Gözlerim dolmuştu uzun süren bir sessizlikten sonra artık göz yaşlarımı tutamıyordum. Saçımı bir yana attı ve biraz daha yaklaştı. Artık onun ne olduğunu biliyordum. O, o bir vampirdi
Önüme düşmüş bir kaç saç telini kulağımın arkasına bıraktı ve gözlerinin odağına bütün dikkatiyle ona bakan gözlerim çevirdi
NEDEN HER ŞEY SLOW MODDA YAŞANIYOR GİBİ HİSSEDİYORUM!!! ... Bir kaç dakika boyunca öylece bir birimize baktık, ilk defa kelimelere ihtiyacımız yoktu duygularımız zincirlerinden kurtulup kanatlanmış gibiydi birbirlerine ulaşmak için ölesiye kanat çırpıyorlardı gözlerine baktığımda hissede biliyordum bunu gözlerinde duygularını görebilmem için bir kapı açmıştı "Jiminnn!"
Bağırarak yanımıza gelen jisoo ile ortamın bütün havası tuzla buz olmuştu Şaşırdım mı? Hayır Jimin şok olmuş bakışlarla jisoo'ya bakarken ağzını araladı "Abla" Bir dakika ne dedi o! Ablamı? Bizi kainin gazabından kurtaran kız hoşlandığım çocuğun ablası mıymış? Daha da önemlisi saatlerdir içten içe hayranlık beslediğim kız vampir miymiş? Hayır, ilk söylediğim daha önemli Hala şoktan çıkamamışken ağızım bir karış açık bir şekilde onlara bakıyordum. Jisoo hızlı bir şekilde jiminin yanına gidip kulağını çekmeye başladı "Senin ne işin var burda! Ben sana demedim mi bu hafta dışarı çıkmak yok diye" "Ahh abla bırak kulağımı canım acıyor! Ayrıca burda yapılır mı bütün karizmam yerle bir oldu!" Jimin bana gülümsemeye çalıştığında jisoo birkaç saniyeliğinde olsa muzip bir ifadeye büründü fakat hemen ardından kendimi toparladı ve jimini arabaya sürüklemeye başladı "Karizmaymış benim kardeşim büyümüşte karizma mı olmuş" "ABLA! Aramızda sadece bir yaş var abartmasan mı acaba?!" Onların bu durumuna gülmemek için kendimi zor tutuyordum ki bunu fark eden jimin gözlerini büyütüp bana sinir dolu bakışlar atmasıyla Kendimi tutamayıp gülmeye başladım. Neyseki bunu yapan tek kişi ben değildim. Lisa ile Jennie kahkahalara boğulmuş durumdayken benim küçük sayılabilecek kıkırdamamın göze batmamasını diledim. ... Jisoo ilk bizim evimizin önünde durduğunda hepsiyle vedalaşıp arabadan indim, anahtarımla kapıyı açıp açıp kendimi içeri attığımda annem bir kaç valizle salonda duruyordu İçeri geldiğimi fark edince yüzünde güzel bir gülümseme ile bana doğru yürümeye başladı "Rosè, hoşgeldin" Anneme şaşkın bir şekilde baktığımda bir açıklama beklediğimi anladı ve söze girdi " Kısa bir iş gezisine gitmem gereklide bu gece uçağım var" Onaylar mırıltılar çıkartım ama yüz ifademde hiç bir değişiklik yoktu çünkü açıklama yapmasını beklediğim konu valizler değil salonda oturan yaşıtım olduğunu tahmin ettiğim genç adamdı Çocuğa dik dik bakmaya başladığımda annem tekrar konuşmaya başladı "Aa, oda yeni ortağımızın oğlu bir kaç hafta burda kalıcak." "Sebep?" Sorduğum soruyla birlikte annem bana onaylamazca bakmaya başladı "Takıldığın insanlara bakınca seni haftalarca tek bırakmak istemedim ben yokken sana göz kulak olur. Değil mi çocuğum?" Annem son cümlesini ona dönerek kurduğunda genç adam oturduğu yerden kalkıp konuşmaya girdi "Tabi, gözünüz arkada kalmasın" Göz devirdim "Yaşıtım birisinin bakıcılığına ihtiyacım yok" Cümlemi bitirdiğimde hızlıca merdivenlerden çıkıp odama ilerledim. Annem arkamdan söylenip dururken çocuğun gülmemek için kendini tuttuğundan emindim
Sizce jisoo'nun yanında dolaşan ve rosè'ye göz kulak olacak kişiler kim ?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.