Bir başka kuram da der ki ömrünün sonuna gelmiş bir yıldız içine doğru küçülerek bir karadeliğe dönüşebilir..
Okulun bahçesinin ıssız bir köşesine geçip saatlerdir aynı cümlede takılı kaldığım fizik kitabını sertçe kapatıp yanıma koydum.Sınav yaklaştıkça iflasa yaklaşan beynim, yanımda oturan Yaman'ı farkettiğinde kırmızı alarm lambasını yakmaya başlamıştı.
"Sinirlenirken bile seni izlemek çok keyifli."
Daha üç gün öncesine kadar utanıp kızaran yüzü,şimdi kurduğu cümleden oldukça keyif alıyordu.Bir insanı üç günde bu kadar değiştiren şey ne olabilirdi?"Bundan rahatsızlık duyuyorum."dedim,her teneffüs arasında peşimsıra yürümesini ve şimdiki yakın temaslarını kast ederek.
Oturduğum bankta yanıma biraz daha yaklaştığında yalnız olmama içten içe saydırırken buldum kendimi.
"Farkındayım ve ne yazık ki asıl rahatsızlığı ben yaşıyorum.Özellikle benden sürekli uzak durduğunda."
Sırıtışını ve yanıma daha fazla yaklaşma çabalarını görmezden gelmeye çalışmak ne kadar da zordu.
Özellikle söylediklerini duymamazlıktan gelmeye çalışmak." Arkadaşlarını tanımam.Dün yanıma gelip benim kararlarımı sorgulamaya kalkışan o aptalı hiç tanımam.Arkadaşlarını uzak tut benden."dedim.Sesimin oldukça sert çıkmasına ben bile şaşırmışken Yaman'ın tepkisizliği beni ürkütüyordu.
"Alp'i mi diyorsun?Otobüse koşturduğun gün peşinden koşturarak kendimi komik duruma düşüreceğimi mi sandın?Seni tanıyorum Suna.Ne zaman utandığını ne zaman mutlu olacağını biliyorum.Senin için utanç dolu bir anı olarak kalsın istedim."
"Dört yıllık arkadaşlığımıza hiç mi saygın yok"
"Dört yıl boyunca sana arkadaş gözüyle baktığımı mı sanıyorsun?Babamın sahip olduğu zenginliğe rağmen ben özel bir okul yerine devlette okumayı seçtim.Bu okulda tanıştığım ilk kişi sayesinde."
"Neden"dedim isyankarca.
"Seni dört yıl önce deniz kenarında ağlarken gördüğümde çok güzeldin"
Elini,saçlarıma doğru uzattığında geri çekildim.Havada asılı kalan eline gülerek baktı.Ve ben içimden o güne lanetler okuyordum.Babaannemin hayatta olduğu yıllardı.Serpil,ona zarar verdiğimi,duyduğumda yalan olduğunu bilen beni bile kısa süreli de olsa etkilediği ,vay be, ben neymişim dedirttiği idaalarıyla babaannemi ve babamı bana karşı kışkırtırken tüm öfkeli okların hedefi olmaktan kaçamamıştım.Söyledikleri yalandı,ama benim doğrularımı dinleyecek kimsenin olmamasının hüznüyle otobüse atlayıp deniz kenarında almıştım soluğu.En kötüsü ise ailemin o yalanlara inanıp sorgulamamasıydı.O zaman görmüştüm Yaman'ı.Bisikletten düşmüştü.Ona yapacağım yardımın bugün aptal bir yetişkine dönüşmesine yol açacağını bilseydim kesinlikle yardım etmezdim.
"Herşeyden önce bu özelliğini sevdim tabi.O gün yanına gelip konuştuğumda güven verdin bana.Güvenebileceğim,güzel ve eğlenceli bir kızdın.Ağladığını saklayan,sırlarla dolu biriydin.Ve ben sırf bu yüzden dört yıl boyunca sabrettim.Senin ne kadar inatçı olduğunu öğrendim ama dört yıl boyunca herşeye sabredip yanında kalmaya çalışan birinin senden daha inatçı olduğunu bil."
Elini çeneme doğru getirdiğinde banktan hızlıca kalktım.Yaman da benim hızımla kalkmaya çalışırken nerden geldiğini anlayamadığı bir yumrukla yere devrildi.Ayakta şaşkınca dikiliyorken bu yumruğu atan kişinin Mert olmasının şaşkınlığını üzerimden atamıyordum.
Yeşil gözlerinde belirgin öfke ifadesi,kızarmaya başlayan yüzü ne kadar sinirli olduğunu gösteriyorken Yaman'ın bu kavgadan ne kadar çok darbe alacağını öngörmeye başlamıştım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR DEMET DERT
Ficção AdolescenteBisikletime bindiğim zaman saçlarımı rüzgarın akımına bırakır,dünya turuna çıkan bir gezgin gibi bütün mahalleyi dolaşırdım.Çocukluğun baharıydı o zamanlar. Büyüklerin yüzündeki hasedi,oyunbozanlığı, umursamazlığı görmeden yaşamak en güzeliydi. Faka...