ŞANS-2.Bölüm"

180 29 208
                                        

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın, sizi seviyorum🎈🎈

🌼🌼🌼

"Aç ağızını."
"Anne,bırak. Ben yerim." deyip ucunda domates bulunan çatalı elinden aldım.
"Tamam hadi!" diyerek gülümsedi bana. Bu gün dünün aksine iştahım o kadar da kötü değil. Ya da kahvaltım için gelen domates, peynir cazip gelmişti.

"Lale!"
"Yine ne yaptım? Efendim?"
"Zeytinden de ye." Zeytin sevmezdim ve anneme bunu On Dokuz yıldır anlatamamıştım. Sayın anne, BEN ZEYTİN SEVMİYORUM.
"Çok faydalı. Bu günlerde ihtiyacın var."
"Zeytin dışında sağlıklı olan bir sürü şey var.Onları tüketmeye hazırım." dedim ve üzerine peynir sürdüğüm ekmek lokmasını ağzıma atıp yemeyi bıraktım.
"Doydun mu?"
"Evet."
"Bu gün çok güçlü olman gerek."
"Anne, kemoterapinin ilk gününü yaşamıyorum ve kemoterapiye de ilk kez girmeyeceğim. Merak etme."
"Biliyorum kızım ama senin için söylüyorum."

                       🌷✨🌷✨🌷

Koluma bir serum bağladılar. Dünden beri epey seruma mârus kalmıştım ama bunun diğerlerinden farkı sanki ruhumu çekip benden almasıydı. Beş yıl önce, ilk kemoterapi almaya başladığım zamanlar bunun adını "Ruh Emici" koymuştum. Harry Potter sevdalısı kanser bir kız çocuğunun kemoterapiye vereceği en güzel isim bu olmalıydı. Bunu Cansın'a söylediğimde "O ruh emiciyse sende Harry sin, korksanda onu yenebilirsin." demişti. Bu düşünce o yıllarda beni hayata bağlamıştı. Başlarda inanmayıp ona,
"Ama benim Patronus büyüsü yapıcak bi asam yok." deyince,

"Kalbin o asadan daha güçlü"dedi. Teşşekür ederim arkadaşım On Birimde de olsam, On Dokuzumda da olsam beni hayata bağlamayı başarıyorsun.

Biten kemoterapinin ardından yürümekte zorluk çekeceğimden bir hemşire tekerlekli sandelyeye oturmama yardım etti. Hemşire ve annemin eşliğinde odaya ilerledik. Yıllar sonra ilk kez aldığım kemoterapi beni fazla fazla sarsmıştı. Vucudüm bana ağır geliyordu. Hareket etmek ise zulüm... Elimden tutanlar annem mi? Hemşireler? Hasta bakıcılar? Ya da tek bir kişi... O an kavrayamadığım bir yardımla odaya geldiğimizde yatağıma yatırılmıştım. Sonrası ise kapanan zihnim...

🌷✨🌷✨🌷

-Emir KARATAŞ'tan-
Asansör düğmesine bastım ve 7. Kattan 4. Kata inen asansöre bindim. Birkaç saniye sonra da hastanenin en alt katındaki laboratuvara ilerlemek için açılan asansör kapısından çıktım.

"Emir senin nöbet yoktu. Eve gidecektin hani?"
"Sorma kardeşim. Tek bir hastam kaldı onun tahlil sonuçlarını alayım, muayene edeyim, doğru eve!"
Laboratuvarda karşılaştığım Can'a durumu anlatıp masanın üzerinde duran dosyalardan aradığımı bulmaya çalıştım.
-Mustafa ALKOÇ-
-Büşra KORKMAZ-
Bu da değil
-Ali DURMUŞ-
-Koray İPEK-
-NADİDE BEREKET-
Hayır!Hayır!HAYIR!
Yaklaşık beş kişinin dosyasını daha eledikten sonra aradığımı bulmuştum.
-Lale IŞIK-
"Hah! Bu işte."
"Bakayım." deyip elimden aldı Can dosyayı.
"Bu kız yüzünden başhekime rezil olmamış mıydın?"
Hatırladım ve bununla birlikte kızdım.
"Allah Allah çok mu hoşuna gitti?"
"Yok be! Banane hem!" dedi ve daha da güldü Can.
"Uff git işine!"

"Tahlileri nasıl?" diye sordu merakla.
"İyi değil."
"Hımm"
"Öyle."
"Hastalığının yani tümörünün geldiği boyut çok nadir. Daha önce bu denlisine rastlayan hastalarda en fazla iki ay yaşadığı görülmüş." dedi Can.
"Kızın bakışları bile ölü."
"Fark edilmeyecek gibi değil."
"Şanslısın ama böyle bir hastan var. Gözlem yapabiliyorsun."
"Gel bi de bana sor... Neyse kardo görüşürüz."

ŞANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin