"Peki Eliz. İşe gidiyordun,birine anlattın mı bu kazayı?"
Biraz düşündüm. Duru'ya anlatmıştım.
"İş arkadaşım Duru'ya anlattım. Hatırlarsanız onunla konuşuyordum telefonda."
"Ona nasıl anlattın,bir anlatır mısın?"
30 Kasım 2018
Adam hiçbir şey demeden arabasına binmişti,ben de işe gitmek için arabaya koştum.
"Ooff,geç kaldım geç! Gelmiş hâlâ bana dil de pabuç gibi diyor ya."
Birkaç dakika içinde girdim kafeye. O zaman üniversite son sınıftım,part-time olarak çalışıyordum.
"Eh be Eliz,nerede kaldın be güzelim?"
"Sorma Duru ya,kaza yaptım! Salağın biri aniden durdu ona çarptım. O kadar sinir oldum ki,bir de gör adam nasıl ukala?!"
"Eee ne oldu bir şey var mı?"
"Yok,yok Allah'tan. İşe geç kaldım diye de telaşlıydım zaten,ne biçim bir gün bu ya?"
"Tamam, sakin ol. Hadi tak şu önlüğünü de başlayalım işe."
~
"Sonrasında da işe başladık,o konu orada kapandı Daktır Oğuz."
"Sinirli başladınız. Peki ya sonraki karşılaşmanız ne zaman oldu?"
"Immm... O kazadan birkaç gün sonra. "
2 Aralık 2018
Kafe akşamları kalabalık olurdu,yine o dolu günlerden biriydi. Duru'yla bir o yana bir bu yana koşturup duruyorduk. Duru elindeki tepsiyi bana uzattı.
"Eliz,şunu 9 numaraya götürsene. Ben bir lavaboya gidip geleyim."
Hiç itiraz etmeden aldım elinden. Aceleyle giderken masanın önünde ayağım kaydı,tüm içecekler pat müşterinin üzerine döküldü!
Telaşla yerdeki cam kırıklarını toplamaya çalıştım. Aynı zamanda bağırıp çağıran adamdan özür diliyordum.
"Çok, çok çok özür dilerim beyefendi. Ayağım kaydı, çok özür dilerim."
"Ne bu ya? Hem gel dök hem de özür dile geçsin,bu kadar basit mi arkadaş?!"
"Ya ayağım kaydı diyorum, ayağım kaydı!"
"Bir de bağırıyor, görüyorsunuz değil mi millet? Resmen paramızla rezil oluyoruz!"
Kapıda bekleyen bir adam yaklaştı yanıma. Benim önüme geçti, koruyucu bir tavırla konuştu sinirli adamla.
"Paranla mı rezil oluyorsun? Verdiğin şey 10 liracık kahve parası arkadaş. Eğer o 10 liraya da muhtaçsan al bunu!"
Cüzdanından çıkardığı 10 lirayı adamın suratına fırlattı. Müşteri sinirden kıpkırmızı olmuştu.Yanındaki bayanı da aldı ve sinirle çıktı kafeden.
Bense ne yapacağımı bilmiyordum. Hâlâ yüzünü görmediğim adama nasıl teşekkür etmem gerektiğini düşünüyordum.
"Te-teşekkür ederim beyefendi. Nasıl teşekkür etsem az, çok teşekkürler."
Adam arkasını dönünce ikinci bir sinir boşalması daha yaşadım. Gözlerimi şaşkınlıkla Kocaman açtım.
Şaşkınca bir tepki gösterdi.
"Yok artık! Ben seni mi kurtardım?"
İkimiz de çok şaşkındık.
"Şey ben... Çok özür dilerim... Ve çok, çok teşekkür ederim."
"Geçenki kız... Çok şaşırdım."
"Ben de,ben de."
~
"Eliz, sanırım bu karşılaşmanız ilkine göre daha iyi olmuş. Devam et bakalım anlatmaya."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldız Tozu
أدب المراهقينBir kazayla başladı her şey. Kazayla tanıştılar,kazayla sevdiler,kazayla aşık oldular. Parçalanan yıldız tozları kazayla bir araya gelir mi? Evrene dağılan tozlar Eliz'in hayatında birleşecek.