five

39 3 2
                                    

öncelikle selam sjjsjs

bu kadardı sgsdfghsfgh

“ O lanet herif bir daha gelmeyeceğine söz vermişti. Skyler o herif bir daha bizi rahatsız etmeyecekti.” dedi vitesi değiştirirken. Ağlamaklı gözlerle önümü izliyordum. Calum sürekli sesini yükseltip duruyordu. Biliyorum, dedim içimden . Biliyorum Calum, lanet olsun ki biliyorum.

“ Sky susma. O herif sana zarar verebilir. Tanrım o herif yüzünden ölüyorduk. “

“ Ben değil Calum, sen ölüyordun ve ben seni bu tehlikeye sokamam. Bunu sana yapamam. Bu sefer görevi tek başıma tamamlayacağım. Sen ya da diğerleri, hiçbiriniz benimle gelmeyeceksiniz. “ dedim ağlamaktan çatallaşmış sesimle. Saçımdaki tokayı çözüp, saçlarımı açtım. Yüzümü kapatmasını istiyordum. O adam yüzünden Calum‘ un yanında ağlayamazdım.

“ Luke, Ona söyledin mi ?” dedi önümüzdeki arabayı sollarken.

“ Hayır. Sen ve ben dışında kimse bilmiyor. “ dedim ellerimle yüzümü kapatırken. Derin nefesler alıp bir an önce Wall Street‘ e ulaşmayı beklerken.

“ Calum, gelmek zorunda değilsin.Bu senin hayatın v ..”

“ Saçmalamayı kes artık Sky, benim hayatım sensin. Sen ve Jess.”

Bunu söylerken sesi o kadar yumuşak çıkmıştı ki bütün dertlerimi bir köşeye atıp mutlu olabilirdim. 2 saat önce olduğu gibi mutlu olabilirdim.  Eliyle yüzümü kapatan saçlarımı kulağımın arkasına itiştirdi. Başparmağını elmacık kemiğimde gezdirip elini tekrar direksiyona koydu. İkimizde derin bir nefes alıp önümüze baktık . Az kalmıştı birkaç sokak sonra orada olacaktık. Etrafı izlemeyi bırakıp telefonumu elime aldım. Amy‘ ye mesaj çekmeliydim. Ne yazabilirdim ki?

Amy: Tatlım Calum ve Jess ile birlikteyim. Beni merak etme.

Calum telefonu elimden kapıp ekrana uzun süre baktı. Kafasını sallayıp alaycı bir gülümsemeyle bana döndü. Ne var? dercesine yüzüne baktım. Önüne dönüp arabasını sağa çekti. Telefonu elinde salladı ve bana döndü.

“ Ne kadar beceriksiz olduğunu unutmuşum.” dedi ve alaycı ses tonuyla. Elini yumruk şekline getirip burnun ucuna dayadı. Bu onun düşünme tarzıydı. Biraz sonra ekrana bir şeyler yazıp bana uzattı.

Amy:  Tesa‘ ya doğum günü hediyesini vermeye gidiyorum. Çok uzun sürmez . Calu ‘ da benimle, Jess‘ e iyi bak .

Ah tabi ya! Tesa. Tesa benim halam ve o biraz hasta. 

“ O tamamen aklımdan çıkmış Cal,  teşekkür ederim. Dönüşte belki uğrarız ha?”

 “ Ah, tabi. Yalnız bu kez de beni kocasına benzetirse onunla bir daha konuşmam. “

Kıkırdadıktan sonra Calum’a  doğru dönüp yüzünü ellerimin arasına aldım. Geçen sefer canı çok yanmıştı, benim yüzümden. Tekrar öyle olmasına izin veremezdim. Elmacık kemiğinin tam üstüne kuru bir öpücük bıraktım. Elini elimin üzerine koyup  alnını alnıma dayadı. Bir süre kımıldamadan, ses çıkarmadan öyle durduk. Nefesi burnumdan aşağıya doğru akarken kokusunu içime çekip derinlerde bir yere hapsetmek istedim. Alnıma sulu bir öpücük kondurup gözlerime baktı.

“ Sana söz veriyorum; kimseye zarar vermesine izin vermeyeceğim. Ne sana, ne bana ne de diğer insanlara. “

Gözünden akan birkaç damla yaşı sildikten sonra onayladım. Ellerime küçük öpücükler kondurup önüne döndü. Ağlamamaya özen göstererek ileriye baktım. Sokak bomboştu. Sararan yapraklar buraya tuhaf bir görüntü vermişti. İnsanların burada nasıl yaşadığını sordum kendime. Para için her şeyi yapabilirler cevabını verdim. Ben kimsenin canının yanmasını istemiyordum. Kimsenin zarar görmesini istemiyordum. Bir bilmece daha karşımdaydı ve ben bunu çözmeye ne kadar hazır olmasam da çözecektim.

which one // c.h. / l.h.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin