimi kullandım!" ve ardında Avada Kedavra laneti. Pekâlâ, tamam yaz tatillerinde çok fazla film izlemiş olabilirdim ama karşımdakinin potansiyel bir şeytan olduğunu düşünürsek buraya kadar gelmem bile bir mucizeydi öyle değil mi? Hem Dumbledore bu kadar erken ölmeme izin vermezdi. Eh en azından bir hafta. Birden Profesör Horace'in sesiyle irkildim. Ona baktığımda keyifle ellerini birbirine sürttü.
"Evet, sevgili Hogwarts öğrencileri artık pratiğe geçiş yapabiliriz beni anladığınızı düşünüyorum. Normalde Çok Özlü iksir yapımı bir ayımızı alması lazım ama biz çok küçük numuneler yapacağımız için bir saat sonra bitirmiş olacağız. Peki, bu küçük numuneler ile hangi nesnelerin veya vücudumuzda hangi yerlerin şeklini değiştirebiliriz?"
Şaşkınlıkla ağzımdan bir "Hah" nidasıyla beraber elim hızlıca havaya kalktı. Soru çok basitti benim zamanımda bu küçük detayları ikinci sınıfta öğreniyorduk altıncı senemizde değil.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TOMİONE || RİTİM
FanfictionYalanlarla dolu geçmişin içine atılan iki kız. En güvendiklerinin bir yalan olduğunu, yalanın ise bir doğru olduğunu öğrendiklerinde içine düştükleri araftan çıkmaya çalışırken en dibe düştükleri zaman geriye hiçbir şey kalmayacaktı onlar için. Yo...