Nereye Kadar

23 5 0
                                    

Bir süre yutkunamadım. Tüm bunları hatırlamak kötü hissettirmişti.

"Su... Alabilir miyim?" Diye sordum güçlükle.

Daktır Oğuz hemen arkasındaki mini dolaptan bir su alıp bardağa koydu.

"Sakin ol, ellerin titriyor Eliz."

"Sakinim ben, sakinim ben, sakinim ben..."

Suyu içerken meraklı gözlerle bana bakıyordu.

"Seansın bitmesine daha çok mu?"

Kolundaki saate baktı hemen Daktır Oğuz.

"15-20 dakikamız var henüz."

"Ben bugün erken çıksam? Kendimi iyi hissetmiyorum da."

"Tabi olur, gönlünüzce olsun."

Suyu da bitirip kalktım ayağa. Kapıya geldiğimde hafifçe tebessüm ettim.

"Teşekkürler Daktır Oğuz."

"Rica ederim Eliz,rica ederim. Bir sonraki seans 20 Haziran,saat 14.10"

Hemen annemi aradım, bir an önce eve gitmek istiyordum. Artık dışarıda olmaktan o kadar nefret ediyordum ki... 

Annem hemen geldi ve eve geçtik.

"Eee, nasıldı ilk seans?"

"İyi."

"Sadece iyi mi?"

"Anlattım işte en baştan. Bir sonraki seans 20 Haziran'da."

"Yarından sonra desene işte."

Bugün 18 Haziran mıymış? Haberim bile yok.

"Evet evet, yarından sonraymış. Saat 2de."

Anneme Daktır Oğuz'la konuştuklarımızı kabataslak anlatıp hemen odama kaçtım. Mete'den sonrası zaten hep böyle geçti. En ufak sıkıntıda hooop odama kaçtım. Her şeyden, herkesten kaçtım. Bu kaçış nereye kadar sürecekti ki?

Bir süre duvardaki aynaya baktım, oradaki yansımam ne kadar da çökmüştü. Gerçekte de bu kadar ruhsuz muydum acaba?

Daha fazla bu odada dayanamadım ve aldım sırt çantamı fırladım odadan.

"Anne,ben birkaç saat dışarıdayım. Zırt pırt arama beni."

Annem şaşırmıştı büyük ihtimal, tepkisini vermeye kalmadan çıkmıştım evden.

Deli gibi bağırıyordum sokağın ortasında.

"Artık toparlan Eliz hanım, toparlan!"

Yıldız TozuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin