Hayat nasıl ilerlerdi? Planlandığımız gibi mi? Yoksa kader devreye girip bizi hiç beklemediğimiz yerlere mi koyardı?
Bu soruların cevaplarını artık biliyordum. Hayat asla planladığımız gibi gitmiyordu. Mutlaka seni şaşırtacak bir kaç hamlede bulunuyordu ve kendini ummadığın bir yerde buluyordun.
Şahsi konuşacak olursam bana böyle olmuştu. Kim benim bu noktaya geleceğimi tahmin edebilirdi ki? Aşık olacağımı ve tüm alışkanlıklarımdan vazgeçeceğimi.
Çok değil, birkaç ay önceki ben bunu duysam yapacağım tek şey kahkaha atmak olurdu. Ama beni değiştirmişti. Jeon Jungkook hayatıma girmiş ve beni tamamen farklı birine dönüştürmüştü. Aşık ve gerçek mutluluğu bilen bir Lusel'e.
Dakikalardır önünde durduğum kapıya baktım. Ne vardı bu kapının ardında? Dünyaca ünlü idol Jeon Jungkook mu? Hayır. Benim mutluluğum vardı. Yüzümde ki gülüşün sebebi, kalbimde ki heyecanın anlamı vardı. Uğruna her şeyi yapabileceğim, kaybetmekten delicesine korktuğum adam vardı.
Benim her şeyim.
Araladığım kapıdan bedenimi içeriye attım ve gözlerimi odada gezdirdim. Deri koltukta rahatça oturan bedeni elinde ki telefonla ilgileniyordu. Geldiğimi fark edip gözleri beni bulduğunda yüzündeki gülümsemeye şahit olmuştum. Anında benim yüzümde de bir gülümseme oluşmuştu.
"Gel bakalım," diyerek yanındaki boşluğu işaret ettiğinde hızlı adımlar atarak yanına geçerek kolunun altına girdim. Başımı göğsüne yaslandığımda hızla kollarını bana sarmıştı.
Dudaklarını saçlarımın üzerinde gezdiriyordu.
"Yarın Soobin'le konuşacağım."
Nefesimi seslice verip başımı kaldırdım. Gözlerinin içine bakarak, "Hayır." dediğimde küçük bir çocuk gibi omuz silkmişti.
Doğruldum ve tüm bedenimi ona döndürdüm. "Jungkook şu an gereksiz davranıyorsun, ona zaten bir ilişkim olduğunu söyledim. O da bunu öğrenince geri adım attı zaten."
Jungkook beni dinliyormuş gibi değildi. Gözlerini bir noktaya sabitlenmişti. Düşünceli görünüyordu.
"Beni dinliyor musun sen?"
Başını salladı ve bana döndü. Yüzünde çözemediğim bir gülüş vardı. Cidden ne geçiyordu aklından. "Mükemmel bir fikrim var."
"Bak aklında ki şey Soobin'le ilgiliyse buna gerek olmadığını söyledim."
Gülümsedi ve bana yaklaşarak elini bacaklarıma koydu. Ne yaptığını anlamaya çalışırken o şortumun cebinden telefonumu almıştı. Ekranı açarken şifreyi girmem için bana uzattı.
"Jungkook ne yapıyorsun acaba?" derken bir yandan şifreyi girmiştim. O tüm odağını telefona verirken uzanıp bakmaya çalışsam da izin vermemişti.
Birkaç dakika sonra yüzündeki kendinden emin gülümsemeyle telefonu bana doğru uzattı. Gördüğüm görüntüyle gözlerim büyürken dudaklarım şaşkınlıkla açılmıştı. Ne yapıyordu bu? Deli hapı falan mı yutmuştu acaba? Nereden geliyordu bu cesaret?
"Jungkook ne yaptın sen?!"
Ses tonumu ayarlayamazken bedenim o anki adrenalin ile ayağa kalkmıştı. Sayfayı sürekli yenilesem de yanlış görmüyordum. Yapmıştı. Resmen kendi Instagram hesabında beni paylaşmıştı.
Kollarım güçsüzce iki yanıma düşerken o halinden memnun şekilde gülümsüyordu.
"Biz bittik!"
"Artık kimse seni başka idoller ile shipleyemeyecek."
"Bang PD bu sefer bizi kesecek!"
"Artık dışarıda da istediğim gibi elini tutabileceğim."
Birbirinden zıt cümleler kuruyorduk ve o hiç işin şirket kısmını düşünmüyordu. Ne hesap verecektik acaba biz?
Beni kolumdan çekip kucağına oturttuğunda yaklaşarak alnıma dudaklarını bastırdı. "Endişe etme. Bir şekilde kabul edecekler, biz bundan vazgeçmediğimiz sürece bir şey yapamazlar."
İçimdeki endişeyi bir türlü susturamazken gözlerimizi buluşturdum. "Emin misin Jungkook? Ya gruplara-"
Yüzümü avuçlarının arasına alarak sözümü kesti. "Eminim Lusel. Bu şirket bizim sayemizde buralara kadar geldi. Ne yaparsa yapsınlar zarar veremezler."
Bu dediği içime biraz olsun su serperken kollarımı boynuna sardım. Yine de mutluydum. En azından artık sosyal medyada onu başka idoller ile shiplemeyeceklerdi. Sadece ikimiz.
"Pekala bunu da atlattığımıza göre artık bir şeyler yapabiliriz bence?"
Yüzümde yaramaz bir gülüş oluşurken bakışlarından bile neyi kast ettiği anlaşılıyordu. "Ne gibi şeyler mesela?"
Şortumdan açıkta kalan bacağımı kavrayarak diğer tarafına attı. Bu şekilde kucağına daha rahat yerleşmiştim. Elleri tişörtümün altından çıplak belimi sararken yüzlerimizi yaklaştırıyordu. "Benimle ilgilen mesela."
Başımı geriye atarak ufak bir kahkahanın dudaklarımdan kaçmasına izin verdim. Zaten günün 12 saati onunla ilgilenirken bunu söylemesi komik gelmişti. Dudaklarını açıkta kalan boynuma bastırdığında boynuna sardığım ellerimi saçlarına çıkarttım.
O boynumda kendinden izler bırakırken ben yumuşak saç tutamları arasında gezdiriyordum parmaklarımı.
Kendimi geri çekip dudaklarının hemen bitimini öptüğümde, "Çok fazla iz bırakmasan mı? Yarın sahneye çıkacağız." Dudaklarımın üzerinde gülümsedi ve alt dudağımı kavradı.
"Aslında bu daha çok işime gelirdi ama senin için bu kısmı atlıyorum." Dudaklarımın üzerinde konuşurken ne söylediğini zar zor anlamıştım. Yine aklımı kaybedeceğim o noktaya götürüyordu beni.
Bu sefer öpüşmeyi ben başlattım ve dudaklarının arasından nefesimi verdim. O boş durmayarak tişörtümün altında ki ellerini hareket ettiriyor ve göğüslerimle ilgileniyordu.
Bu yaptığı sadece beni daha çok şevke getiriyordu. Şimdiden bu gecenin sonunu da görebiliyordum. Ben dudaklarının arasında ki nefese muhtaç kalmış tutunurken o ellerini kalçama indirerek kucağında ki benle ayağa kalktı ve yatağa ilerledi.
Bedenimi yumuşak yüzeye bırakırken ağırlığını vermeden üstüme konumlanmıştı. Ellerim tişörtünün eteklerine giderken bana yardımcı olarak bir çırpıda üstünden sıyırıp gelişigüzel bir yere attı.
Şimdi çıplak yeni ellerimin altındayken kalbim göğüs kafesimden fırlayacak gibi hissediyordum. Nasıl her seferinde ilkmiş gibi heyecanlandırabiliyordu beni?
Dudaklarımız ayrılırken nefes nefes kalmıştık ikimizde. "Sanırım bir an önce korunmaya başlamamız gerekiyor, yoksa bu işin sonunun nereye varacağı belli."
Söylediği şeye kendimi tutamadan gülerken tekrar eğildi bana doğru. Dudaklarımızı hiç ayrılmayacakmışız gibi birleştirdi. Nefeslerimizi birbirine kattı. Şimdi ben bu nefese tutunmadan yaşayamayacağımı çok net biliyordum.
...
Eveet... Bir hikaye daha son buldu. İlk kez önceki bölümden haber vermeden finali salıyoruz, bakalım çok şok olacak mısınız glglckx
Neysss duyduk kiii buradaki yan karakterlerin başrol olduğu bir kitap okumak istiyorsunuz? Zaten bizim de öyle bir fikrimiz vardı.
Kitabı yazdık, paketledik, sunmaya hazırlanıyoruz...Tarihimiz,
20.09.2020
Başrol Yoongi'nin olduğu FWL geliyor!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bet With Love • JJK
Fiksi PenggemarHAYRAN KURGU #1 "Jungkook." Söylediği isime karşılık kaşlarım havalanırken kahkaham barda ki müziğe karışmıştı. "Jungkook mu? Onu mu etkileyemem? Komiksiniz şu an." Jimin başını iki yana salladı. "Jungkook senin burada gördüklerin gibi değil." dedi...