3.episode

2.4K 109 164
                                    

"Komutanım herkes geldi gidelim mi?" dedi orta yaşlarında bir asker.

"Gidebiliriz ama ilk öncelikle şumu söylim. Askeriyenin dışında komutanım demek yok!" dedi furki komutan.

Furki dememin özelliği şu hani ismi furkan ya uzun uzun yazmim hem furki daha iyi ?
Ayy bir an düşündüm de inşAllah dışarda adama furki demem. Dersem var ya fena sıçarım.

Daldığım düşüncelerin arasında furki komutanın koluna girmemle bozulmuştu. Anasını satim insana bir şey düşündürmüyorsunuz ... Neyy ben az önce ne dedim furkinin koluna mı girdim😱.

Gözlerimi sonuna kadar açtım ve koluma baktım. Yuh amk gerçekten furkinin koluna girmişim veya girdirttirilmişim.(girdirttirilmişim ne aq cümleyi toparlayamadım 1 saniye)

Kolumu furkinin kolundan çekecekken kolunu sıktı kolumu çekmemem için. Anlamaz gözlerle ona baktım ve boğazımı temizleyerek konuşmaya başladım. "Furkan komu.. Furkan napıyorsun bırakır mısın çıkmak istiyorum" dedim kolunu işaret ederek.

Furkan yavaşça bana yandan bakıp konuştu "erkekler sana bakıyor fark ettiysen yanında biz olmamıza rağmen hala bakıyorlar O yüzden koluma gir ve ses çıkartmadan yürü" dedi baş sallayarak onayladım.

Bu arada Biz ne ara askerinin dışını çıktık lan B12 kullanmam lazım acilen neyse yürümeye devam etmeye başladık aga bu Furki yemedi içmedi bu kasları nasıl yaptı lan kolu full damar ve kaslarla dolu aq hiç et yok lan.

O değilde şöyle bir kendime bakayım ben de niye et var lan et dedim de canım et çekti lokantaya gidince acilen et yemem lazım Sabah sabah et de çok güzel olur neyse. (Evet yazarınız diyete girecek kitaba yansıtmasam olmazdı 😅 Neyse biz gerçek kurgumuza dönüş yapalım bu kadar gevezelik yitirr😬)

Lokantaya girdiğimizde furki komutan garsona masaya tüm kahvaltı çeşitlerini söylemişti ee tabi bende et istedim. Napim o kadar canım çekti be.

Kahvaltımız sessiz geçmişti (kahvaltı dediğime bakmayın saat 14.00 - 15.00 arasıdır) kahvaltımızı bitirip çay söylemiştik.

" ee beyler ve bayanlar unutamadığını anınız filan var mı?"dedi furki komutan sessiz bir ortamı bozarak.

"İlk öncellikle ben anlatim O arada da siz düşünürsünüz. Bu arada ismim Çınar. Bir gün dağ da görevdeyiz tamam mı. İşte sıcak çatışmaya girdik sonra bir tane orospu çocuğu beni yakaladı kaçırdı filan. Çin işkencesi yaptı. Neyse işkence mevzularına girmeyelim. Orada 1 buçuk sene kalmıştım yani öyle bir yere götürmüşker ki kimse bulamamış neyse sonra bir gün bu piç benim konuşmıycağımı anladı. Silahı kafama sıkacakken kurşun kendi kafasına girdi" dedi ve ardından su içti.

"Eee sonra ne oldu? Kim öldürdü? Kim kurtardı? O işkencelere nasıl dayandın? Sene kaçtı? 1 buçuk sene mi?? " dedi merakçı melehat (tabi ismini bilmediğim için öyle diyorum acaba takma ismi bu mu olsa??)

"Abi sakin ya" dedi sırıtarak çınar. Sonra sözüne devam etti. Tabi biz de meraklı gözlerle çınarı dinlemeye başladık.

" Neyse sonra bir baktım kadın bir asker. Üstünde üniforması yüzünde kar maskesi filan vardı. Tabi ben ilk önce şaşırdım o da bu durumu anlamış olacaktı ki ellerimi ve ayaklarımı çözüp gitti. Zaten ondan sonra da hiç görmedim de haber de almadım" dedi sesi sonlara doğru kısılarak. Belli ki onu bulmak istiyordu.

"Eee oradan nasıl çıktı?" dedi merakçı melehat.

"2 3 dakika sonra zaten bordo bereliler gelip aldı beni. Tabi siz diyceksiniz ki koskocaman bordobereliker neden tek bir kişiyi almaya gelsinler ki? Ben diyim hemen bizim çatışmaya girdiğimiz yer ığrak idi. Bu piçte yunanistana götürmüş beni neyse öyle işte. Yani buranın esas önemli yeri şu ki beni ilk önce bordo bereliler bulmadı da o kız beni nasıl buldu?" dedi meraklı ses tonuyla.

Üsteğmen FulyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin