Gözlerim dolmuştu uzun süren bir sessizlikten sonra artık göz yaşlarımı tutamıyordum. Saçımı bir yana attı ve biraz daha yaklaştı. Artık onun ne olduğunu biliyordum. O, o bir vampirdi
"Az önce görüldü mü yeddim ben!" ... Çarşamba günü okuldan sonra Jennie, Lisa, Jungkook, Jimin bizde buluşmuştuk. Jisoo'yuda çağırmıştık ama işleri olduğu için gelemeyeceğini söylemişti. Sohbet edip mønster (enerji içiceği) içiyorduk. "Pazar bir şeyler mi yapsak acaba" Jiminin dediğiyle gülmedim. Koltukta tam yanında oturuyordum ve ona dönünce yüzlerimiz gerekenden daha yakındı ama bundan ikimizde rahatsız değildik. Ona biraz daha yaklaştığımda burunlarımız değiyordu, yavaşça gözlerim kapandı vee Jennienin söze girmesiyle hızlıca gözlerimi açıp önüme döndüm. "Pazar günü kiliseye gitmem lazım. Ablam gibi olmamam gerekiyormuş." Jennienin ailesi katolikti, ablası eşcinsel olduğunu söylediğinde büyük bir tepki vermişlerdi ve en sonunda ablası sevgilisiyle beraber kanadaya taşınmıştı. Oraya tek gitmesini istemiyordum. Jennie hala dindar olsada ailesiyle tek kiliseye gitmeyi hiç sevmiyordu. "Bende gelebilirim"
"Sen protestansın rosè"
Lisaya döndüğümde ağzındaki cipsleri temizledi. "Bende o dediğinden"
Bir süre düşünüp deva etti
"Galiba"
Kapı çaldığında göz devirip kapıyı açtım Jisoo ve bir adam gelmişti. "Aşkımm hoş geldin" "Hoşbulduk tatlım"
Jisoo ve yanındaki adam içeri geçtiğinde jisoo bir cips alıp konuşmaya başladı.
"Buda Taehyung, zaten görmüştünüz. Normalde Korumam ama aynı zamanda kardeşim gibidir. İşim erken bitince öyle beraber geldik işte. Sorun olmaz dimi?"
"Saçamalama, tabikide olmaz"
"Bu arada pazar bende seninle gelsem olur mu Jennie?" Diyen Jungkook'a baktım kilise meraklısı olduğunu sanmıyordum sadece Jennienin huzursuzluğun farketmiş olmalıydı.
Jennie'nin yüzüne dev bir gülümseme yerleşti "süper olur"
Taehyung elini yumruk yapmış bir şekilde jungkook'a bakıyordu "Nereye gidiyorsunuz?"
"Kiliseye gidicez Taehyung, senlik bir şey yok."
Jungkook'un söylediğiyle Taehyungun boyun damarları iyice belirginleştiğini fark ettim. Koruma olunca insan hızlı sinirleniyor galiba. Bir anda Jiminin kolunu omzuma atmasıyla ona döndüm. Gene çok yakın duruyorduk ve kilise muhabbetide kapandığına göre...
İçerdekiler 'u'lamaya başladığında gülümsedim. Jiminle ilk öpüşmemiz değildi yada Jimin ilk öptüğüm kişi değildi ama sanki öyleymiş gibi hissediyordum. Jungkook'un bağırmasıyla ona döndük "LİSAA"
Lisa bütün içiceğini jungkook'un üstüne dökmüştü. Bunun üstüne jungkook ortada duran cips tabağından avuçlayıp Lisaya fırlattı. "Hey, ben ondan yiyordum" Jisoonun dediğiyle artık kendimi tutamayıp kahkaha atmaya başladım. Lisa ile Jungkook'un kavgası şiddetlenirken bütün temizliği Jungkook' atıcak olmanın rahatlığıyla onları izliyordum. Gerçekten komiktiler. "Gerçekten hiç değişmemişsin Lisa"
"Sende hala aynısın Jungkook"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
