God Of Incunabula

Acıdan Geriye Kalanlar

"Önemli olan Lexina, güçlerine hakim olman. Onu yenebilecek güçtesin. Şuan herkesi yenebilecek güçtesin. Sadece kendine inanmılısın. Unutma ne olursa olsun biz yanındayız." dedi Ashley ikna edici bir sesle.

Lexina derin bir nefes aldı. Şuan şirketin hastahanesindelerdi. Odada sadece Ashley vardı. Tabii odanın dışı Melez Dünyasının efsaneleri ile doluydu ama konuları bu değildi. Lexina'nın kendisini hazırlaması gerekiyordu.

"İstersen seninle beraber rüyana gelebilirim. Daha önce başkalarının rüyalarına çok mesaj iletmek için gittim yani benim için yeni bir şey değil."

Lexina gülümseyerek "Hayır teşekkürler Ashley. Bunu kendim yapabilirim." dedi.

Lexina yatağa uzandı. Ashley doktora bir bakış attı sonra elleri Lexina'nın başına koydu. Lexina bir anda kendini daha güçlü hissetti.

Ashley hemen ellerini geri çekti. "Hazır mısın Lexina? Bunu tek seferde bitirmen gerekiyor."

"Hazırım."

Lexina gözlerini kapattı. Haftalardır uyuyamamanın verdiği yorgunlukla hızla uykuya daldı.

Doktor uzun süre Lexina'nın kalp atışlarını inceledi. Sonra Ashley'e döndü. "Uykuya daldı Bayan Perez. Açıkçası beklediğimden daha hızlı oldu."

"Ondan gözünüzü ayırmayın Bay Nottet. Her an her şey olabilir."

"Tabii Bayan Perez."

......................................................

Lexina kendini bir odada buldu. Bir süre etrafına bakındı. Burası ona çok tanıdık gelmişti.

"Burayı tanıdın mı Teah? Evini tanıdın mı?"

Lexina şok içinde arkasına döndü. Babası her zamanki koltuğunda oturmuştu, kucağında bir kitap açık duruyordu. "Baba?"

Babası ona gülümseyerek ayağa kalktı. "Lexina. Seni yeniden görmek çok güzel. Büyümüşün."

Lecina korkuyla birkaç adım geriledi. "Sen öldün. Bizi öldürmeye geldikleri gün öldürüldün. Tanrılarım yanlış rüya."

"Hayır Lexina. Doğru rüyadasın."

"Baba. Burada ne işin var? Yıllardır seni bir kere bile rüyamda görmedim."

"Kızını ziyaret etmek istemesi bu kadar kötü olamaz herhalde. Değil mi Lexina?"

Gaia gülümseyerek onların yanına geldi."Lexina, Lexina beni yenebileceğini mi düşünüyorsun? Çok komik."

Gaia babasının yanına gelerek koltuktan okuduğu kitabı aldı. "Güzel seçim."

Gaia rastgele bir sayfa açıp okumaya başladı. "Şarkı zihnimde, ey ilham perisi ve o büyük savaşçının"

"Hikayesini benim kalemimle aktar, yıllardır o dolaşıp durmuş gezgin. Odesa. Babam bunu bize küçükken yatmadan önce okurdu."

"Ve okumaya devam edebilir. Eğer bu tüm saçmalıklardan vazgeçersen tekrar eski hayatına dönebilirsin hayatım. Sadece vazgeç Lexina. Ailene dön." dedi Gaia tehditkar bir sesle.

"Benim ailemi yok ettiniz. Tanrılarla beraber. Sana güvenmek için hiçbir sebebim yok."

"Zaten bana değil. Abine güvenmelisin."

Gaia yavaşça abisinin önünden çekildi. Antaeus gülümseyerek ona adım atınca Lexina hızla geri çekildi. "Burada ne işin var?!"

"Gaia bana bir planı olduğunu söylemişti. Seni görebileceğimiz söyledi ben de reddetmedim."

"Ne zamandan beri onları dinliyorsun acaba?"

"Lexina konumuz bu değil."

Lexina derin bir nefes aldı. Ashley onu bu konuda uyarmıştı. Abisini ve babasını unutup yapması gerekini yapmalıydı.

"O zaman bunu başka bir rüyaya sakla şauj yapmam gereken daha önemli şeyler var."

"Ne demek istiyorsun?"

"Rüyamadan defol git abi. Bu seni ilgilendirmez."

Abisi önce uzunca ona baktı. Sonra iç çekti ve ortadan kayboldu.

"Abinin kalbini kırdın Lexina. Benim de kalbimi kırıyorsun. Büyükannanene böyle mi davranıyorsun?"

Lexina hafifçe süzülmeye başladı. Bulutlar onun etrafında toplanmaya başlamıştı. "Yarım kalmış bir işimiz var büyükanne."

Gaia dümdüz bir ifade ile ona baktı. "Gerçekten mi Lexina? Bu mu yani?!"

"Yeter dedim!"

Lexina'nın gözleri parıldamaya başladı. Toprak çatırdadı ve yarıldı. Gaia çatırdayan toprağın içine doğru çekildi.

Gaia gülerek "Beni o kadar kolay yenebileceğini mi sanıyorsun?!" dedi.

"Evet."

Gaia toprakta kayboldu. Lexina uzun süre onun kaybolduğu yere baktı. Başarmış mıydı? Bilemiyordu. Aniden oda kayboldu ve Lexina simsiyah boşluğun içinde kayboldu.