ŞANS-6.Bölüm"

51 8 6
                                    

-Paragraf aralarına yorum yapar mısınız? Okuduğunuzu hissetmek çok güzel çünkü-

"Niye geldin?" yaşadığım duygu karmaşasında sıra öfkeye gelmişti.
"Ya da en başından başlayalım. Neden gittin?"
Tam konuşacaktı ki ben devam ettim.
"Ben söyleyeyim:Çünkü sırf para için kızını, karını, evlattan bile saymadığın oğlunu bırakıp gittin. "Sizin için falan" diyeceksen hiç zahmet etme. Senin yokluğunda annem tırnaklarıyla kazıdı, her şeyi baştan yaptı. Çünkü elde ne varsa kendinle beraber götürüp öylece bıraktın bizi."
"Lale bak haklısın-
"Özür mü? Sakın dileme. Sakın! Sen ne yap biliyor musun? Lütfen git. Lütfen..."
"Dinle beni, lütfen."
"Çok mu pişmansın?"
Siyah gözleri çaresizlikle baktı bana.
"Çok paraya ihtiyacın vardı ve bunun kolayı gidip her şeyi tekrar yapmaktı de mi? Mecbur kalmıştın."
"Evet"
"Peki bunların dışında anlatacağın bir şey var mı? Sebep, amaç?"
"Ben seni çok özledim kızım."
Bende özledim baba bende ama özlem sensiz onca yılı getirmedi. Götürdü.
"Git ve sakın gelme sakın!" dedim ve arkamı dönüp asansöre doğru ilerlemeye başladım. Seslerden peşimden gelmeye çalıştığını duydum.
"Bülent git şimdi. Yoksa her şey daha kötü olucak. Lale iyi değil. Onu daha fazla üzme."
             ✨✨✨
İki gün önce aldığım kemotarapiden dolayı hala kendimi biraz ezgin hissediyorum ve aldığım ani kararla bugün Emirle ders ayarladık. Onu her zaman ki yerimiz olan kanserli hastalara ayrılmış arka bahçede ki bir masada bekliyorum.
Kafamı dağıtmaya ihtiyacım var ve bu ortamda sadece Emir ve Perayla yaptığımız derslerle mümkün bu.
"Selam Tarihçi!"
"Selam Doktor Parçası"
"Nasılsın bakalım?"
"Bugün midem bulanmıyor." dedim gülerek.
"Hah bak, yıkadım uniformamı."
"Kaç gün oldu, yıkamış olman gerek."
Selamlaşma faslı bittikten sonra derse başladık. Bugün matametik çalışıyoruz. On beş dakika boyunca konu anlattı. Sonrada soru çözdü.

Gözlerinin koyu bir yeşili var.
Kırpikleri upuzun ve simsiyah, saçları gibi..
Anlatırken çok ciddi. Hiç gülmüyor.
Sadece onca sayıyı sanki ezbere biliyormuş gibi yazdığı deftere bakıyor.

"Hadi şunuda sen çöz bakalım."
"Ne? Neyi? Bunu mu? Hangisi?"
Bana doğru ittiği kareli deftere baktım. Ah! Salak ben! Nereye gitti ki kafam? Dinlesene çocuğu işte. Boşuna mı anlatıyor?
"Şu soru işte"
Parmağını üzerine koyduğu soruyu okudum ve anlamadım.
"Tamam! Benim çözme mi ister misin?"
"Hiç fena olmaz."
"Yanaklarına söyle, kızarmasınlar. Bu sefer iyi dinle."
Ah salak ben! Ah! Anlattığı soruyu pür dikkat dinledim ve bana tekrar sorduğunda çözdüm. Beraber beş soru daha çözdükten sonra ara verdik.
"Can sohbetiyle bunaltımı sizi? Beraber yemişsiniz hamburgerleri."
"Yo, hiçte bile! Çok sıcak kanlı, sohbetide çok güzel."
"Eh öyledir."
"Evet, çok."
"Aynı yerde çalıştığınız çok şanslısınız."
"Sanırım öyleyiz evet. Aynı universiteden olduğumuz için asistan doktor olarakta çoğumuzu aynı hastanede başlattılar."
"En azından savaş oyunu oynayanileceğin bir arkadaşın var." dedim gülerek.
"Dalga geçme! Çok iyiyimdir." deyip oyunla ilgili her şeyi anlatmaya başladı bana. O beyaz önlüğün içine yeniden bir çocuk yerleşti. Ciddi matematik öğretmenim kaybolmuştu ve heyecandan yerinde duramayan bir çocuk gelmişti. Sürekli gülüyordu. Sürekli...
Babam güldüğündede böyle hissederdim. O güldüğünde benimde gülesim gelirdi. O kadar içten gülüyordu çünkü.
Neyseki içim rahat şimdi. Ben zaten gitmeyecek miyim? Birkaç aya? Ya da birkaç gün? İnanın bana tek bir damarın tıkanması bile buna yeter. Yani çok alışamıycam bu gülüşe. Giderken de üzülmem. Sanırım...
            ✨✨✨
"Gel buraya!"
"Git burdan!"
Cansınla sıçrayarak uyandık. Dışardan çığlıklarla karışık sesler geliyordu. Emirle dersimiz bittikten sonra bütün gece ders çalışıp Cansınla uyuya kalmıştık.
Annem panikle okuduğu kitabı bırakıp kapıya doğru yöneldi. Bizde, takılı olan serumumun çubuğunu alıp Cansınla arkasından ilerledik. Annem kapıyı açtığında koridorun sonunda gözü dönmüş bir adam ve saçlarından sürüklediği bir kadın gördüm. Onların tam karşısında küçük bir kız hıçkırıklara boğulmuş ağlıyordu.
"Baba bırak anne mi!"
"Bana bak, Eylül! Benimle geliceksin!"
"Olmaz baba, annem hasta." dedi küçük kız. Adam kadını tuvalet kapısının önüne fırlattı ve kızı kendine doğru çekti. Kadının burnu kanlar içindeydi ve nefes alamıyordu. Adam kızın boğazını sıkmaya başladı.
O an üstümdeki şoku attım ve demir serum çubuğumla hızla oraya doğru ilerlemeye başladım. Eğer birileri izlemeyi bırakıp bir şeyler yapmassa can vericekti oracıkta küçük kız. Birkaç kişinin olanları cep telefonuyla çektiğini gördüm. Hiçbiri kılını bile kıpırdatmıyor ve bu beni çıldırtıyor. Yerde nefes almak için uğraşan kadın ağlayarak elleriyle bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Arkamdan annemle Cansın'ın ve birkaç insanın geldiğini anladım.
Tuvalet kapısının tam karşısındaki merdivenlerden Emir ve Can'ın geldiğini gördüm. Yanlarındada güvenlik uniformalı iki adam vardı. Emir ve Can elleriyle gelmememi işaret ettiler. O an ne yapacağımı bilemedim ve durdum.
Güvenlik tam adama müdahele edecekti ki Can gözü dönmüş bir şekilde adama kafa attı. Ben tam o sırada yerde yatan kadına doğru yöneldim. Kolumda takılı olan serumdan dolayı çok rahat hareket edemiyordum. Benimle beraber kadının başına hemşireler toplandı. Benimle birlikte kadına yardım etmeye çalışan Cansın'ın attığı çığlıkla adama doğru baktım. Candan yediği darbeden sonra öfkeyle ayağa kalkıp belinden bir bıçak çıkarttı. Küçük kıza doğru ilerliyordu ki Emir adamın bileğini tuttu. Bir an kalbim duracakmış gibi hissettim. Bir daha hiç atmayacakmış gibi... Ben bunu haftalardır hissediyordum güya ama şimdi ki çok farklıydı. O zaman öleceğimi hissediyordum ama bugün öldüğümü hissettim...
            
             🌼🌼🌼

Selamm! Bu bölüm özel bir bölüm. Ben bu bölümü yazdığımda Emine Bulut'un ölüm yıl dönümüydü. Ve onlarca kadının beş para etmez caniler yüzünden ölüm yıl dönümlerini anıyoruz. Bu ve bundan sonraki bölüm Emine Bulut ve kızı için yazıldı, haberiniz olsun...
Özel olmasının diğer bi sebebide aslında bu bölüm kitabımızın 7. bölümü ve 7 benim uğurlu sayım ama ben daha önceki bölümlerden ikisini  birleştirdiğim için siz 6 olarak okuyorsunuz. Olsun!:)) Bu yazar kız hepinizi öpüyo ve gidiyo. Oylamayıda yorumuda unutmayın. Sizi seviyoruzzzz✨🖤🖤🌼

ŞANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin