Bu bölüm Evanstan yapıyorum çünkü hepimiz Evanstan'ın (Chris × Sebastian) gerçek olduğunu biliyoruz bence jsjsjssj
İyi okumalar ❤
×
Kalabalık sokakta tek başına yürümeye çalışıyordu sarışın adam. Adımlarını hiçbir şekilde düzgün atamıyor, ya sağa ya sola gidiyordu. Her attığı adımda da dengesini kaybedip yeniden toparlanmaya çalışıyordu. Cebindeki telefon bir dakika bile susmamıştı. En sonunda dayanamayıp telefonunu cebinden çıkarttı ve kulağına götürdü.
"Sebby, s-sen miydin?" kelimeleri yuvarlak çıksa bile karşısındaki adam anlamış olacak ki hızla cevap verdi.
"Tanrım, Chris. Benim. Neredesin sen!?"
Adamın ses tonundaki endişeyi anlayamayacak kadar sarhoş olan Chris etrafına kısa bir bakış attı.
"B-ben bilmiyorum. Burası, burası çok karanlık..." Bir anda nefesi sıkışmıştı sarışın adamın. Krizinin tutmaması için Tanrıya dua ederken kendisini yere bıraktı. "S-seb ben n-nefes alamıyorum. Burası ç-çok sessiz ve karanlık."
Adamın sesindeki çaresizliği fark etmişti Sebastian.
"Chris, Chris bana odaklan, güzelim. Sesime odaklan..."
Sarışın adam gözlerini kapatıp Sebastian'ın sesine odaklanmaya başladı. Yavaş yavaş nefesleri ciğerine dolmaya başlasa bile hâlâ tam olarak kendisine gelememişti.
"Bana konum atabilir misin? Oraya geleceğim."
Chris gözlerini tekrardan açıp karanlık sokağa bakmaya başladı. Neden gelmişti ki buraya?
"B-burası çok karanlık. Korkuyorum."
Sesi bir fısıltı gibi çıksa da Sebastian telefonun diğer ucundan kafasını iki yana olumsuzca salladı.
"Korkma, korkma. Ben seninleyim."
"B-bucky gibi mi?"
"Evet, evet. Tam olarak Bucky gibi."
"A-ama en sonunda ikisi yine ayrılıyor."
"Ben seni bırakmam, söz veriyorum."
"O zaman n-neden beni reddettin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🥀ѕтυcĸy oɴe ѕнoтѕ 🥀
FanficSteve Rogers ve Bucky Barnes'in hikâyeleri. 🥀Göz göze geldiğimiz günden beri hep sen kazanıyorsun.🥀 [Bazı Bölümleri MCU İle Bağlantılı, Bazı Bölümleri MCU İle Bağlantısızdır]