pembe saçlı katil kral / Tbz

♔- f i n a l -♔

- ♔ -

"KRAL CHOİ!"

"SALONU BOŞALTIN! KRAL CHOİ YARALANDI!"

Changmin'in sesini işitemiyordu bile kral.
Annesinin kalbine sapladığı hançerdeydi gözleri.

Saçlarını okşuyordu kadın.

"Ben babanı çok sevdim Chanhee. Ve sevgilimin intikamı için yaşadım."

Kadın intikam kokan nefesini oğlunun kulağına üfledi.

"Artık ölebiliriz. Birlikte babanın yanına gidebiliriz."

Annesinin tiz kahkahasıyla kesik kesik aldığı nefesler artık ona yetmez olmuştu.

Kadın hala kahkaha atmaya devam ediyorken tüm prenslerin ve saray halkının gözleri önünde kalbine hançer saplanan kral, ayakta zor tutuyordu bedenini.

O an için düşündüğü tek kişi hemen ardında duran Changmin'di.

Askerler tarafından yaka paça kraldan uzaklaştırılan kadının oğlunun bedenini serbest bırakışı, Kralın kalbine sapladığı hançeri geri çıkarması ve yaşattığı ikinci acıyla son bulmuştu.

Canı yanıyordu. Nefes almak öyle zordu ki.
Göğsü hızla inip kalkıyordu.
Bedeni yanına gelen muhafız Changmin'in kollarında yerle buluştuğunda ise işittiği tek şey dostunun hıçkırıklarıydı.

Ağlasın istemiyordu. Kendisini suçlasın istemiyordu. Annesine güvenmesini o istemişti. Changmin'e uzak durmasını söyleyen kişi oydu.

Gülümsemeye çalıştı.

"Sorun değil."

Öleceğini hissediyordu.

Dostunun elleri kendi kanına bulanmıştı.
Changmin'in göz yaşları bir bir damlıyordu kralın yüzüne.

"Ağlama." diyebildi zorlukla.

Kanlı parmakları pembe saçlarının üzerinde duran taca gitti sonra. Changmin'in özenle yerleştirdiği tacı kavradı güçlükle.
Tek kelime etmeden Changmin'e uzattı yüzündeki gülümsemeyle.

Bedeni sarsılan genç ona uzatılan tacı fırlatmıştı sinirle.
Bunun için durmuyordu yanında.

Tacı hiçbir zaman almayacağını Chanhee'de biliyordu.
Son kez baktı dostunun güzel yüzüne.
Teşekkür etti öylece.

Ona sıkıca sarıldı Changmin. Pembelerinden öptü defalarca. Tek dostu, tek ailesi de böyle veda etmişti ona.

Koruyamamıştı onu. Defalarca özür diledi, defalarca teşekkür etti.

Sessizliğe bürünen salon ise, gördükleri dostluğa inanamadı. Dostluğun bu kadar güzel bir şey olduğunu farkedemeyecek kadar körlerdi.

Changmin Chanhee'nin yanıdna duruyordu çünkü tek dostunun her zaman yanında olmak istiyordu. Taht ya da nefret ettiği o tac hiçbir zaman umrunda olmamıştı.

Chanhee Changmin'i hiçbir zaman yanından ayırmıyordu çünkü sevgisini sahiden hissettiği tek kişi yine sevgili dostuydu.

Onları bir arada tutan ne tahttı ne de ölüm korkusuydu. Onlar dosttu.
Bu inceliğin farkına geç de olsa herkes varmıştı.

Onların arkadaşlığı, dostluğu dünya ve Efser Krallığı için fazla özeldi. Fazla güzeldi.

O gece hiçbir zaman hafızalardan silinmedi.

Kral Choi son nefesini değerli dostunun huzurlu kokusunda, huzurlu kollarında verdi.
Deli gibi yanan canı, Changmin yanına geldikten sonra hiç yanmadı. Kalbine saplanan hançeri unuttu ve dostunun hıçkırıklarının nedeni olduğu için kendine sinirlendi.

Pembe saçlarına bahşettiği şefkatli öpücükler için teşekkür etti sonra.

İyi ki dedi, iyi ki ölümüm bu denli güzel oldu.

Efser Krallığı tarihe gömüldü.
Ölen genç kralın ardından Kral Choi'ye benzetilen Heo prensi tıpkı Efser kralının yaptığı gibi babasının canına son verdi.
Krallığın başına geçerek Efser halkını davet etti. Elçi Sunwoo'yu, Lord Kevin'ı ve Lord Jacob'ı yanına davet etti.

Ona inanan tek kral Choi Chanhee'nin değerli halkına sahip çıktı.

Doğu Prensi Jaehyun'un ölmek üzere olan ababsı büyülü bir şekilde iyileşti.
Ma Kralı yönrtimi oğluna vererek çekildi.

Efser ile birleşme sözleşmesini imzalayan Krizantem Krallığı Efser Krallığının adını yaşatmaya devam etti.
Efserin yönetimi Krizantem krallığının kontrolü altında prens Yonghoon'a verildi.

Muhafız Ji Changmin ise ömrünün sonuna kadar savaştı.
Düşünmemek için her zaman aklını savaşa verdi.
Dostunu zaten koruyamamıştı, artık hiçkimseyi koruyamazdı.

Changmin'in bir kenara fırlattığı, uğruna onca kan dökülen tac ise, aylarca o salonda Chanhee'nin kanı üzerinde kuruyuncaya kadar bekledi.

Bir dostluğun hikayesi işte böyle bitti.

- ♔ -

Yazar notu: Biraz da özel bölümlerde buluşalım :'')