Ben Deniz. Her şey ben ergenlik çağındayken annemin ve babamın trajedik bir şekilde trafik kazasında ölümüyle başladı. O an, o dakika ve o saniyeden sonra benim hayatım tamamiyle değişti ve bir daha da eskisi gibi olmadı. Yeri geldi bu değişimimin i...
EVET...geldik, hayatımın en acılı ve üzüntülü gününe. Ailemi toprağa vereceğim güne. Günlerden cuma ,cuma günleri hayırlı olmaz mıydı? Hatta herkes cuma günleri "HAYIRLI CUMALAR" mesajları paylaşıyor. Neden benim için cuma hayırlı bir gün değil, neden hı?
Artık benim için cumalar hayırsız cuma olarak kalacak. Her cuma aklıma bu olay gelecek. Ben nasıl yaşayacağım bu hayatta onlarsız? Bazılarının kimsesi yok en azından benim babaannem var ama annemin ve babamın yerini nasıl tutacak ya?!
Neyse ben şuan ki atmosferden bahsedeyim:
kararsızlık ,mutsuzluk ,endişe ,hüzün ve daha niceleri...
Babaannem cenazeye hazırlanıyor ben ise annemin ve babamın vefat ettiğini kendime yedirmeye çalışıyorum ama olmuyor hala kendime annem ve babamın bir daha asla gelmeyecek bir yolculuğa çıktıklarına inanmıyorum inanamıyorum...
Yaklaşık yarım saat sonra babaannem odasından siyah tülbentli, siyah pantolon ve siyah bir üstle çıktı.
-Deniz sen hala giyinmedin mi ? Bak geç kalacağız .
-babaanne , ben bu üzüntüyle değil üstümü giyinmek, hareket bile edemiyorum . Ben ne yapacağım?
-Biliyorum ne kadar üzgün olduğunu ama ne kadar ağlasan da onlar geri gelmeyecekler artık.
Babaannemin gözünden yaş aktı ama benim görmemem için saniyesinde sildi.
-Biliyorum babaanne ama elimde değil , vücudumdaki bütün kaslar ,organlar sanki görevini yitirmiş gibi hissediyorum.
-O his bende de var canım ama ne yapacağız artık , olan olmuş. Hadi kızım git giyin artık.
-Tamam babaanne.
Odama gidiyorum ama hiç yürüyesim bile yok. Odama vardığımda dolabımı açtım ama dolabımda hep renkli giysiler vardı. Biraz daha araştırdığımda 1 tane uzun kollu bir gömlek buldum ,hava çok sıcak ama en üzüntülü günümde açık bir giysi giymek istemedim. Altıma da bir tane siyah kot pantolon giydim. Hiç makyaj yapmadım. Birde annemin bana mevlütlerde takmam için aldığı siyah işlemeli tülbenti elime aldım .Hala kokusu mis gibi annem kokuyor. Önce kokladım sonra boynuma yavaşça saldım. Odamdan çıktığımda babaannem beni aşağıdan yukarıya süzdü sonra da olmuş diye başını salladı. Malum corona virüs olduğu için cenazeye sadece 2 kişi gidebiliyor bu yüzden babaannemle ben gideceğim. İkimize maske aldım .Sonra da yola koyulduk. Yaklaşık 20 dakika sonra mezarlığa vardık. İçeri girdiğimizde bizi iki tane koruyucu tulumlu, maskeli, siperlikli adam karşıladı.
-Buyurun bu taraftan
Yürümeye başladık, vardığımızda annemin ve babamın mezarlarını yan yana yaptıkları gördük.
Yine kendimi tutamadım ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Babaannem de bana sarıldı ve o da ağlamaya başladı. Daha sonra babamla annemin tabutunu toprağa koydular ve üzerlerini örttüler.
Bu annem ve babamı son görüşümdü. Adamların işleri bittikten sonra gittiler .Biz babaannemle biraz daha kaldık. Mezarlarına çiçekler koyduk ve suladık. Ben annemlere şöyle dedim:
-Ben sizin sadece gelmenizi istiyordum anne, ama siz gelemediniz .Ben ,siz giderken size "zaten 1 günde geleceksiniz" diye sarılmamıştım ve sarılamadım da . Baba," annen senin için aralıksız 1 saat ağladı" deyince gülüşmüştük ve o gülüşmemiz son oldu.
Daha fazla dayanamayıp tekrar ağlamaya başladım.
Daha sonra hoca geldi ve babamla anneme dua okudu. Biz de babaannemle dua okuyup eve gittik.Yarın da annemle babamın mevlüdü olacak, bakalım yarın neler olacak?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.