Güç Patlaması

27 3 9
                                    

Lexina çığlık atarak uyandı. Gaia onu yavaş yavaş ele geçiriyordu.

Lexina elini kalbinin üstüne koyup sakinleşmeye çalıştı. Gözleri dolmuştu. Göz yaşları yavaşça gözlerinden dökülürken dizlerini karnına çekti. Artık bir şey yapmalıydı. Ama ne yapacaktı? Onu anlayacaklarını sanmıyordu.

Yatağının ucunda duran oyuncak ayıyı eline aldı. Bu oyuncak ayı ona hep abisini hatırlatıyordu. Hepsi abisi yüzündendi.

Artık abisinin sebepleri ona gerçekçi gelmiyordu. Kafasını dizlerine dayadı. Sessiz ağlaması hıçkırıklara dönüştü. Çok yorulmuştu. Hem fiziksel hem de psikolojik açıdan çok yorulmuştu.

Sakinleşinceye kadar ağladı. Sonra derin bir nefes alıp kendisine bir bardak su doldurdu.

Bardağın yarısını içip masaya koydu. Çizim defterini açtı ve kabuslarında gördüğü şekilleri çizdi.

Deftere göz gezdirdiğinde bir süredir aynı işareti çizdiğin gördü. Gaia'nın elbisesisinde duran işaret. Lexina onun ne olduğunu çözememişti ama bulacaktı.

Önünde duran yapılmamış ödevlerle dolu bir yığın vardı. Rastgele bir kitap aldı. Şuan uyumak dışında bir şey yapmalıydı.

Bir süre ödevini yaptı. Saate baktı. Okula gitmek için bu saatte kalkardı. Nico ve Will onun bu halini görmemesi lazımdı. Banyoya gidip kendini olabildiğince toparlamaya çalıştı.

Aynada kendisine baktı. Gözlerinin artı artık mordan siyaha dönmüştü. Yüzü kireç gibi bembeyazdı. Saçlarını bakmaya hiç vakti olmadığı gerekçesiyle kısacık kestirmişti.

Banyodan çıkınca Nico onu güler bir yüzle karşıladı. "Günaydın Lexina."

"Günaydın." dedi Lexina bıkmış bir halde.

Nico bir süre ona baktı. "Lexina. Bir sorun mu var?"

"Hayır."

"Emin misin? Benim depresyondaki halime benziyorsun şuan."

Lexina odasının kapısını açtı. "İyiyim."

Üstünü değiştirdi. Okul eşyalarını çantasına olduğu gibi tıktı. Telefonunu cebine koyduktan sonra mutfağa gitti.

Kahvaltısınk hızla bitirdi. Çantasını tekrar omzuna astı." Ben gidiyorum. "

" Kendine dikkat et Lexina! Görüşürüz."

"Görüşürüz."

Lexina aynı hızla apartmandan çıktı. New York sokakları her zamanki gibi doluydu.

Okulun girişine geldiğinde derin bir nefes aldı ve okula girdi.

............................

"Reyna! Orada mısın?"

Lexina antrenman alanına girdiğinde genelde onu bekleyen Reyna'yı göremedi. Onun yerine Ashley vardı ama hiç antreman yapacakmış gibi bir hali yoktu.

Ashley anaç bir tavırla kollarını iki yana açtı. "Lexina! Hoşgeldin! Günün nasıl geçti?"

Lexina şaşırarak ona baktı. "Normal bir gündü. Matematikten B- aldım."

Ashley elini onun omzuna koydu. "Hiç fena değil. Eeeee neler oluyor hayatta? Seni bu kadar çok yoran şey ne?"

"Ne demek istiyorsun?"

"Bugün senin günün! Okulu kapatamam ama antrenmana ara verebiliriz! Gel benim odama geçelim ve bir şeyler içelim."

Lexina Ashley odasına götürürken "Neden böyle bir şey yapıyorsun?" dedi.

Ashley gülerek "Az laf çok iş. Hadi bakalım bugün sen değil ben soru soracağım." dedi.

Beraber Ashley'in odasına geçtiler. Oda her zamanki gibi karışıktı. Ashley masasına oturdu. Lexina'ya masanın karşısındaki üçlü koltuğa oturdu.

"Şeker ister misin?"

"Hayır teşekkürler."

"Peki. Ne içersin? Kahve, soda, meyve suyu. Ya da içer misin bilmiyorum ama şarap veya şampanya da olabilir."

"Ben bir soda alıyım. Sırf için rahat etsin diye."

Ashley odasında duran dolabı açtı. İki tane soda çıkardı. "Al bakalım."

Lexina sodadan bir yudum aldı.

"Eeeeee Lexina. Nasıl gidiyor hayat? Seni çok mu üzdü Kaderler yoksa? Bu arada saçların çok yakışmış. "

"İyiyim. Sormana gerek yok."

"Çok kötü bir yalancısın biliyorsun değil mi?" dedi Ashley tek kaşını kaldırarak.

"İyiyim cidden."

"Nico senin her gün çok kötü kabuslar görüp çığlık çığlığa uyandığını söyledi."

"Psikolog mu olamaya karar verdin?"

"Hayır. Ama bana her şeyi anlatabilirsin Lexina. Eminim sorunun neyse bir çözüm bulabiliriz. Sadece bize anlatman yeter. Sorununu çözmek için her şeyi yaparız."

Lexina iç çekti. "Sorunumu anlayacağınızı sanmıyorum."

"Bana anlat. Anlamasam bile bir çözüm bulurum."

"Peki. Lanet olacısa Gaia kabuslarıma musallat oldu. Söyledim mutlu musunuz?"

Ashley rahatlamış bir ifade ile "Ben de aşk acısı falan yaşıyorsun sanıyordum. Gaia demek. Ah o çatlak tanrıça dan bunu beklerdim."

"Ne demek istiyorsun?"

Ashley gülerek "Gaia benim de kabuslarıma musallat olmuştu."dedi.

God Of IncunabulaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin