"Hayalim Astronot"

40 25 16
                                    

Saatlerdir bir hafta öncesinden sorduğu soruları tekrardan soran amcama baygınca baktım.Ardından yüzümü gökyüzüne çevirdim.

Dün yağmurla şenlenen gökyüzünde bugün bulutların ardında saklı güneş krallığını kurmuştu.Bugün abimle yağmur beklentilerimiz boşa çıkmıştı.

"Denemelerde sonuçların nasıl geliyor?"

Tekrardan yüzümü, 42 yaşlarında,babamdan üç yaş küçük  ve ailenin diğer üyesinden yedi yaş büyük amcama indirdim.İki yıl sonra üniversite sınavına girecek çocuğu için benim başarısız olduğum noktaları bulmaya çalışıyordu.Gereksiz bir arayıştaydı.Ama 'başkasının başarısızlığı benim başarımdır' düşüncesine sahip olduğu için bu arayışlarına alışmıştım.

Durumum kesinlikle çocuğundan daha iyidi.

"Güzel geliyor"dedim.Cevabı açık bırakarak.

Kime göre iyi,kime göre kötü?

"Ne düşünüyorsun lise bittikten sonra?"

Babam beyin doktoru,annem diş hekimi, abimse büro açıp ayak işlerini yaptırabileceği bir avukat olmamı istiyorken ne yazık ki verebileceğim tek bir cevabım yoktu.

Amcamın yanında oturan kuzenime kaydı gözlerim,benim düşünceli tavrımın onda mutluluk bıraktığını görmek damarlarındaki kanın geri çekilmesini sağlıyordu.

"Amaçsız okuyorsun demek" diyerek kahkaha atan amcama baktım.

"Boşa okumuşsun sen kızım" diye devam etmesini ise beni oldukça şaşırtan bir sakinlikle karşıladım.
Ailemle geldiğimiz bu piknik alanı nedense amcamın oluşturduğu sorgu odasına dönüyordu.

Babamla mangal başında duran abimin anında yanıma oturmasıyla rahatladım.

"Serpil sen ne düşünüyorsun?"diyerek amcamın yanındaki kuzenime soru yönelten abime teşekkür edercesine baktım.

"Uçak mühendisi olmak istiyor benim kızım"
Amcamın heyecanlı tavrı kuzenime de yansımış görünüyorken abimin tüm bu heyecanı yok etmesini sakinlikle izledim.

"Benim de çocukluk hayalim astronot olmaktı."

Şimdi daha sakin hissediyordum.

Birden halamın da masaya oturması yıla mangaldaki etlerin hazır olduğunu anladım.
35 yaşındaki halam sarışın insanlara taş çıkartacak kadar akıllı kadındı.Ne zaman annemle yengem iş bölümü yapmaya başlasa halamın kaçış yeri lavabo olurdu,gelişi de et pişince.

Babam mangaldaki etleri masaya koyduğunda herkes piknik masasında yerini almış etlerini yemeye başlamışken onları izlemeye başladım.

Amcamın iki çocuğu vardı.Biri Serpil diğeri üniversitede de İzmir'de uluslararası ilişkiler bölümü okuyan Buğra'ydı.Birbirimize yakın olduğumuz kadar uzaktık kuzenlerimle.Geldiğimizden beri ikisiyle de tek laf edememiştim, kibirleri koca bir dağ gibi önümde dikilirken.Fakat böyle büyüdük.Onlar adına amcam konuştu,onlar adına amcam beni kibriyle yerle bir edeceğini düşündü.

Halam vardı bir de.Ünlü şairin dediği gibi yolu yarılamıştı üç ay önce.Evlilik yoktu,düşünmüyormuş gerçi.Ama hepimiz biliyorduk içinin nasıl tutuştuğunu.

Piknik masasında eksik bir kişi var  ki o da mangal başına koydukları babam.

Hepsinin büyüğü babam.Başları sıkışınca koştukları biri.İşlerini halledince     babama bir teşekkürü bile çok görmekle yetinmeyip her işine köstek olurlardı.

Bunun örneklerinden birini de halam yaşatmıştı.

Abimin anlattığına göre annemle babam eskiden çokça kavga ederlermiş ki bu benim daha yeni dünyaya geldiğim yıllara denk geliyor.Bu kavgaların sebeplerinden birini ise yıllar sonra babamın evde olmadığı bir gün annemden öğrenmiş bulundum.

BİR DEMET DERTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin