God Of Incunabula

Ufak Bir Süpriz

"Bu akşam yemek muhteşemdi Nico! Böyle yemek yapmayı nereden öğrendin?"dedi Lexina.

" Ben boşu boşuna yemk kursuna gitmedim canım benim."

Will gülerek" Sen asıl ilk gittiği zamanları görecektin! Nerdeyse evi yakıyordu! "dedi.

"Pişip pişmediğinden emin olamamıştım!"

Onlar gülüşürken Nico'nun telefonu çalmaya başladı. "İzninizle." deyip masadan kalktı.

Lexina ve Will bir süre daha kendi aralarında konuşup gülüştüler. Nico "Lanet olsun!" diye bağırınca şok içinde ona baktılar.

Will endişeyle "Neler oluyor?" dedi.

Nico telefonunu kapatıp koltuğa fırlattı. "Ashley ve Harrison'a evinde saldırmışlar! Çocuklar güvendeymiş ama Ashley ve Harrison'un durumu ağırmış. Lanet çatı üstlerine düşmüş!"

Lexina şok içinde "Ne! Nasıl olur?" dedi.

Nico sinirle ceketini giyerken "Lanet abine sor onu olur mu? Ah Antaeus ah! Asıl şimdi öldün sen!" dedi.

Will Nico'yu omuzlarından tuttu. "Sakin ol Nico. Bu kimsenin suçu değil."

"Şuan değil Will. Şuan değil. Bütün savaş planlarını onlar yapıyordu sen de biliyorsun."

"Evet ama yapabileceğimiz bir şey var mı?"

"Sanırım yok."

Lexina bir süre yere baktı. Tam gücüne daha ulaşamamıştı. Her denediğinde başarasız oluyordu. Zamanı ancak tam gücüne ulaştığında geri alabilirdi.

"Ben hastaneye gidiyorum. Geliyor musunuz?"

Will ceketini alırken "Bu da sorulacak soru mu şimdi?! Tabiki geliyoruz."dedi.

........................

Farai endişe ile ameliyathaneye baktı. Alanza kucağında uyuyordu. Louis Artus'un kucağında idi ve o da uyuyordu. Açıkçası uyutmaları biraz zor olmuştu. Ama Alexa'ya haber vermeleri çok daha zor olmuştu.

Farai onun telefondaki korku dolu sesini ağlayaşını unutamıyordu. Kafasını iki yana salladı ve olumsuz düşüncelerinden kurtulmaya çalıştı.

"Bayan Hawthorne."

Farai ona seslenen kişiye döndü. Bayan Wonder ona doğru geliyordu. "Bay Wonder."

Bay Wonder yanına geldi. "Bayan Perez ve Bay Hamilton'a yapılan saldırı hakkında konuşmak için geldim."

"Devam edin."

"Saldırganlar imha edildi. Ama güvenliğimiz için Suikast Timi'nin tamamı şuan görevde. Evde olan hasar çok büyük uzun süre tamirat gerebilir. Güvenliği nasıl geçtiklerini bulmaya çalışıyoruz. Bir de bu var."

Bayan Wonder cebinden kana bulanmış bir telsiz çıkardı." Sağlık ekibi bunu Bayan Perez'i elinde bulmuş efendim. Bizle iletişim kurmaya çalışmışlar. Ama o sırada çatı üzerlerine yıkıldığını düşünüyoruz. "

Farai titreyen elleriyle telsizi aldı." Bu kadar mı?"

"Maalesef bu kadar, Bayan Hawthorne. Elimize bir şey geçerse ilk sizi haber ederiz."

"Dikkatli olun Bayan Wonder. Antaeus adil oynamıyor."

"Hiç merak etmeyin Bayan Hawthorne. Bizim de adil oynadığımız pek söylenemez."

O yanından ayrılırken Farai elindeki telsize bakıp "Demek böyle oynuyorsun Antaeus. Kirli işlerini bizden uzak tutmalıydın." dedi. Telsizi cebine koydu ve o sırada ameliyathaneden doktora doğru hızla koştu. "Bay Adams!"

Bay Adams ona yorgun bir ifade ile döndü. "Bayan Hawthorne."

Farai içindeki umutla "Durumları nasıl?" diye sordu.

Bay Adams derin bir nefes aldı. "Kritik. Evet ameliyat istediğimiz gibi başarılı geçti ama aldıkları hasar ve vücutlarının dayanma gücü bize pek yardımcı olamayabilir."

"Ne demek istiyorsunuz?"

"Şuan yoğun bakımdalar. Birkaç güne daha iyi olurlarsa normal odaya alırız."

"Teşekkürler Bay Adams."

O uzaklaşırken Farai derin bir nefes aldı. Şimdi ne yapacaklardı hiçbir fikri yoktu.