♔ - 13 - ♔

261 47 36
                                    

- ♔ -

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

- ♔ -

"Prens Yonghoon sanki her an bir şey yapacakmış gibi geliyor."

Changmin odasına hızla giren bedenlerden ilkine, Sunwoo'ya bakarken ardındaki gülümseyen Kevin'a sıcak bir gülümseme sunup ikiliyi içeri davet etmişti.

"Her an bir şey yapıyor zaten."

Kevin'ın cümlesiyle gülerek arkadaşını onaylamıştı Changmin.

"Haklı."

Elçi olmasına rağmen bakıcıymış gibi gün boyunca Prensin peşinde olan Sunwoo ise şikayetlenerek oldukça keyifli görünen büyüklerine bakmıştı.

"Çok korkunç biri."

Changmin pek tanımazdı prensi. Chanhee'nin ondan bahsettiği zamanlar neredeyse çok azdı. Kevin ise Sunwoo'nun ne demeye çalıştığını anlıyor gibiydi.

"Chanhee ona sabrediyor."

"Aynı zamanda Prens Juyeon'a da öyle."

"O üçü geçmişte ne yaşamış olabilir?"

Üçlü birbirine sorgulayıcı bakışlar atarken Yonghoon'un çocukluk arkadaşı olan lord derince bir nefesi ciğerlerine doldurarak ardındaki duvara yaslanmış ve kollarını göğsünde birleştirmişti.

"Younghoon'la çocukken iyi anlaşırdım. Arkadaşlarına karşı gerçekten fazla nazik ve samimiydi."

"Şimdi kaba ve egolu biri."

Muhafız Changmin dinlenmek için girdiği odasında bir sürü soruyla karşılaşınca zihnen ekstra bir yorgunluk daha yaşamıştı.
Bilmiyordu. Şu an Choi Chanhee'ye en yakın kişi kendisiydi. Ve geçmişi hakkında bildiği şeyler, en azından prens Juyeon ve Younghoon arasında yaşadıkları hakkında... pek azdı.

"Kral Choi sana hiç anlatmadı mı?"

"Hayır. Gerek duymamış olmalı."

Kral onu gelen varisleri karşılamak için görevlendirmişti aynı zamanda kendisinin de baktığı bir kaç iş daha vardı.

Derin bir sohbetin içine dalmışlardı ki odasının kapısı hızla açılmış ve içeriye aceleyle Kral Choi girmişti.

Kıstığı gözleri hızlı girişinden afallayan bedenlerin üzerinde gezinirken kafasını sağa yatırıp konuşmuştu.

Sanki kendisi hakkında konuşulduğunu hissetmiş gibiydi.

"Bazen bu güzelim ortama katılamadığım için üzülüyorum cidden."

Sarayın bulundukları katında fazla hizmetli yoktu.
Kral bunu bilerek istemişti.
Fazla hizmetli olmadığında koridorlardan geçerken tedirgin olan ve ona salem vermek zorunda kalan bedenleri görmediği için rahat hissedebiliyordu.

Bir isteği olduğunda ya da birini çağırmak için harekete koyulduğunda ondan önce davranan ve 'bir sorun mu var kral?' diyen birinin olmaması Kralı özgür kılıyordu.

Changmin'in odasına bu şekilde rahatça girmesinin nedenide buydu.

"Eşlik edebilirsiniz kral."

"Davet için teşekkürler fakat prens Youngjae'yi karşılmamız gerekiyor."

Gözleri Changmin'i bulduğunda gülümsedi.

"Prensin çoktan girişe yaklaştığı söylendi."

"Daha geç geleceğini söyelmişlerdi. Ben de dinleniyordum."

"Prense beklemelerini, çünkü Muhafız Ji Changmin'in dinleniyor olduğunu mu söyleyelim?"

Huysuzluğu üzerinde olan Kral kapıyı çekerek çıktığında dostunun öfkeli haline gülerek ayaklanmıştı Changmin.

"Prens Youngjae'yi seviyoruz en azından."

Peşi sıra odayı terk etmek için harekete geçen bedenlerden Elçi Sunwoo'nun omzuna dokunup dudaklarını aralamıştı ardından.

"Prens Younghoon'a göz kulak olmayı unutma."

Nedeni bilinmez bir mutluluğa sahipti. Yüzündeki gülüşle Kevin'a selam çakıp huysuz kral arkadaşının ardından hızla ilerlemek için odasını terk etmişti.

Bıkmış bir yüzle Kevin'dan medet uman elçi ise yarı yolda bırakılmış gibiydi.

Lord Kevin manidar bir gülüş eşliğinde varislerin toplanacağı yemekte çalacağı özel bestesi için çalışmak üzere odasına gideceğini söyleyerek Sunwoo'yu baş belası prensle baş başa bırakmıştı.

- ♔ -

- ♔ -

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
pembe saçlı katil kral / TbzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin