5. Bölüm; Bal

599 177 192
                                    

...

"Seni kendime sakladım." diye fısıldadı kulağıma.

Gözlerinin içine doğru baktım, açık kahverengi gözlerini gözlerime kitlemişti. Bir şey söylemek için konuşmaya başladığım sırada telefonum titredi.
Hırkamın cebinde olan telefonumu açtım. O mesaj atmıştı.

Bilinmeyen Numara: Kim olduğunu biliyorum.
Bilinmeyen Numara: Artık benden kaçma.

Aras gözlerimin içine bakmaya devam ediyordu. Telefonumu sessize alıp kapadım. Bu harika ortamın bozulmasını istemiyorum.
Bana doğru bakan gözlerine eşlik ettim.
Arkada duman şarkısı, gözlerim gözlerinde.. birkaç saniye öylece durduk. Gülümseyip konuştum ve kulağına doğru eğilip fısıldadım.
"Benim de en sevdiğim kısmı orası." dedim ve gülümsedim. Aras gözlerini kaçırdı ve üzerime doğru eğilmiş olan vücudunu çekti. Alkış sesini duyduğumda şarkının bitmiş olduğunu fark ettim. Ben de alkışlayan insanlara ayak uydurup, alkışladım. Elindeki alkol şisesinden bir yudum alan Kaan Tangöze, şarkısını söylemeye devam etti. Herkes halinden o kadar memnun gözüküyordu ki. Aras'a baktığımda çalan şarkıyı mırıldanıyordu.
"Senden daha güzel."
Ona daha önce bu kadar yakından bakmamıştım, kirpiklerinin uzunluğunu fark etmemiştim. Ona baktığımı fark edip ani bir hareketle bana döndü, gözlerini gözlerime kitleyince yakalanmış gibi gözlerimi kaçırdım. O bakmaya devam ediyordu.
Fark ettirmeden baktığımda dudaklarının yana doğru kıvrıldığını gördüm. Eylül ayında olduğumuz için hava biraz esiyordu. Bir kolunu omzuma attı ve ona dahada yaklaşmamı sağladı. Ona doğru baktığımda gülümsedi. Yüksek sesten dolayı kulağıma eğilip konuştu.
"Üşüdüğünü fark ettim." dedi ve gülümsedi. Gülümsemesine karşılık verdim ve çalan şarkının güzelliğine kendimi bıraktım. Fark etmeden mırıldanıyordum.
"Söyle nerdesin bal?"
Aras omzumda olan kolunu çekti ve bana dönerek konuşmaya başladı.
"Hikayesini biliyor musun?" dedi.
Neyden bahsettiğini anlamamıştım.
"Ne hikayesi?" dedim.
Üzerime doğru eğildi ve konuşmaya başladı.
"Bu şarkının bir hikayesi var, anlatmamı ister misin?" dedi.
Gözlerimi kocaman açarak evet anlamında kafamı salladım.

"Duman grubunun solisti Kaan Tangöze, eski Türkiye güzeli ile birlikteydi. Bir gün bir tartışma yaşarlar. Duman grubunun o zamanlar çıkardığı "Belki Alışmam Lazım" albümünün tanıtım gecesinde Kaan'ın gözleri Ahu'yu arar ama göremez. Aralarında hala devam eden kırgınlık yüzünden Ahu'nun onu arkadan izlediğini düşünür ve o gece ona yazdığı şarkıları arka arkaya söyler." dedi. Gözlerimi kocaman açarak onu büyük bir merakla dinliyordum. Konuşmaya devam etti.
"Fakat Ahu o gece orada değildir ve hiç gelmemiştir. Söylenenlere göre Kaan Tangöze'nin sahnede sevgilisine yazdığı "Bal" şarkısını söylediği esnada, sevgilisi evinde kendini asarak intihar etmişti. Sevgilisinin intihar haberini ertesi sabah alan Kaan Tangöze, 15 gün boyınca ailesiyle bile görüşmemiş acısını tek başına yaşamamak için kendini eve kapatmıştı. Kaan Tangöze'nin birçok şarkısını Ahu'ya yazdığı bilinmekteydi. "Ah" , "Haberin Yok Ölüyorum" ya da "Senin Gibi" birçok şarkıda müziğiyle anlatmıştı sevgisini bizlere, ama en önemlisi "Bal" şarkısıydı. Çünkü "Bal"ı söylediği esnada sevgilisi sessizce uzun bir yolculuğa çıkmıştı. Duman grubu ise "Bal" şarkısını bir daha hiç çalmadı.
Bu acı olaydan sonra sadece bir kereliğine açık havada gerçekleşen bir konserde yoğun istek üzerine, Kaan Tangöze gökyüzüne bakarak ilk ve son kez "Bal" şarkısını söylemiştir." dedi. Hikayeye kendimi o kadar kaptırmıştım ki hikayenin bittiğini fark etmedim. Kocaman açılan gözlerime engel olamadan konuşmaya başladım. "B-ben bilmiyordum, ilk defa senden duydum." dedim gülümseyerek. Gülümsememe karşılık verdi ve konuşmaya devam etti. "Bu hikayeyi duyduğumdan beri bu şarkının yeri ben de farklıdır..özel bir şarkı anladığın kadarıyla." dedi. Benim içinde öyle olmuştu, artık bu şarkının yeri ben de farklıydı. Kaan Tangöze devam etti söylemeye.

"Artık sen benim canımsın,
Canlı kalan tek yanımsın."
Aras bana bakarak konuşmaya devam etti. "Sen Bal'sın Sara." dedi. Gülümsememe engel olamamıştım. Ve ona doğru bakarak konuştum.
"Canlı kalan tek yanımsın."
Diye devam ettim şarkı sözüne.
Gülümsedi.

Havanın serinliği hâlâ devam ediyordu.
Tüylerimin diken diken olduğunu hissetmiştim. Kot ceketimin düğmelerini iyice ilikledim fakat üşümem geçmemişti. Aras bunu fark ettiğinde üstündeki siyah ceketi tek hamlede çıkardı ve bana giydirdi.
"Ama sen üşüyeceksin, benim üstümde ceket var sorun yok." dedim. Başını olumsuz anlamda salladı ve konuşmaya devam etti. "Sen daha önemlisin, boş ver beni düşünme." dedi. "Peki." dedim ve hırkaya iyice sarıldım.
Alkış sesleri susmuyordu, herkes şarkıya eşlik ediyordu.

Birkaç dakika ara vereceklerini söyleyen Duman grubu sahneden ayrıldı. Aras bana döndü ve konuşmaya başladı. "İçecek bir şey alalım, gel." dedi. İçecek almak için konser alanından çıkıp standa doğru yürüdük.
Standın önüne geldiğimizde içeceklerimizi almak için gitti. Onu beklerken ceketimden çıkardığım telefonumu açtım.

Tekrar mesaj atmıştı.
Bilinmeyen Numara: Çok güzel olmuşsun.

Mesajı okuyunca gözlerimi kocaman açtım ve etrafıma baktım. Burada mıydı? Beni görüyor muydu? Beni takip mi ediyordu? Kafamdaki deli düşünceler birbirlerini kovalarken bu düşüncelerimin dağılmasını sağlayan Aras oldu.
Bana doğru uzattığı enerji içeceğini aldım ve telefonumu kapatım çantama koydum.
Gerginliğimi belli etmemeye çalışıyordum.
Aras bana bakarak konuşmaya devam etti. "Bir sorun mu var?" dedi. Gözlerim onun gözleriyle buluştu ve sorduğu soruya cevap verdim. "Hayır, hayır sorun yok." dedim geçiştirmeye çalıştırarak. Geçiştirmeye çalıştığımı anlamış gibiydi. Tek kaşını kaldırarak konuşmaya devam etti. "İyi bakalım öyle olsun." dedi. Birkaç dakika öylece durduk, ikimizde konuşmadık.
Bana doğru durdu ve konuşmadan gözlerimin içine baktı. Bir şey söyleyecek gibiydi. Gözlerimi gözlerine iyice kitledi ve konuştu.
"Bal'ını kaybetmiş Kaan Tangöze gibiyim." dedi ve gözlerini kaçırdı.
Birkaç saniye sonra konuşmaya devam ettim. "Tangöze'sine kırgın ölmüş Bal gibiyim." dedim. Bana doğru döndü ve konuşmaya devam etti. "Sara birbirimizi tamamlıyoruz farkında mısın?" gülümsedim ve cevap verdim. "Farkındayım." dedim.

Hala etrafa bakmaya devam ediyordum, burada olabilir miydi? Beni mi izliyordu? Saçmalıyordum galiba.

"Sara, bir sorun olmadığına emin misin?" dedi kaşlarını çatarak.
Ona cevap vereceğim sırada telefonum titredi, mesaj gelmişti.

Bilinmeyen Numara: Neden etrafa bakıp duruyorsun?

İşte şu an bir sorun vardı.

...

Selamm! Evde olmadığım için bölüm biraz geç geldi :)

Bu bölümü nasıl buldunuz?

Bölüm hakkında yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın.^^

Sizi Seviyorum. <3

Karanlığı Aydınlatan | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin