Tacın üzerindeki taze kan, bir bir pembe saçlarının üzerine damlıyor ve onları kırmızıya boyuyordu.
- tamamlandı -
Bu fice oy vermek zorunda değilsiniz keyfiniz isterse yorum yapabilirsiniz
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
- ♔ -
Akıllarda kalan onlarca soru işareti eşliğinde biten davet gecesinin üzerinden yalnızca bir ay geçmişti.
Efser Kralı Krizantem Krallığı ile imzalayacağı birleşme sözleşmesi ile resmi olarak büyümeye devam ederken Ma tüm gücüyle direnmeye devam ediyordu.
Bu sırada Prens Younghoon ile arasını düzelten Kral Choi bir şeylerin değiştiğinin farkındaydı.
Ölmesi dört gözle beklenen Doğu Kralı bir türlü ölmek bilmezken Heo Kralı varisinin yeniden prens Hyunjoon olduğunu duyurmuştu.
Artık dışlanmış bölgenin bir anlamı kalmamıştı çünkü Doğu ve Heo Krallığının ardından üçüncü güçlü krallık Efser olmuştu.
Kısa sürede hızla gelişen olayların arasında kalanlar, bir kez daha pembe saçlı katil kral olarak andıkları kişinin yapabileceklerinden korkar olmuştu.
Efser Kralı istediğini sahiden yapıyordu. Yakın bir zamanda Dışlanmış bölgenin hakimiyetini ele alacağı apaçık bir gerçek, diğer krallıklar içinde bir tehditti.
Elbetteki bir ay için durmadan günlerce annesinden gelen mektuplara kayıtsız kalamamıştı anne sevgisine hasret büyüyen prens.
Kraliçeyi severdi. Öz babasından bin kat daha iyi davranırdı ona. Babasının canına son vermesinin ardından kraliçe sarayı terk etmişti. Babasına aşık olduğunu ve bunu yaptığı için kendisini hiçbir zaman affetmeyeceğini düşünmüştü Chanhee.
Belkide görmezden geldiği kocasının yaptığı işkenceleri hatırlamış ve Kral Choi'ye hak vermişti.
Krizantem Krallığının kendi Krallığına katılmasını kutlamak amacıyla yapacağı davete annesinide davet etmişti. Temelli olarak kalması teklifiyle...
Davette herkesin gözü önünde belgeler imzalanacak ve kutlama o anda başlayacaktı.
Yorgun hissetsede henüz hiçbir şey bitmemişti. Tahta geçişinin ardından tüm krallıklar, "Taht çocuk oyuncağı değildir!", "Efserin sonu geldi!", "O güçsüz kral artık hiçbir şey yapamaz!" sözleri eşliğinde sessizliğe gömülerek altı ayda kendini toparlayan Krallığa yaranmaya başlamıştı.
Kral Choi'nin istediği ise genç yöneticilerdi. Tahtlarında çürüyen Krallar yerine genç ve çevik prenslerin krallığı.
"Bütün prensler davet için yola çıkmışlar Kral Choi. Hepsi yarına kadar burada olmuş olurlar. Odaları istediğiniz gibi hazırlandı ve güvenlik sıkı bir şekilde kontrolümüz altında."
Hemen yanında ona merakla bakan Lorda gülümsemişti ardından.
"Birlikte çalmayalı uzun zaman oldu lord."
"Öyle cidden. Keyifli görünüyorsunuz fakat ben endişelendiğim gerçeğini sizden saklamak istemiyorum."
Gözleri hala pianonun tuşlarında olan Chanhee'den ayırarak bakışlarını aynı şekilde kendisine bakan Changmin'e çevirmişti.
"Endişenizin nedeni nedir peki?"
"Sizin canınız Kral. En son ki davette başımıza gelenlerin daha kötüsüde olabilir. Düşmanlarımız arttı Kral Choi."
Sanki Changmin'in söylemek istedikleri dökülüyordu dudaklarından. Kral Choi herhangi bir cevap vermedi. Parmaklarını hafifçe gezdirdiği tuşların üzerinde sertçe gezdirmeye başlarken davet gecesi Lord Kevin'ın özenle hazırladığı besteyi çalmaya başlamıştı.
Konuşmak istemediğini belli etme şekli bu olmalıydı.
Lord ses etmeden eşlik etmişti krala. Changmin ise derince bir nefes alarak ayrılmıştı nefret ettiği davet salonundan.
En son olan olaydan sonra hiçbir şeyden emin olamıyordu. Davete çağırdığı prenslerin çoğuna güvenmiyordu. Doğu prensi onu endişelendiren kişiler arasında ilk sırayı çekiyordu.
Her an Chanhee'nin varlığını ortadan kaldırmak isteyebilir, dostunun ölüm emrini bir zamanlar kardeşi olan Haknyeon'a verebilirdi.
Kralı korumak adına kendi canını dahi verirdi fakat bu düşüncelerin içerisinden bir türlü çıkamıyordu.
Choi Chanhee risk alıyordu, Ji Changmin ise her seferinde onun için endişeleniyordu.
- ♔ -
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
